Tutsak

Sinan isimli 25 yaşındaki genç bir anda altüst olan yaşamını geride bırakmaya karar vererek, İstanbul’u terk edip Amanos Dağları’nın eteğindeki baba köyü Karataş’a kalıcı olarak döner ve Hamza isimli bir köylü ile yakın dostluk kurar. Ancak huzuru ve mutluluğu yeniden yakaladığını düşünürken kendisini bir anda doğaüstü olayların tam ortasında bulacaktır. Hamza`ya ve Elmas isimli genç kıza yardımcı olmak isterken, köydeki yaşamı tam anlamıyla cehenneme dönüşecektir. Metafiziksel varlıklarla umutsuz bir hâlde mücadele ederek yaklaşık on beş yıl yaşadıktan sonra İsmail Hoca ile karşılaşması yaşamını kurtarmaya yetecek midir? Sinan’ın kendi cehenneminden çıkma çabasına tanıklık edeceksiniz.

Yazar’ın Ayça’m isimli ilk romanının bir ara kesiti niteliğinde olan bu eserde Sinan’ın doğaüstü varlıklarla mücadelesi sürerken, İsmail Hoca ile karşılaşması beraberinde bir sürprizi daha getirecektir. Okuyucu Sağır lakaplı büyücüyle, Bakkal Ferhat’la ve dahası Habip oğlu Rafet’le yine karşılaşacak. Sinan, Elmas ve Hamza’nın korku dolu ve esrarengiz öyküsü…

‘’ Hayatı başlı başına yanlış yaşıyorduk. Tutsaktık. Mutluyduk belki ama bir yanı eksikti o mutluluğun. Vazgeçmeyi bilmiyorduk. Her şeyin daha azıyla yetinmemiz gerektiğinin farkında değildik. Hep daha fazlasını arzuluyorduk. Maddeye tutulu kalmıştık...’’