Atatürk'ün 5. Orduda Görev Alma Dönemi
10 Mayıs 2024

Atatürk'ün 5. Orduda Görev Alma Dönemi

Atatürk’ün ilk görev yeri olan Şam’da 5. Ordu ile kendini gösteren üstün askeri dehası, ülkenin düşmanlardan temizlenip bağımsızlığını elde etmesiyle devam etmiştir. Bu deha ve cansiparane verilen savaşların sonucunda gelecek nesillere çağdaş devrimlerle aydınlanan günümüz modern Türkiye Cumhuriyeti miras kalmıştır. Atatürk’ün başarıları sadece askeri yetenekleri geliştirmekle özetlenemez. Mustafa Kemal’in okuduğu okullar ve askeri görevleri ondaki liderlik vasıflarını keskinleştirmiş, bakış açısını derinleştirmiş ve ufukta gördüğü aydınlık Türkiye’yi hayata geçirmiştir. Dünya tarihinde yer etmiş olan Atatürk’ün askeri başarıları ve diplomasi yeteneği, çökmekte olan bir imparatorluktan güçlü, müreffeh ve çağdaş bir ülke meydana getirmiştir.

Atatürk’ün askerlik hayatı için ne kadar uygun olduğu çocukluk yıllarında kendini göstermiştir. Çevresinde gördüğü subaylara hayranlık duyarak kendi hayatının en önemli kararına doğru içsel bir hazırlık yapmıştır. Bu içsel hazırlık annesinden habersiz girdiği Selanik Askeri Rüştiyesi ile hayat bulur. Harp Akademisi’ni bitiren 13 kişilik kurmaylar arasında 5. sırada olan Mustafa Kemal, dehasını Birinci Dünya Savaşı sırası ve sonrasındaki Kurtuluş Savaşı’nda göstermiştir. Ülkeyi bağımsızlığına kavuşturan ordu komutanı için ilk görev 5. Ordu ile başlamıştır.

Tarih serimizin bu içeriğinde Mustafa Kemal’in 5. Ordu’daki görev süresini daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. İlk görevi hangi şehirdeydi ve kaç yılları arasındaydı, bu dönemdeki olaylar nelerdi ve Atatürk neler yaptı detaylarıyla ele alacağız. Ayrıca, Atatürk'ün bu dönemdeki deneyimlerinin ve başarılarının liderlik tarzı ve Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki stratejisi üzerindeki etkisini de inceleyeceğiz.

Atatürk Hangi Yıllar Arasında 5. Ordu'da Görev Almıştır?

Mustafa Kemal’in hayatını incelerken Atatürk'ün ilk görev yeri neresidir ve hangi yıllarda görev almıştır sorusuna sıkça rastlamak mümkündür. Mustafa Kemal Paşa, 1905 yılının 5 Şubat günü 5. Ordu’nun 30. Süvarı Alayı’na tayin edildiği bilgisini alır. 10 Şubat günü İstanbul’dan ayrılır, sekiz günlük bir yolculuktan sonra Beyrut limanına varır ve Lübnan’ı at sırtında geçerek Şam’a ulaşır. Atatürk 13 Ekim 1907 tarihine kadar bu görevde kalmıştır. Peki, Atatürk orduya hangi rütbeyle katıldı?Mustafa Kemal’in orduya katıldığı zamanki rütbesi kurmay yüzbaşı idi.

Atatürk 5. Ordu emrinde 30. Süvarı Alayı’nda görev aldığı süre boyunca Suriye’nin hemen her yerinde görevlendirilmiştir. Böylelikle memleket idaresindeki aksaklıkları ve ordunun eğitimdeki eksikliklerini gözlemleme imkânı bulmuştur.Bu gözlemler, Paşa'nın vatan sevgisi ve reformist bakış açısını daha da pekiştirmiştir. 1906 yılında güvendiği arkadaşlarıyla kurdukları cemiyet Mustafa Kemal’in örgütlenme ve liderlik becerilerini geliştirmesini ve vatan için mücadele etme azmini pekiştirmesini sağlamıştır. Cemiyetin farklı bölgelerde şubelerini açarak genişlemesini sağlarken organizasyonel yapılanmayı sürdürmek için çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Mustafa Kemal’in faaliyetleri Osmanlı yönetimi tarafından fark edilse de komutanları ve amirleri ceza almasını engellemiştir.

