Bir Solukta Okunacak Kitaplar
Bir kitap kurdu her mevsim kitap okur ama kitap okumanın keyfi bulutlu havalarda bir başkadır. Tercihe göre çay ya da kahve, belki sevilen atıştırmalıklarla evinizin en rahat köşesinde doğanın içinde… Fark etmez. Sonbahar adeta ‘oku’ mesajı verir tüm atmosferiyle. Peki ama keyif yapacak bir günümüz varsa elimizde ve bir eserle birlikte baştan sona o günü değerlendirmek ve bir kitap bitirmek istiyorsak?
BKM Kitap Blog olarak bu hafta uzun okumalar yerine kısa okumaları tercih eden kitapseverler için bir solukta okunak kısa roman ve öyküleri sizin için bir araya getirdik. Türk ve Dünya edebiyatının değerli yaşarlarının adeta okurlarına tek bir nefes hakkı verircesine ellerinden düşüremeyeceği eserlerinden biri kendinize ayırdığınız bir günü en güzel şekilde değerlendirmenizi sağlayacak.
Aralarında okumayı ertelediğiniz, ismini aklınızın bir tarafına not ettiğiniz ama hayat telaşından unuttuğunuz kısa romanların ve kısa öykü kitaplarının da yer aldığı bu listede edebiyatın en güzel ve en keyif verici kurgu, üslup ve karakter anlatımlarıyla bulutlu günlerin tadına varacaksınız.
Palto – Nikolay Vasilievich Gogol
Listemize bu eserle başlamamızın sebebi, Rus edebiyatının aklınıza gelen en büyük yazarlarının hepsinin “Gogol’ün Plato’sundan çıktık” fikrinde birleşmesidir. Rus edebiyatında adından söz ettiren tüm ünlü Rus yazarlarına ilham olan bu eser, kısa olmasına rağmen son derece derinlikli bir klasiktir. Palto, toplumun içinde ama hayatın kıyısında yaşayan Akakiy Akakiyeviç adlı sıradan bir devlet memurunun trajikomik hikâyesi anlatılıyor. Trajik olanla komik olanın ustaca bir araya getirildiği bu hikâye, sadece Rus edebiyatını değil, dünya edebiyatını da derinden etkilemiştir.
Türk edebiyatının yapı taşlarından ve aşk romanı yazarlarından Kerime Nadir ismini en çok bizden önceki kuşaklar bilir. Dönemin en çok okunan yazarlarından biri olarak “Beyaz Dizi” eserleriyle akıllarda yer etti. Kaleme aldığı aşk romanları, tefrika edildikleri yıllarda gazetelerin trajını artırdı. Hemen her eseri, sinema perdesine aktarıldı. Kerime Nadir, 20 Mart 1984'te İstanbul'da yaşama veda edince Samanyolu adlı romanı önce - her zamanki gibi - tefrika edildi. Sonra kitap halinde basıldı. Birdenbire büyük ilgi gören kitap okurlarını kendine adeta hapsediyor.
İlk Aşk - Ivan Sergeyeviç Turgenyev
Dünya edebiyatının güçlü kalemei Turgenyev’in İlk Aşk eseri, kısa aşk romanı denince ilk akla gelendir. Vladimir adını verdiği kahramanla kendi yaşam öyküsünü kaleme alan Turgenyev, 16 yaşındaki ilk aşkını yazmak için 42 yaşını beklemiştir: Turgenyev'in yaşadığı "İlk Aşk"ta, rakip olarak karşısına maalesef beklenmedik bir kader çizgisiyle öz babası çıkmıştır. Ne var ki, babası oğlunun yoğrulmakta olduğu o duygularından habersizdir. Yazarın yenilgiyle son bulan ve karmaşık hislerle yüklü o anıları, daha sonraki yaşamın da onu derinden etkilemiştir.
Benim Hüzünlü Orospularım - Gabriel Garcia Marquez
1982 Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Gabriel Garcia Marquez'siz bir okuma listesi düşünülemez. Üstelik “Büyülü Gerçeklik” akımının kurucusu bir kalemden aşkı okumadan… Yazdığı son romanı Benim Hüzünlü Orospularım'la yine Dünya edebiyatını sarsan Marquez, romanında, doksanını bulmuş çok yaşlı bir gazete köşe yazarının ağzından müthiş bir aşk serüvenini dile getiriyor. Eser, 90 yaşındaki bir adamla 14 yaşında bir yeniyetmenin ilişkisini anlatıyor.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig
Son günlerde kitapseverler tarafından büyük ilgi gören ve yapıtları 21. yüzyılda halen çok okunan Stefan Zweig’in eserlerinden biriyle devam edelim. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, adlı uzun öyküsü Zweig’in 1920'li yıllarda kaleme aldığı bir eser. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun göndereninin adı olmasa da her mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Zweig okurunu, "mutlak aşk" kavramının pek bilinmeyen kıyılarında adeta bir yolculuğa çıkarıyor.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku – İlhami Algör
Türk edebiyatının kendine özgü kalem ustalığına sahip yazarı İlhami Algör’ün en sevilen romanı ile devam ediyoruz. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, aşkın, şaşkınlığın, hüznün ve dolambaçlı yolların romanı. Bir kadın ve bir erkek… Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu'ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane'ye inen bir kadının ve bir erkeğin roman. Daha çok Müzeyyen’in…
Lüzumsuz Adam – Sait Faik Abasıyanık
Edebiyatımızın en usta öykücülerinden biri olan Sait Faik Abasıyanık’ın Lüzumsuz Adamı, has Türk edebiyatına ait etkileyici bir okuma imkanı sunuyor. Öykülerinde toplumu ve kişiyi en güzel ve en dengeli şekilde anlatabilmeyi başaran Sait Faik, okurunu yetiştiren, eğiten, okuruyla birlikte oluşan bir yazar olarak bu kitabıyla derin bir iz bırakıyor.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü – Victor Hugo
Fransız yazar Victor Hugo, yazdığı her metinle insanlık durumlarını göz önüne alırken onları eşsiz ve zekice kurgulanmış hikayelere katarak okuruna aktarır. Bir İdam Mahkumunun Son Günü tam da böyle bir roman olarak hayat ve ölüm arasında ince bir okuma deneyimini okurlarına sunuyor. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, idamı bekleyen bir adamın dilinden yazılmış olmasıyla etkileyici bir anlatıma sahip bir metin. Son derece etkileyici ve psikolojik temelli bir eser.
