Atatürk'ün Çocukluk Dönemi
22 Nisan 2024

Atatürk'ün Çocukluk Dönemi

Atatürk’ün çocukluk anıları ile ilgili farklı kaynaklardan çeşitli bilgiler edinmek mümkündür. Mustafa Kemal’i doğduğu ev ve aile yaşamı, kardeşleri ile insan sevgisini öğrendiği süreçlerle öğrenmek önem taşır. Mücadeleci ruhu ve karakteri çocukluk dönemindeki sosyo kültürel olaylarla, okuduğu kitaplar ve etkilendiği kişilerle karakterizedir. Atatürk çocukluk döneminden itibaren hangi olayları yaşadı ve O’nda nasıl izler bıraktı, detaylı bilgilerle yazımızda.

Atatürk Nerede Doğdu?

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selanik'te doğmuştur. Doğduğu ev ile ilgili hatırat yazarlarının farklı iddiaları olmuştur. İddialardan biri Atatürk’ün doğduğu evin Ahmet Subaşı Mahallesi’nde bulunduğu üzerinedir. Burası Zübeyde Hanım ile Ali Rıza Bey’in evlendikleri zaman oturdukları evdir. Bu ev Atatürk’ün dedesi olan Kızıl Hafız lakaplı Ahmet Efendi’den Ali Rıza Bey’e miras kalmıştır. Atatürk’ün çocukluk dönemine ait bir anısı, kendisinin ve ailenin diğer fertlerinin anlattıkları üzerine ise doğduğu ev olarak tescil edilen adres netleşmiştir. Arşiv kayıtlarına göre adres Koca Kasım Paşa Mahallesi, Islahhane Caddesi veya Aya Dimitri Mahallesi Apostolu Pavlu Caddesi 75 numarada bulunan pembe binadır.

Atatürk'ün Ailesiyle Birlikte Yaşadığı Ev Neredeydi?

Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Selanik Başkonsolosluğu ile aynı yerleşkede yer alan evin adresi şöyledir: Agiou Dimitriou, 151- Selanik. Atatürk çocukluk anıları ile dolu olan bu yapı şu an “Atatürk’ün Doğduğu Ev” ismiyle bilinir ve müze olarak hizmet vermektedir. Yapı geleneksel Osmanlı mimarisinin hâkim olduğu diğer evlerle birlikte Selanik’in Türk yerleşimi bölgesinde bulunmaktadır. Üç katlı bina kâgir zemin üzerine ahşap karkas tekniği ile inşa edilmiştir. Bahçesiyle birlikte mülkün arsası yaklaşık 120 m² kadardır.

Mustafa Kemal Atatürk Ne Zaman Doğdu?

Mustafa Kemal Atatürk miladî takvime göre 1881 yılında doğmuştur. Doğum tarihi ile ilgili belgeler Şişli’deki Atatürk Müzesi’nde bulunmaktadır. Rûmî takvime göre ise bu tarih 1296 yılıdır. Atatürk’ün çocukluk yılları döneminde tutulan kayıtlarda sadece yıl tescillendiği için gün ve ay hakkında net bir bilgi yoktur. Sonradan Atatürk’ün kendisi, doğum gün ve ayını, hayatında önemli bir yer tutan “19 Mayıs” olarak ifade etmiş ve kayıtlara da böyle geçirilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Ailesi

Mustafa Kemal Atatürk’ün soyu, Rumeli’nin fethiyle birlikte Anadolu’dan göç ettirilen Yörük (Yürük) veya Türkmen’lerden gelmektedir. Baba ataları Karaman’dan Manastır’ın Debre-i Balâ Sancağı’ndaki Kocacık’a yerleştirilir. Aile buradan Selanik’e göç eder. Anne ataları da Konya / Karaman’dan Selanik ile Manastır arasındaki Vodina Sancağı’na bağlı Kayalar (Sarıgöl) Nahiyesine yerleşir.

Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Efendi, kayıtlara göre 1870 veya 71 yılında evlenmiş ve bu evlilikten altı çocukları dünyaya gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk ve ailesi Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerindeki sosyal ve ekonomik zorlukları önemli ölçüde yaşayan aileler arasındadır. O zamanlar Rumeli’de hüküm süren kuşpalazı hastalığı salgını ailenin 3 çocuğunun küçük yaşta vefatına neden olmuştur. Çocukların kaybı, Ali Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım için büyük bir yıkım olmakla birlikte diğer evlatlarına karşı daha yüksek bir hassasiyet beslemelerini de sağlamıştır. Ali Rıza Efendi’nin de erken yaşta vefatı hem çocuklar hem de Zübeyde Hanım için yeni bir sürecin başlangıcı anlamına gelmiştir. Yaşamsal sıkıntılar anne ve çocukları parçalamak yerine daha da birleştirmiştir. Atatürk çocukluk anısı ile ilgili tüm konuşmalarında Selanik’teki mutlu çocukluk dönemleri ve ardından zorluklarla mücadele yıllarından söz etmiştir.

Atatürk'ün Annesi Kimdir?

Atatürk’ün çocukluk anısı ile ilgili her konuşmasında ona olan düşkünlüğünden söz ettiği annesi Zübeyde Hanım 1857 yılında Langaza'da doğmuştur. Ataları “Konyarlar” diye anılır ve Fatih Sultan Mehmet döneminde, 1466 yılında Konya Karaman’dan Rumeli’ye göç ettirilir ve Batı Makedonya, Vodin’in batı tarafında kalan Sarıgöl Bucağı’na yerleştirilirler.

Zübeyde Hanım "Sofuzadeler" ailesinden gelmektedir ve okuma yazma bilen muhafazakâr bir kadındır. Feyzullah Ağa ve Ayşe Hanım’ın tek kızları olan Zübeyde Hanım bilge, akıllı ve okur yazar bir genç kızdır.Bu özelliklerinden dolayı “Zübeyde Molla” olarak bilinir. Selanik’e bir saat uzaklıktaki Langaza’da, Rapla Çiftliği’nde büyüyen Zübeyde Hanım, Selanik’e geldiği zaman Ali Rıza Efendi ile tanışır. Evlendikleri zaman henüz 14 yaşında olan Zübeyde Hanım’ı, kızı Makbule Hanım “Uzun boylu, ince yapılı, altın saçlı, yeşil gözlü” olarak anlatmıştır.

Zübeyde Hanım eşi Ali Rıza Efendi'nin ölümünden sonra maddi zorluklarla karşılaşmıştır. İkinci evliliğini Ragıp Bey ile yapmıştır. Mustafa Kemal'in askerî eğitimine büyük önem vermiş, sonraları İstanbul'a taşınmış ve oğlunun yanında yaşamaya başlamıştır. 1923’te vefat eden Zübeyde Hanım’ın mezarı Karşıyaka’dadır.

Atatürk'ün Babası Kimdir?

Mustafa Kemal Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi’dir. Baba soyu, Konya/Karaman'dan Makedonya'nın Debre şehrine yerleştirilen "Kızıl Oğuz" veya "Kocacık" Yörüklerine dayanır. Aile 1830'larda Selanik'e göç etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün baba soyu büyük amcası tarafından devam ederek günümüze kadar gelmiş, yedinci kuşağa kadar ulaşmıştır.

Ali Rıza Efendi Selanik doğumludur. Kızıl Hafız Ahmet Efendi ile Ayşe Hanım’ın 4 çocuğundan biridir. İlk çocuk Mustafa bebekken vefat etmiştir. Onun ismi Kemal Atatürk’e verilir. Ali Rıza Efendi, Abdi Hafız Mektebinde okumuştur. Çalışma hayatı boyunca Vakıflar İdâresinde kâtiplik, gümrük memurluğu yapmış ve ticaretle uğraşmıştır. Tarihsel kaynaklardaki bir fotoğraf, Ali Rıza Efendi’nin 1876 - 77 yıllarında, Osmanlı-Sırp Savaşının başladığı günlerde Mithat Paşa’nın teşebbüsleriyle kurulmuş, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi destekçileri olan gönüllü birlik Selanik Asakir-i Milliye Taburu’nda üsteğmen (Birinci Mülazım) olarak görev yaptığını göstermektedir. Bu tabur 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nin sonucundan önce II. Abdülhamit tarafından lağvedilmiştir.

