Korku gerçekten üstadın da dediği gibi cezadan daha ağır mıdır?
Kesinlikle öyle (en azından bence). Her ne kadar kitapta başka bir konu ve başka bir korkudan da bahsedilse, kitabı okurken cesaretlenip kendi korkularımla yüzleşmeye kalkıştım. Ve yazarla aynı fikri paylaşarak kapattım. Korku gerçekten de cezadan daha ağır. Belki de bu yüzden korkuya dayanamayıp cezası ölüm bile olsa korkumuzla yüzleşiriz çoğumuz. Ya da hiç ardımıza bakmadan kaçarız korkumuzdan, kaçabildiğimiz kadar (sanki kaçacak yer varmış gibi).
"elbette farkli olan bir sey vardi ve bu da ona aci veriyordu. bir hic oldugundan bu yana insanlar ona daha dostca davraniyorlardi; hem sicak hem de soguktular. kadinlar artik ona imrenmiyor, igneleyici sozler soylemiyorlardi, erkekler de cevresinde pervane olmuyorlardi. onunla birlikte guluyorlar, ona iyi bir arkadaslariymis gibi davraniyorlardi; ama yalandan seviyormus numarasi yapmiyorlar, yalvarmiyorlar, yagcilik yapmiyorlar, dusman da olmuyorlardi; butun bunlar ona gucsuz kaldigini hissettiriyordu."
Türkiye'de böyle bir olayın geçme ihtimali bile insanı gerecek türden. umutsuzluğun içinde tıbbı kullanarak etik olmayan yollarla umut aramak, karakterlere hem kızıp, hem empati kurabileceğiniz duygu yoğunluğu yüksek bir kitap olmuş. gizemli bir şekilde başlayan kitap soruların, cevapların kovalanması ve acaba sonra ne olacak merakı içerisinde bir çırpıda kendini okutuyor. en kısa sürede okuyup bitirdiğim kitap bu oldu. yazarın başka kitapları var mı diye baktım ama yok. inşallah başarısını sonraki kitaplarında da sürdürür samet koca. yeni kitaplarını sabırsızlık içinde bekliyorum.