Marcovaldo Ya Da Kentte Mevsimler – Italo Calvino
Öykücülük denince Dünya Edebiyatının önemli ismi Italo Calvino, Marcovaldo Ya Da Kentte Mevsimler kitabında her biri bir mevsime adanmış yirmi öykü anlatıyor. Yani dört kez yinelenen mevsimsel döngü, bir türlü özlemini duyduğu dünyaya kavuşamayan kahramanımızı gelen her yeni mevsimle tekrar tekrar umutlandırıyor. Italo Calvino’nun bahar mevsimi için neler yazdığını merak etmiyor musunuz?
Katip Bartleby – Herman Melville
Kısacık bir eserle listemize devam ediyoruz. Dünya edebiyatının kült eserlerinden biri kabul edilen Katip Bartleby, bir avukatın Wall Street’teki hukuk bürosuna bir katibi işe almasıyla başlıyor. Bundan sonra okurlar, Bartleby’nin bireyin sessiz bırakıldığı ve itaate zorlandığı modern dünyada “yapmamayı tercih ederek” yaşayan sıradan bir katibin varoluşunu ortaya koymasının macerasını ortaya koyuyor.
Öykücülüğün babası kabul edilen Anton Çehov’un insanlık halini anlattığı en güzel eserlerinden biri Vişne Bahçesi’dir. Bir tiyatro metni olarak kaleme alınan ve bir öykü kitabı olarak da okunuyor. Bu güzelleşen havalarda okunacak etkileyici Çehov eseri Vişne Bahçesi okuma listenizde mutlaka bulunmalı.
Bu kitap, yalın bir anlatım ve özgün bir kurgu içinde, çağdaş dünyayı ve insanlarını derinlemesine sorgula fırsatını okurlarına sunuyor. Yaşamın içindeki çirkinliklerini ve kötücüllükleri gözler önüne sermeyi başarıyor. Aynı zamanda eser, bu dünyada yaşayan ve bir şekilde bunun sorumluluğunu taşıyan bireyler olarak herkesin kendiliğine bir ayna tutuyor. Kitapta Camus, eski avukat olan Jean-Baptiste Clamence'ın öyküsü aracılığıyla, okurlara, kendini tehlikeye atmadan yaşayanların, hafızalarda yer eden öyküsünü anlatıyor.
Martı Jonathan Livingston - Richard Bach
Bir kitap nasıl bu kadar kısa ama bu kadar yoğun ve derinlikli olabilir. Bir saat içinde soluksuz okuyacağınız üslubu ve içindeki edebiyat anlatımının özellikleriyle devleşmeyi başaran kurgusu ile unutulmayacak bir eser… Binlerce martının içinde bir martı var ki insanlık mefhumuna göklerden ışık tutuyor diyebiliriz. Bu romanın neden dünyada en çok satılan ve en çok okunan eserler arasına girdiğini ancak okuyunca anlayabilirsiniz, üstelik bu kadar kısayken…
Bilinmeyen Bir Adanın Öyküsü - Jose Saramago
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Jose Saramago’nun kendine özgü üslubuyla ardında bıraktığı eserlerin en kısasıyla listemizin sonuna yaklaşıyoruz. Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının masal tadında hikayesini anlatan Saramago, her zamanki gibi incelikli anlatımıyla kitabından yazılmayan ama üzerinde düşününce anlaşılan pek çok şey de okurlarına aktarıyor.
Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck
Listemizin sonuna etkili bir dokunuş yapalım. ABD’li yazar John Steinbeck’in elinizden düşüremeyeceğiniz kadar etkili bir romanı. Hatta onun Gazap Üzümleri eserini düşünecek olursak çok çok kısa romanı… Nobel ödüllü yazar Steinbeck’in 1937 yılında yayınlanan eserinde çiftlikten çiftliğe dolaşarak çalışan iki yakın arkadaşın başından geçen maceraları ve onların hayallerine sıkı sıkıya olan bağlılığını konu ediniyor. Öyle etkileyici bir olay örgüsüne sahip ki kitap, soluksuz okumanın ne demek olduğunun hakkını veriyor. İnsan mefhumu üzerine düşündüren bu eser, gerçeğe son derece yakın izler taşıdığı için de çok sevilerek okunuyor.