Mustafa Kemal bir süre daha Şam'da kalır ve 20 Haziran 1907'de kolağası rütbesine terfi eder. Bu terfi, Paşa'nın askeri alandaki başarılarının ve yetkinliğinin bir göstergesidir. Aynı zamanda Şam'daki ordunun kurmay başkanlığına atanır. Bu görev, Paşa'nın liderlik ve yönetim becerilerini geliştirmesine ve ordunun etkinliğini artırmasına katkıda bulunur. 13 Ekim 1907'de ise Selanik'te 3. Ordu'ya tayin edilir. Bu tayin, Atatürk’ün askeri kariyerinde yeni bir aşamayı simgeler. Paşa, Selanik'te de vatanseverlik ve reformist fikirlerini yaymaya devam edecek ve bağımsız Türkiye mücadelesi için hazırlanacaktır.

Atatürk'ün Görev Aldığı 5.Ordu'nun Merkezi Hangi Şehirdeydi?

5. Ordu’nun merkezi Şam’dadır ve Mustafa Kemal’in görev yaptığı yerler arasında ilk sırada yer alır. Mustafa Kemal’in ilk görev yeri olan Şam nerede sorusuna Suriye yanıtını vermek mümkün. Günümüzde batıdan Lübnan ve Akdeniz, kuzeyden Türkiye, doğu tarafından Irak, güneyden Ürdün ve İsrail ile komşu olan Suriye tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyadadır. Bilinen ilk yerleşimin M.Ö. 5000’li yıllara dayandırıldığı Suriye'de, M.Ö.3000'lerin ortalarından itibaren Akadlar’dan Hititler’e, Mısırlılar’dan Persler’e ve Bizanslılara kadar birçok uygarlığın hakimiyeti altında kalmıştır. Hazreti Ebûbekir ve Hazreti Ömer dönemlerinde İslam orduları tarafından fethedilerek İslam hakimiyetine giren Suriye’de 11. yüzyılın sonlarına doğru Haçlı Seferleri nedeniyle bu hakimiyet etkisini yitirmiştir. Fetihlerle büyük bir kısmı Haçlılardan geri alınan Suriye 1516'da, Mercidabık Savaşı’nda Yavuz Sultan Selim'in Memlûk ordusunu yenmesi ile Osmanlı topraklarına katılmıştır. Böylelikle bölgede 1918 yılına kadar yaklaşık dört asır sürecek olan Osmanlı egemenliği başlamıştır.

Bölgede Osmanlı devlet idaresinin başarılı bir şekilde 19. yüzyıla kadar geldiği söylenebilir. Bununla birlikte Mustafa Kemal’in ilk görev yeri neresidir sorusunun yanıtı olarak Şam üzerinde daha hassasiyetle durmamız gerekir. Osmanlı Devleti, Şam Vilâyeti'ni "Kutsal toprakların kapısı" olarak görmektedir. Dolayısıyla buraya bayındırlık ve güvenlik açısından önem gösterilir. Bununla birlikte Osmanlı Devleti'nin gerilemesine paralel olarak yönetimde yaşanan bozukluk ve aksaklıklardan bölge vilayetleri de etkilenmiştir. 18. yüzyılın sonlarından itibaren özellikle Avrupalıların ilgisi ve misyonerlerin faaliyetleri neticesinde Suriye coğrafyasının Osmanlı Devleti'nden ayrılma süreci başlamıştır. Şam ve Halep merkezlerinde 19. yüzyıldan itibaren birbirini takip eden isyanlar meydana gelmiştir. Silahlanan bölge aşiretleri nedeniyle eşkıya hareketleri artmıştır. Birinci Dünya Savaşı ve ardından verilen toprak kayıpları arasına Suriye de girer ve 27 Ekim 1918’de Halep de İngilizler tarafından işgal edilince bölgedeki Osmanlı hâkimiyeti tamamen sona ermiş olur.

Atatürk’ün hayatındaki önemli olaylar arasında kronolojik olarak ilk sıralarda yer alan 5. Ordu görevlendirmesi, bölgesel olarak böyle bir coğrafyada gerçekleşmiştir.

Atatürk 5. Ordu'da Hangi Rütbeyi Taşıyordu?

