Tükendi
Gelince Haber Ver"Bir zamanlar sessiz, sakin, kendi halinde sevimli bir şehir vardı." der öykünün Arap prensi Zekeriya Tamir ve "Orada zengin fakir birlikte o hayalini kurduğumuz şarkının ezgileri olurlar." diye devam eder. Onun bu hayaline ortak olan 20. Yüzyıl Suriye öykücülerinden birkaçının ağırlandığı bu kitapta yine onun sesine eşlik eden öyküler bulacaksınız; Cahiz`in Hariri`nin, Şehrazat`ın ve Yarub`un dilini bugüne taşıyarak, onların masallarıyla hem anlatmaya hem de üstesinden gelmeye çalıştığı yangını faş ederek. Hassane`nin ensesindeki dipçiğe öfkesini Sebki mahallesinde misket oynayan Werther`i fırtınanın yenlerine kattığı Sirame`yi korkularını türküleriyle dindirenleri, ezanlarını çocuklara okuyan Semseme`yi, Akdeniz`i portakal tarlarını ve Yusuf`u götüren o sihirli halıyı... Yine Tamir`in deyişiyle o büyük Arap panayırını; ülkeler, denizler ve nehirlerle satılan köyler ve vitrinlerde sergilenen öğretmenlerin doldurduğu...
Ve bu kez tarihinin bütün gürültüsünü ardına alarak ilerleyen o namütenahi panayıra şahitlik eden ve varoluşumuzun en eski köklerinden gelen bu kadim sesi Türkçeye aktaranların diliyle.