Melek Sanmıştım Şeytanı

Melek Sanmıştım Şeytanı Kısa Özet

Bu güngörmez sultana ne vakit kavuşacağım? Karımın, kaynanamın, Ayşe kadının gözcülükleri arasından buna ihtimal vermek tasavvura bi­le sığar şey değil, bu imkânsızlık, bu ümitsiz sevdaya esiri bir kıymet, ulaşılmaz bir lezzet ve­riyor.

Cemiyet içinde tesadüfün oynadığı rol bazen mukadderatımızı değiştirecek ehemmiyette ina­nılmaz hadiseler yaratır. Servinaz’ın Beykoz’da ihtiyar bir teyzesi var. Birkaç ayda bir izinle ora­ ya gider. İki üç gece kalır. Evimiz Süleymaniye’de, karımın kız kardeşi Nebile de Erenköyü’nde evlidir. İki hemşire çok sevişirler. Servinaz’ın Beykoz’da izinli bulunduğu bir sırada doğum ağ­rısı tutan Nebile’nin kurtulamayarak tehlikeli bir vaziyete düştüğü telgrafı gelir. Çok telaşlanan kaynanam çocuğu Ayşe kadının kucağına vererek, soluğu Erenköyü’nde alırlar. Onların evden çıkmasından iki saat sonra Servinaz Beykoz’dan Süleymaniye’ye dönmüş bulunur.

Tesadüfün hazırladığı bu akla gelmez fırsat karşısında yüreğimi heyecan, elimi ayağımı bir titremedir aldı. Bu umulmaz fırsat iyi, geniş fa­kat nasıl istifade edebileceğim?...