Mustafa Kemal Atatürk Harp Akademisi’nden yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur. Atatürk askergörevlendirmesi olan Şam’daki 5. Orduya da bu rütbeyle gitmiştir. Atatürk’ün rütbeleri askeri eğitim hayatının başlaması ile birlikte yıllarına göre şöyle sıralanabilir:

  • Piyade: Mustafa Kemal 13 Mart 1899 tarihinde İstanbul’da Harp Okulu’nun Piyade sınıfına yazılır.
  • Teğmen: 10 Şubat 1902 tarihinde teğmen rütbesiyle Harp Okulu’nu bitirir ve Harp Akademisi’ne geçer.
  • Üsteğmen: Atatürk 1903 yılında Harp Akademisi’nin ikinci sınıfına geçer ve üsteğmen olur.
  • Kurmay Yüzbaşı: 11 Ocak 1905 tarihinde kurmay yüzbaşı rütbesi ile Harp Akademisi’nden mezun olur.

Mustafa Kemal Atatürk orduya hangi rütbeyle katılmıştır sorusunun yanıtı bazı tarihsel araştırmalarda “Kurmay yüzbaşı” bazılarında ise “Yüzbaşı” olarak geçmektedir. Bunun nedeni kurmaylık rütbesinin stajla birlikte verilmesinden olabilir. Bu da 5 Şubat 1905’te Şam’da 5. Ordu emrine atanarak ilerleyen günlerde 30. Süvari Alayı’nda stajyer olarak göreve başlamasıyla birlikte tamamlanan bir süreçtir. Mustafa Kemal’in katıldığı savaşlardan, yönettiği büyük taarruzlara geçiş sürecinde rütbeleri de artmıştır. Örneğin Mustafa Kemal’in Trablusgarp’a gidişive orada komutanlık görevini ifa etmesi esnasında rütbesi “Binbaşı idi.

Atatürk 5.Ordu'da Görev Yaparken Hangi Cemiyeti Kurdu?

Mustafa Kemal’in Şam’da kurduğu cemiyet Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’dir. Tarihsel dokümanlara göre Atatürk’ün Şam’daki 5. Ordu’ya gönderilmesi aslında bir sürgündür. Bunun nedeni Mustafa Kemal ve arkadaşlarının okul yıllarında çıkardığı bir gazetedir. Bu gazete el yazısıyla ve sınırlı sayıda çıkarılır. Yazıların çoğunu, yönetim sorumluluğunu da üstlenmiş olan Mustafa Kemal yazar. Bu gazete için soruşturma açılır. Okul müdürü Rıza Paşa gençleri himaye eder. 1905’te okuldan mezun olduktan sonra tayin beklerken bir apartman kiralayan Mustafa Kemal ve sınıf arkadaşları ara sıra toplanıp memleket meselelerini görüşmeye başlarlar. Daha önce okuldan atılan Fethi isimli bir arkadaşları da bu evde barınmayı ister. Mustafa Kemal ve arkadaşları bu isteği kıramaz. Bu kişi Abdülhamit’in hafiyelerindendir. Bir süre sonra bu arkadaşın ihbarıyla yakalanıp tutuklanırlar ve birkaç ay tutuklu kalırlar. Tutukluluk sürecinin kısa sürmesi okul müdürü Rıza Paşa’nın aracılığı ve dişe dokunur bir delil bulunamayışındandır. Bununla birlikte Mustafa Kemal’in uyanık ve akıllı olması nedeniyle merkezden uzaklaştırılması ihtiyacı olduğunu söyleyenler bulunur. Tarihçilere göre Mustafa Kemal Paşa’nın staj için Şam’a, 5. Ordu’ya, görev bölgesinden ayrılması yasaklanarak tayini aslında bir sürgündür. Mustafa Kemal bu kararı işittiği zaman şunu söylemiştir: “Güzel, biz gideceğiz, bu çölde yeni bir devlet kuracağız.”.

