Tükendi
Gelince Haber VerSincap bir bahar günü parkta o ağaçtan bu ağaca koşturup oynarken ağaç arkadaşlarının mutsuzluğunu fark etti.
Her biri yakınıyordu ve hepsinin ortak bir isteği vardı:
Bu parkı terk edip gerçek bir ormana gitmek.
Peki bu mümkün müydü?
Gülgün Çako’nun yazdığı Yürüyen Ağaç kitabına Dilek Yördem’in renkli resimleri eşlik ediyor.
Tadımlık
Yüzünü elleriyle kapattı. Sonra yine açtı:
*Bir, iki, üç, dört ağaç yürüyor. Vay canına... Gerçekten yürüyorlar. Bir, iki, üç, dört...*
Derken gözlerini dünya kadar açtı:
*Bir ağaç koşuyor arkadaşlarının arkasından. Hatta başında bir kuş uçuyor.*
Evet, ardıç hâlâ koşuyordu arkamızdan. Ardıçkuşu başında uçuyordu.
Hep beraber selamladık çocuğu. O hâlâ kemiriyordu havucu, gözlerinde hayaller koşturuyordu. Tıpkı yağmur damlaları gibi.