Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim

Din: Teorisi - Pratiği, Dünü, Bugünü

Üretici Liste Fiyatı
300,00 TL
231,00 TL
%23 İndirim
Kazancınız
69,00TL
Parapuan: 231
Alışveriş listeme ekle

Tükendi

Gelince Haber Ver
Din: Teorisi - Pratiği, Dünü, Bugünü
Türü : Genel Politika Siyaset Bilim ve Siyaset
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 446
ISBN : 9786055580537
Basım Yılı : 2013
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Satış Rakamları:6 adet satılmıştır.

Bu kitabı oluşturan tebliğler, genelde Marksist bir duruşu benimsiyor. Dinin ideolojik boyutunun sınıf mücadeleleri açısından öneminin bilincindeler, kuşkusuz; dahası, Marksist din tahlillerine yöneltilen eleştirilerin dile getirdiği kaba monolitizm içerisine düşmeyecek kadar, din-politika içiçeliğinin farkındalar. Dinin hem madunların kendini ifade (ve bir bakıma özsavunu) aracı, hem de bir iktidar aygıtı olarak maduniyetlerinin sürdürücüsü olduğunu görmezden gelmiyorlar.

Dahası, bu tebliğler, Kemalist laik(çi) anlayışla hesaplaşmasını tamamlamış bir duruşun ifadeleri. "Başka bir dünya"nın, geleceğin eşitlik ve özgürlük dünyasının dine, dinsel inançlara değil, iktisadî ve siyasal iktidara, sömürü ve tahakküm sistemine karşı (sınıf) mücadele(si) içerisinde biçimleneceğinin bilinciyle kaleme alındılar. Din, bu tebliğlerin yazarlarını baskı ve sömürü düzeninin sürdürümünde egemenlerin elinde üstlendiği işlevler ölçüsünde ilgilendiriyor. Bireylerin inanç dünyalarını ve dinsel pratiklerini, genel "özgürlükler" alanı içerisine yerleştirmeyi, boyunlarına borç biliyorlar.

Ancak, vurgulamalı: sempozyum katılımcılarının Sünnî İslâm`dan bir "Kurtuluş Teolojisi" üretmek gibi bir dertleri yok. "Devrimci İslâm" arayışı içerisinde de değiller. Onlar, iktidarıyla muhalefetiyle tüm bir siyasal alanı ve giderek toplumsal yaşamı çeşitli varyantlarıyla İslâmîleştirme girişimi içerisindeki mevcut iktidar karşısında, "din-dışı", "din-karşıtı" bir varoluşun olanaklılığı, zorunluluğu ve meşruiyetini savunmayı hedefliyorlar. Kamusal yaşamda dinsel ideolojinin hâkimiyetine karşı duruşu, bir aydın sorumluluğu, ama bunun da ötesinde, seküler varoluşun güvencesi sayıyorlar. İktidar(lar)ın konumlarını dinsel buyrultularla takviye etmelerinin, dinsel söylemlerin meşrulaştırıcılığına sığınmalarının yol açtığı felaketli sonuçları, uzak ve yakın tarihten tanıyorlar çünkü… Sosyalizmin özgürlük kavrayışının, ilkin ve öncelikle, herhangi bir "ilahiyat"la uzlaşması mümkün olmayan, sınırsız ve dünyevî bir "eleştiri özgürlüğü"nden başladığı hususunda son derece netler… Bu "eleştirellik hakkı"nı sonuna dek kullanma konusunda da son derece kararlı...

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.