Mustafa Kemal’in Şam’da kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ile ilgili kaynaklar bir bakıma tesadüfi bir bakıma da örgütlenme düşüncesinin eyleme geçirilmesi için doğru zemin oluşumuyla ilgilidir. Şam görevi esnasında Hamidiye Çarşısı’nda dolaşan Mustafa Kemal, Müfit ve Lütfi bir dükkânın önünde masa ve sandalyeler görüp otururlar. Dükkân sahibi onları Türkçe selamlar. Mustafa Kemal meraklanır ve içeri girer. Masa üzerinde felsefe, sosyoloji ve tıp konusunda Fransızca kitaplar görür. Dükkân sahibine, “Siz esnaf mısınız, yoksa filozof mu?” diye sorar. Adam “Esnafım ama okumayı severim. Hele özgürlük edebiyatını” der ve kendi sürgün öyküsünü anlatır. Bu kişi İstanbul’da Askeri Tıbbiye’de okuduğu sırada bozguncu girişimlerinden dolayı hapse atılmıştır ve sonra Şam’a sürülmüştür. O dönem Askeri Tıbbiye ihtilâlci hareketlerin beşiği sayılmaktadır. Adı Mustafa olan bu kişi tarih belgelerinde Tüccar Mustafa veya Doktor Mustafa olarak geçer. İsmi, Soyadı Kanunu’ndan sonra Mustafa Cantekin olmuştur. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını birkaç gece sonrası için evine davet eden bu kişinin evinde “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti” kurulur.

Vatan ve Hürriyet Cemiyeti

Mustafa Kemal'in askeri başarılarıbu gizli cemiyetin kuruluşu ile başlayan uzun bir yolculuktur. Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin kuruluşu ile ilgili, Şevket Süreyya Aydemir tarafından yazılan “Tek Adam” kitabında yer alan metin şöyledir:(cemiyetin kurulma kararından sonra) İhtilâlden, bu uğurda ölmekten bahsedilir. Ama Mustafa Kemal Paşa, ondan sonra da daima göstereceği hesaplı ve ölçülü ülkücülüğü orada da göstererek: ‘Mesele Ölmekte değil, Ölmeden idealimizi yaratmak, yapmak ve yerleştirmektir’ der. İşte gizli, ihtilâlci ‘Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ orada ve o gece üç kişi arasında kuruldu.”

Atatürk’ün Suriye’de kurduğu cemiyetiçin karar verilen isim rastgele seçilmiş değildir. Bu sözlerin anlamı Mustafa Kemal’in görüş ve düşüncelerini yansıtmaktadır. Yıllar sonra kendisi de bu ismi neden koyduklarına dair bir açıklık getirmiş ve yalnızca hür insanların vatana yararlı olabileceğini söylemiştir. Kurucular hür olmayan bir ülkenin ölüme mahkûm olduğunu ve her şeyin temelinde özgürlük düşüncesinin yattığının bilinciyle cemiyetin yeni şubeleri için gizli mücadeleye başlarlar. Şam’ın kenar mahallelerinden birinde fakir bir siyasi sürgünün kitaplardan başka eşyası olmayan kasvetli taş odasında kurulan cemiyetin varlığı Mustafa Kemal ve arkadaşlarına heyecan vermiştir. Artık bu cemiyetin varlığında onların tek davası İmparatorluğu kurtarmak olmuştur.

Mustafa Kemal görevi gereği dolaştığı Suriye’nin Beyrut, Yafa, Kudüs gibi birçok şehrinin komutanlık karargâhlarında kendisi gibi düşünen asker ve subaylarla görüşerek cemiyetin şube sayısını çoğaltır. O’nun gibi düşünen asker sayısının çok olması bir avantaj iken Suriye’de böyle bir inkılâp yapılması zor görünmektedir. Çünkü yerel halk bu dernek ve oluşumlara karşıdır. Hareket subaylar arasında sıkışıp kalır. Bu nedenle oluşumu Makedonya’ya taşımaya karar vermiştir.

Hatıratlar ve tarihi belgelere göre 1906 yılının Nisan ayı olarak tahmin edilen bir bahar günü, çeşitli zorlukların üstesinden gelerek Selanik’e ulaşır. Burada dört ay kadar kalarak cemiyetin Selanik şubesini kurar. Mustafa Kemal’in Selanik’te bulunduğu haberi İstanbul’a kadar ulaşmış ve hakkında tutuklanma emri çıkarılmıştır. Bu haberi alan Mustafa Kemal, Selanik’ten Yafa’ya döner. Selanik’e gidişinde yardımcı olan Komutan Ahmet onu karşılayarak hemen Biruşşaba (Biirrüssebi) şehrine yollar. Hakkında İstanbul’dan açılan soruşturmaya cevaben aylardır Akabe bölgesinde olduğu bildirilir, bu rapor komutan Lütfi Bey tarafından da doğrulanır. Mustafa Kemal yeniden Yafa’ya ve oradan da topçu stajı için Şam’a döner.