Ali Rıza Efendi, Evkaf İdaresi’nde memurluk yaptığı dönemde Zübeyde Hanım ile evlenmiştir. Evlilikleri salgın hastalıklar, vefat eden çocuklar ve zor yaşam koşulları içinde geçmiştir. Çocuklarının vefatı ve iş yaşamındaki iniş çıkışlarının yarattığı moral çöküntüsü Ali Rıza Bey’in ağır bir hastalığa yakalanmasına neden olur. Prof. Dr. Şerafettin Turan, Ali Rıza Efendi’nin bağırsak enfeksiyonu nedeniyle vefat ettiğini ifade etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk fotoğrafları içinde ilk 9 yıl boyunca görülen Ali Rıza Efendi’nin ölümü 1889 veya 1890’ın ilk aylarına rastlamaktadır.

Atatürk'ün Kardeşleri Kimlerdir?

Mustafa Kemal Atatürk’ün altı kardeşi vardır. Fakat Atatürk’ün çocukluk özgeçmişi salgın hastalıklar nedeniyle yitirdiği kardeşlerini de içerir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kardeşlerinin isimleri aşağıda listelenmiştir:

  • Fatma 1871 (veya 1872) - 1875
  • Ahmet (1874-1883)
  • Ömer (1875-1883)
  • Mustafa (Kemal Atatürk), (1881-1938)
  • Makbule (Boysan, Atadan), (1885-1956)
  • Naciye (1889-1901)

Fatma, Ahmet, Ömer difteri salgınından hastalanarak küçük yaşta vefat ederler. Atatürk Harp Okulu’ndan mezun olduğu sene ise Naciye’yi kaybederler. Makbule bütün çocuklar arasında en uzun yaşayandır. Makbule Hanım, Mustafa Kemal'in askeri ve siyasi kariyeri boyunca, birçok zorluğun aşılmasında abisinin yanında olmuş, hastalığı ve ölümü sırasında onun yanında kalmıştır. 1956’da vefat ettiğinde devlet tarafından düzenlenen cenaze töreni ile defnedilmiştir.

Atatürk'ün Çocukluk Dönemi Nasıl Geçti?

Atatürk’ün çocukluk yılları hakkında en önemli kaynak annesi Zübeyde Hanım’dır. Annesi O’nun çocukluğunu anlatırken Mustafa Kemal’in küçücükken bile temiz giyinmeye özen gösterdiğini söylemiştir. Tavırlarının ve konuşmalarının büyük adamlar gibi olduğunu ifade etmiş, mahalledeki diğer çocuklar gibi sokak oyunlarına, koşmacalara katılmadığını söylemiştir. Mustafa Kemal’in kendine özel karakteristiğinin o zamanlardan fark edilebildiğini anlatan Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal’in ellerini pantolonunun cebine sokup başını yukarı dikerek konuşmasının herkesin dikkatini çektiğini de ifade eder. Nazik ve sıkılgan bir çocuk olduğunu da sözlerine ekleyen Zübeyde Hanım, oğlunun zekâsından özellikle dem vurur.

Atatürk’ün babasının vefatı ve ardından çiftlikte yaşadığı süreç onun kişilik özelliklerini şekillendirmiştir. Babasının vefatından sonra yaşadığı köy hayatı toprak ve vatan sevgisini geliştirmiştir. Atatürk tıpkı çocukken köyde tarlayı bekleyip, kargaları kovduğu gibi, değer verip koruduğu ülke için de cesaret ve kararlılıkla savaşmıştır.

Atatürk'ün Çocukluk Dönemini Yaşadığı Bölgedeki Sosyal ve Kültürel Ortam Nasıldı?

Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk yılları kozmopolit bir şehir olan Selanik'te geçmiştir. Selanik’te sosyal ve kültürel olarak gelişen bir toplum ve bu gelişmeden payına düşenleri alan, lider ruhlu bir çocuk vardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme süreciTanzimat Fermanı (1839), Islahat Fermanı (1856), Kanuni Esasi'nin (1876) ilanı ve Jön Türk hareketleri gibi önemli dönüm noktalarını içeren bir süreçtir. Bu reformlar ve hareketler, Atatürk’ün çocukluk döneminde yaşadığı bölgedeki sosyal ve kültürel ortam içinde gelişmiş ve Mustafa Kemal Atatürk'ün liderlik yapısının ve düşünce dünyasının oluşmasında önemli etkiler bırakmıştır.

Tanzimat Fermanı (1839) Osmanlı İmparatorluğu'nun hukuksal ve yönetimsel yenilikleriyle ilgili düzenlemeleri kapsamaktadır. Bu reformlar, adaletin sağlanması, rüşvetin önlenmesi, vergi sisteminin düzenlenmesi benzeri konuları içermektedir. Islahat Fermanı (1856) ise özellikle gayrimüslim tebaanın haklarının genişletilmesi üzerine odaklanmaktadır. Bu reform hareketleriyle Osmanlı İmparatorluğu'nda hukuk üstünlüğü, eşitlik ve adalet gibi modern devlet anlayışının temelleri atılmıştır. Atatürk'ün daha sonra gerçekleştirdiği reformlar bu ilk adımların bir devamı niteliğinde olup, modern ve laik bir hukuk sistemi oluşturma amacını taşımıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk anayasası olan Kanuni Esasi, parlamentarizmin ilk deneyimi olmuştur. Ancak 2. Abdülhamid tarafından kısa süre sonra askıya alınmıştır. Jön Türk Hareketi bu mutlakiyet yönetimine karşı duran ve anayasal monarşiyle meşruiyeti kurmayı amaçlayan bir harekettir. 1908’de 2. Meşrutiyet’in ilanıyla sonuçlanan bu hareket Atatürk’ün siyasi bilincinin ve liderlik yeteneklerinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Atatürk Çocukluk Yıllarında Hangi Okullarda Okudu?

Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğundan itibaren okuduğu okullar zaman aralıklarıyla aşağıda sıralanmıştır:

  • Fatma Molla Kadın Mektebi: Mustafa Kemal 1887 yılının ilk üç ayı içinde 6 yaşını tamamlar ve ilkokula kayıt zamanı gelir. 1887 yılının Haziran ayında ilkokula başlaması gerekmektedir. Anne Zübeyde Hanım, zamanın adetine göre dua ve ilahi törenleriyle başlanan ve klasik eğitim veren Mahalle Mektebi’ne gitmesini istemektedir. Daha modern bakış açısına sahip Baba Ali Rıza Efendi oğlunun yeni yöntemlerle eğitim verilen Şemsi Efendi Mektebi’ne kaydolmasını ister. Anne - baba şöyle karar verir: Mustafa önce törenlerle “Fatma Molla Kadın Mektebi”ne kaydettirilir ve bir buçuk ay sonra Şemsi Efendi İlkokulu’na geçirilir.
  • Şemsi Efendi Mektebi: Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrencilik hayatında başarılı olmasını sağlayan en önemli karakterlerden olan Şemsi Efendi, Tanzimat Dönemi’nde eğitime yeni bir bakış açısı getiren “Usul-i Cedide” yöntemlerinin ilk uygulayıcıları arasındadır. Şemsi Efendi öğrencilere teneffüs zamanlarında jimnastik hareketleri yaptıran, sınıfı havalandırarak çocukların sağlıkları ile de ilgilenen, yeni gelen öğrenciler için eskilerden bir mürebbi tayin ettiren ve çocuklara sorumluluk duygusu aşılayan bir öğretmendir. Disiplin cezalarında da askeri uygulamalar yapan Şemsi Efendi, Mustafa Kemal’in çocukluğunda derinden etkilendiği kişiler arasında yer alır.
  • Mülkiye Rüştiyesi: Babası Ali Rıza Efendi’nin vefatından sonra 6 ay boyunca eğitimine ara verilen Mustafa Kemal, tekrar Selanik’e getirilerek Mülkiye Rüştiyesi’ne başlar. Ancak buradaki şiddet eğilimli bir hoca nedeniyle kısa süre sonra okuldan ayrılmıştır.
  • Selanik Askeri Rüştiyesi: Atatürk’ün çocukluk hatıraları içinde dönüm noktası olan Selanik Askeri Rüştiyesi’nin sınavlarına girişi ve başarı kazanması annesinden habersiz olmuştur. Tarihçi ve yazar Faik Reşit Unat, “Mustafa’nın sınavda gösterdiği başarıdan dolayı, dört yıllık okulun üçüncü sınıfına alındığını, bu tarihin de 1894 Temmuz-Ağustos ayları olması gerektiğinisöylemektedir.
  • Manastır Askeri İdadisi: 1896 yılı Mart ayı ortalarına kadar Selanik’te bulunan Mustafa Kemal, tatil bitiminde Manastır’a geçer. İdadiye başladığı tarihin 13 Mart olduğuna dair doğruluğa yakın bilgiler bulunmaktadır. Apolet numarası 7348 olan Mustafa Kemal’in 1897-98 eğitim öğretim yılında 2. sınıfta olduğu numara defteri tarihi belgeler arasında yer almaktadır. Mustafa Kemal okulun 2. sınıfında daha iyi bir Fransızcaya sahip olmak için yaz tatillerinde Selanik’teki “College des Freres de la Salle”in özel kurslarına devam ettiği de Faik Reşit Unat’ın belgeleri arasında yer almaktadır.
  • Harp Okulu: 1899 yılının Mart ortalarına dek Selanik’te tatil yapan Mustafa Kemal 1 Mart 1315 (13 Mart 1899) tarihinde Pangaltı Harp Okulu (Mekteb-i Harbiye)’na giriş yapar. Apolet numarası 1283’tür. Mustafa Kemal Atatürk 10 Ocak 1902’de piyade teğmeni olarak Harbiye’yi bitirmiş ve kurmay sınıfına geçmiştir.
  • Harp Akademisi: Mustafa Kemal 10 Şubat 1902 Pazartesi günü Harp Akademisi’ne giriş yapar. “Çiçek künyesi”nde “3. Ordu Erkan-ı Harbiye Birinci Sene Namzetliğine” yazmaktadır. Atatürk akademiden miladi takvimle 11 Ocak 1905 Çarşamba gününe denk gelen 29 Kânunuevvel 1320 tarihinde mezun olur. 57. Dönem mezunlarının 13’ü “Kurmay”, 27’si de “Mümtaz” olmuştur. Mustafa Kemal, Akademiyi bitiren 13 kişilik Kurmaylar arasında 5.dir.

Atatürk Çocukluk Yıllarında Hangi Spor Dallarıyla İlgilendi?

Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk hayatı incelendiğinde oldukça hareketli bir çocuk olduğu ve her zaman spora ilgi duyduğu görülmektedir. Atatürk’ün çocukluk yıllarında ve okul dönemleri boyunca ilgi duyduğu spor dalları aşağıda listelenmiştir:

  • Güreş: M. Kemal Atatürk, öğrencilik zamanında yerel müsabakaları izlemeye gidecek kadar güreş sporuna tutkundur. Atatürk en sevdiği spor dalının, kuvvet ve zekâ oyunu olarak da gördüğü güreş olduğunu her konuşmasında ifade eder.
  • Binicilik: Atatürk, ata sporu olan, çeviklik ve atikliğin sergilendiği binicilik ile de ilgilenmektedir. Konuşmalarında binicilik konusunda Türk erkek ve kadınlarının maharetlerine de değinmiştir. Kendisi de usta bir binici olan Atatürk hayatı boyunca at gezintileri yapmış, yarışlarını takip etmiştir.
  • Atıcılık: Askeri okulda öğrenciyken merak saldığı atıcılık sporunda usta nişancılığı ile tanınan Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da sıklıkla atış talimlerine gitmiştir. Hayatının son yıllarında büyük bir silah fabrikası tarafından yapılarak kendisine armağan edilen baston biçimi tüfeği de Anıtkabir’de sergilenmektedir.
  • Kürek: Mustafa Kemal, Florya’da olduğu zamanlarda yüzerek ve kürek idmanları yaparak deniz sporlarıyla da ilgilenmiştir. Ayrıca kürek yarışlarını izlemekten de keyif alan Mustafa Kemal’in özellikle Moda Koyu’nda Acar motoru ile Ertuğrul yatından iddialı yelken ve kürek yarışlarını zevkle takip etmiştir.
  • Yüzme: Türk halkını yüzmeye teşvik etmek için denizde mayo ile çekilmiş fotoğraflarını gazetelerde yayınlatan Atatürk, yüzme sporuyla da ilgilenmiştir.
  • Bilardo: Atatürk Manastır şehrinde tanıştığı bilardo sporunu, Cumhurbaşkanlığı sırasında günlük alışkanlık hâline getirmiş ve yakın dostlarıyla da müsabakalar yapmıştır.

Atatürk Çocukluğunda Hangi Oyunları Oynardı?

Atatürk çocukluk resimleri arasında herhangi bir oyuncağa rastlanmaz. Bununla birlikte araştırmalarda dayısının çiftliğinde Roman çocuklar ile çeşitli oyunlar oynadığına değinilir.. Kız kardeşi Makbule Hanım’ın hatıralarında yer aldığına göre de kırılmış ağaçlardan içine girip oturulan küçük oyuncak evler yapmayı seven Mustafa Kemal, kız kardeşini baş köşeye oturtarak ona meyveler getirirmiş.

Arkadaşları ile uyum içinde bir çocukluk geçiren Mustafa Kemal’in oyuncak ile çekilmiş tek fotoğrafı, manevi kızı Ülkü ile çektirdiği fotoğrafta, kızının elindeki oyuncak bebektir. Bununla birlikte Ege Vapuru’nun salıncağında sallanırken çekilen fotoğraftaki çocuksu neşesi, onun çocukluğunda da oyun oynamayı seven mutlu bir yaradılışta olduğunun bir ifadesidir. Atatürk’ün çocukluğunda telli saz gibi oyuncaklar yaparak duvarlara astığı da kayıtlarda yer almaktadır.

Atatürk Çocukluk Yıllarında Ne Olmak İsterdi?

Atatürk’ün çocukluk anıları ile ilgili tüm kitaplarda aynı cümleyi görmek mümkün: Mustafa Kemal çocukluğundan itibaren asker olmayı istemektedir. Bu isteğinde yaşadığı mahalledeki komşular arasındaki subayların etkisi büyüktür. Atatürk annesinden gizlice girip başarı kazandığı Askeri Rüştiye sınavlarıyla ilgili anısında, karşılarında oturan Binbaşı Kadri Bey’in oğlu Ahmet’in okul elbisesi giyerek Askeri Rüştiye’ye gittiğini anlatır ve sözlerine şöyle devam eder: “Onu gördükçe ben de böyle elbise giymeye hevesleniyordum. Sonra sokaklarda subaylar görüyordum. Bu dereceye ulaşmak için izlenmesi gereken yolun, Askeri Rüştiye’ye girmek olduğunu anlıyordum. O sırada annem de Selanik’e gelmişti. Askeri Rüştiye’ye girmek istediğimi söyledim. Annem askerlikten korkardı. Asker olmama şiddetle karşı çıktı. Giriş sınavı zamanı ona sezdirmeden kendi kendime Askeri Rüştiye’ye giderek sınav verdim. Böylece anneme karşı bir oldubitti yapmış oldum.”

Atatürk'ün Çocukluğundan İlham Aldığı ve Hayatında Etkili Olan Kişiler Kimlerdi?

Atatürk’ün çocukluk anıları nedir sorusunu yanıtlarken onu etkileyen kişi ve olayları anlatmak önemlidir. Mustafa Kemal’in çocukluk yıllarında başlayan ve hayatı boyunca devam eden bir okuma tutkusu vardır. Bu nedenle kitaplarını okuyup etkilendiği birçok yazar, düşünür olmuştur.

Gençliğinde Atatürk'ü etkileyen kişiler arasında yer alan batılı düşünürlerden üçü aşağıda listelenmiştir:

Atatürk'ün fikir dünyasını şekillendiren Türk fikir adamları ise şöyledir:

Mustafa Kemal şairlerden de Faruk Nafiz Çamlıbel, Yahya Kemal Beyatlı, Tevfik Fikret, Mehmet Emin Yurdakul’dan etkilenmiştir. Bu kişilerin Atatürk üzerindeki etkisi, onun vatan ve özgürlük kavramlarına olan inancını, toplumsal ve devrimci görüşlerini, biyolojik materyalizm, sosyal ve laik düşünceyi ve eğitim ile laik devlet düzeni konusundaki görüşlerini derinden etkilemiştir

Atatürk'ün Çocukluk Anıları Nelerdir?

Atatürk’ün çocukluk fotografları ve anılarının olduğu kitaplardan dikkat çeken üç anısı şöyledir:

  • Köy Hayatı ve Kız Kardeşi Makbule Hanım ile İlişkilerine Dair:“Babam öldükten sonra annem ile birlikte dayımın köyüne gittik ve oraya yerleştik. Çocukluk bu ya, ben de o hayata derhal karıştım ve çok da hoşuma gitti. Dayım çiftlikte kâhyalık ediyordu. Benim başlıca işim tarla bekçiliği idi. Kardeşim Makbule ile beraber bakla tarlasının kulübesinde oturur, tarladan kargaları kovmakla meşgul olurduk. Hatta bir gün, hiç unutmam, Makbule ile yoğurt yiyorduk. Aramızda kavga çıktı. Makbule’nin başını tuttum, yoğurt çanağının içine soktum. Yüzü gözü yoğurt olmuştu!”
  • Atatürk’ün Kadın Fikrine Önem Verilmesi Gerektiğine Dair İlk Anısı:Atatürk’ün çocukluk dönemine ait bir anısı hatta ilk hatırası Selanik’te, doğduğu evde yaşanmıştır. Vakit Gazetesi yazarı Ahmet Emin Yalman ile yaptığı röportajda bu anıyı şöyle anlatır: “Çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey, okula gitmek meselesine aittir. Bundan dolayı anamla babam arasında şiddetli bir çatışma vardı. Annem, ilahilerle okula başlamamı ve mahalle okuluna gitmemi istiyordu. Gümrükte memur olan babam, o zaman yeni açılan, Şemsi Efendi’nin okuluna gitmemi ve yeni yöntemlere göre okumamı yeğ tutuyordu. Nihayet babam işi ustaca çözdü. İlk önce bilinen törenle mahalle okuluna başladım. Böylece annemin gönlü yapılmış oldu. Birkaç gün sonra da mahalle okulundan çıktım; Şemsi Efendi’nin okuluna yazıldım.”.
  • Babasının Altın Köstekli Saati:Mustafa Kemal, Manastır Askeri Lisesi’ne kadar yanından hiç ayırmadığı altın köstekli saati burada kaybeder. Bir gece sıtma nöbeti geçirdiğinde baygın düşer ve saat kaybolur. Kimin çaldığı asla bulunamaz. Babasından kalan tek hatıra bu şekilde elinden kayıp gitmiştir.

Atatürk'ün Çocukluk Yılları ile İlgili Yazılan Kitaplar Nelerdir?

Atatürk’ün çocukluk dönemini yaşadığı bölgedeki sosyal ve kültürel ortamı anlatan yazı ve belgelerin de yer bulduğu birçok kitabı, tarihsel kaynaklar arasında bulmak mümkün. Bununla birlikte aynı tarihsel kaynaklar Atatürk çocukluk hayatı ve anılarını da içerir. Atatürk’ün kendi söylediği sözlerden oluşan derlemeler, anıları ve tarihsel süreçlerle birlikte dönemi anlatan kitaplardan on üç tanesi aşağıda listelenerek verilmiştir:

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.