Atatürk'ün 5. Ordu'da Görev Yaptığı Dönemde Hangi Askeri Harekatlar Gerçekleşti?

5. Ordu’da görev yapmaya başladığı ilk günden itibaren okul hayatı yerine gerçek yaşamla karşılaşan Mustafa Kemal ve arkadaşları ilk zamanlarda alaylı komutanlar tarafından küçümsenmiştir. Hatta ilk anda düzenlenecek bir operasyonu onlara haber vermemişlerdir. Bu oldubittiye karşı gerekli tepkiyi gösteren Mustafa Kemal kısa sürede alt rütbeli, mektepli subayların gözünde saygınlık kazanmıştır.

Atatürk’ün 5. Ordu’da görevli iken kendisine haber verilmeden girilen askeri harekât, sürekli isyan halinde olan Dürzîlere karşı hazırlanan seferdi. 5. Ordu’ya bağlı 29. ve 30. Alaylarda görev alan Mustafa Kemal ve arkadaşı Müfit’in kumandaya karışmaları istenmemişti. Alayın harekât planını bir arkadaşlarından haber almışlardı. 30. Alay komutanına giderek durumu izah etseler de asıl komutanın görevi devraldığı bilgisiyle harekâta katılma talepleri reddedilmişti. Mustafa Kemal ve Müfit de harekâta davetsiz misafir olarak katılmışlardır. İsyan bastırma harekâtı 11 Mart 1905’te başlamış, 4 ay kadar sürmüştür. Mustafa Kemal ve komuta ettiği birlik Kunaytıra halkıyla sıcak ve dostane ilişkiler kurmuş; otoritenin soğuk yüzünü ısıtmaya ve müşfik tarafını göstermeye çalışmıştır. Bu konuda kısmi başarılar sağlayan Mustafa Kemal, Temmuz ayında Şam’a dönmüştür.

Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin 1906’daki Selanik şubesinin açılış girişiminden sonra hakkında tutuklama kararı çıkarılan ve hızla görev yerine dönen Mustafa Kemal ilerleyen dönemlerde durumunu sarsacak açıklar vermemiştir. Buradaki görev süresi boyunca gösterdiği üstün hizmetler sayesinde 25 Aralık 1906’da kendisine “Beşinci Rütbe’den Meçidî Nişanı” verilmiştir. Komutanları nezdinde de takdir gören çabaları ile 20 Haziran 1907’de Kolağası (kıdemli Yüzbaşı) rütbesine yükseltilmiş ve 5. Ordu karargâhının kurmay başkanlığında görevlendirilmiştir.

Atatürk'ün 5. Ordu'da Görev Yaptığı Dönemde Savaşın Seyrini Değiştiren Olaylar Nelerdi?

Mustafa Kemal’in ilk askeri başarısı ve rütbesinin yükseltilmesi onun içinde yaşattığı hür iradeli millet sevdası ve görev aşkıyla açıklanabilir. Bununla birlikte 5. Orduda görev yaptığı süre boyunca elde ettiği birikim ilerleyen dönemlerde Atatürk’ün gittiği savaşlar ve zaferlerde de kendini göstermiştir. Mustafa Kemal’in katıldığı ilk savaşbu görevinden daha sonra gerçekleşmiştir. 13 Eylül 1911 yılında İstanbul’da Genelkurmay’da bir göreve tayin edilen Atatürk’ün o dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleriyle arası açıktır. Bu nedenle tayin edildiği Genelkurmay Birinci Şubede de herhangi bir görev alamamaktadır. Tam bu sıralarda İtalyanlar Trablusgarp ve Bingazi’ye saldırır. Osmanlı Devleti ordu savaşları için gerekli asker ve malzeme gönderimini yapamamaktadır. Bütün Ege ve Akdeniz İtalyan donanması kontrolündedir. Bu nedenle dönemin genç ve yıldız subayları Osmanlı Devleti’nin gizli desteğiyle Mısır ve Tunus üzerinden Trablusgarp’a ulaşmaya başlamıştır. Atatürk Trablusgarp’a ne olarak gitti sorgusunun araştırmasında doğrudan yanıt bulunmamasının nedeni bölgeye giderken kendi ismini kullanmamasıdır. Mustafa Kemal de bu bölgeye gitmek için ismini değiştirerek sahte belge ve pasaport düzenletir. Atatürk Trablusgarp'a hangi isimle gitti sorusunun yanıtı Gazeteci Mustafa Şerif’tir. Atatürk Trablusgarp Savaşı’nda komutanlık ve teşkilatlanmayla ilgili üstün niteliklerini ilk kez göstermiştir.

5. Ordu dönemi Atatürk’ün ilerleyen dönemlerdeki askerlik hayatı üzerinde önemli etkiler bırakmıştır. Kıtasının eğitiminde kazandığı başarı ile Şam’daki küçük ve büyük rütbeli askerler arasında tanınarak saygınlık kazanmıştır. Şehir Mustafa Kemal’in sadece askeri ve siyasi eylemleri ile ilgili altyapıyı oluşturmamış, toplumsal sorunlara çözüm oluşturma motivasyonunu da tetiklemiştir. İslam dininin Arap yorumuyla tanışan Mustafa Kemal, inanışı Türk bakış açısıyla karşılaştırma fırsatını da yakalamıştır. Şam’da görülen baskıcı Müslümanlık yerine hoşgörü çerçevesinde uygulanan İslamiyet’in halk için çok daha faydalı olduğuna da bu dönemde kanaat getirmiştir. Türk ilke ve devrimlerinin hayata geçirilmesi açısından bu tespitlerin önemi büyüktür.

Mustafa Kemal Atatürk 5. Ordu Şam görevinde milletin gerçek düşmanları ile ilgili de deneyimlere sahip olmuştur. O, gerçek düşmanın cehalet olduğunu da burada anlamıştır. Özellikle Vatan ve Hürriyet Cemiyeti denemesinde Arap halkın bir Türk hareketinden yana olmadığını da fark etmiştir. Ümmetçilik yerine milliyetçilik prensibinin oluşumunun fikri açıdan derslerle öğretildiği bu coğrafya, Atatürk’ün liderliğinin olgunlaşma sürecinde fayda sağlayan birçok bilgiyi kendisine sunmuştur.

Atatürk'ün 5.Ordudan Sonraki Görev Yeri Neresidir?

Mustafa Kemal'in askerlik hayatı Şam’daki 5. Ordu ile başlamış ve yıllar boyunca devam etmiştir. Atatürk 5. Ordudan sonra, 13 Ekim 1907 tarihinde merkezi Manastır’da bulunan 3. Ordu karargâhına atanmıştır. Burada Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) rütbesiyle çalışmaya başlayan Mustafa Kemal, bulunduğu bölgenin avantajlarını kullanarak 1906 yılında kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin Selanik Şubesi ile ilgili çalışmalara dönüş yapmak üzere harekete geçmiştir. Ancak Cemiyetin İttihat ve Terakki’nin içine katılmış olduğunu görünce kendisi de buraya üye olmuştur.

Mustafa Kemal’in askerlik hayatında görev aldığı yerlerve yılları, rütbeleriyle birlikte şöyle sıralanabilir:

  • 1905: Suriye, Şam’da 5. Ordu emrinde Yüzbaşı
  • 1907: Selanik’te 3. Ordu’da Kıdemli Yüzbaşı
  • 1909: İstanbul’da Hareket Ordusu Kurmay Başkanı
  • 1909: Fransa’da Pikardi manevralarında gözlemci
  • 1911: Tobruk’ta Trablusgarp Harbinde Binbaşı rütbesiyle komutan
  • 1913: Balkan Harbinde Kolordu Kurmay Başkanı
  • 1914: Sofya'da Askeri Ataşe
  • 1915: Çanakkale Savaşı’nda Atatürk’ün rütbesiöncelikle 19'uncu Tümen Komutanı Yarbay ve sonra da Anafartalar Grup Kumandanı Albay olmuştur.
  • 1916: 16. Kolordu Komutanı Tuğgeneral, sonra 2. Ordu Komutanı
  • 1917: Suriye'de 7. Ordu Komutanı ve Filistin’de tekrar 7. Ordu Komutanı
  • 1918: Yıldırım Orduları Komutanı
  • 1919: 9'ncu Ordu Müfettişi

Atatürk’ün 5.Orduda Görev Aldığı Dönem ile İlgili Yazılmış Kitaplar Nelerdir?

Atatürk’ün 5. Orduda görev aldığı dönemle ilgili hatıratlarını ve araştırmaları içeren kitaplardan 11 tanesi aşağıda listelenmiştir: