Tarık Buğra Kimdir?
14 Ekim 2022

Tarık Buğra Kimdir?

Tarık Buğra ya da tam adıyla Süleyman Tarık Buğra (2 Eylül 1918 – 26 Şubat 1994), Cumhuriyet Dönemi'nde hikaye, roman, tiyatro, oyun ve fıkra gibi türlerde birçok eser yazmış Türk gazeteci, roman, oyun, fıkra ve hikaye yazarıdır. Özellikle romanlarıyla ön plana çıkan yazar, 1991 yılında devlet sanatçısı unvanını almıştır.

Tarık Buğra'nın biyografisi incelendiğinde iyi eğitim almış kültürlü bir baba ve tekke kültürüne hakim bir anneye sahip olduğu, küçük yaştan beri kitaplara ilgi duyduğu görülmektedir. Yazar, eğitim hayatına Akşehir'de başlamış ve 1930'da ilkokulu, 1933'de ortaokulu bitirmiştir. Lise için İstanbul'a gitmiş, iki yıl İstanbul Erkek Lisesi'nde eğitim almıştır. Hikaye yazmaya bu dönemde başlamıştır. Lise eğitimini Konya Lisesi'nde tamamlamıştır.

Tarık Buğra, üniversite dönemine kadar okulda başarılı bir öğrencidir. Yazar ilk olarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girmiştir; fakat vaktinin büyük bölümünü okul yerine yazarların buluşup sohbet ettiği Küllük'te geçirmiştir. Tıp Fakültesi'nde başarılı olamayan yazar bu okuldan ayrılmıştır. Önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne sonra da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydolmuştur. Fakat bu iki bölümden de mezun olmadan ayrılmıştır.

Tarık Buğra, yazarlık dışında muallim muavinliği, gazetelerde genel yayın müdürlüğü ve yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. İnandığı doğruları savunmaktan çekinmeyen bir kişidir. Yazarın yaşam özeti karakterinin bu özelliğini yansıtan hikayelerle doludur. Maddi açıdan en çok zorlandığı dönemde bile inancına, değerlerine aykırı düşen işlerin içinde yer almamıştır. İnsan merkezli bir sanat anlayışı benimsemiş, önemli sosyal ve tarihî olayları anlatırken insanın varoluş macerasını da ortaya koymuştur.

Tarık Buğra’nın yazıları Çınaraltı, Nasreddin Hoca; Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman ve Türkiye Gazetesi gibi birçok gazete ve dergide yayımlanmıştır. Kitapları Remzi Kitabevi, Hisar Yayınları, Ötüken Neşriyat ve İletişim Yayınevi gibi farklı yayınevleri tarafından basılmıştır. Tarık Buğra, eserleriyle hem birçok ödül hem de okurların takdirini kazanmış bir yazardır.

Tarık Buğra Eserleri Nelerdir?

Tarık Buğra’nın 40 adet eseri aşağıda listelenmiştir:

Tarık Buğra'nın İlk Eseri Nedir?

Tarık Buğra’nın ilk eseri, Akümülatörlü Radyo başlıklı piyestir.

Tarık Buğra'nın Kaç Tane Eseri Vardır?

Tarık Buğra’nın 30’dan fazla eseri vardır.

Tarık Buğra Romanları

Tarık Buğra’nın romanlarından 22 tanesi aşağıda listelenmiştir:

  • Yalnızlar: Tağrık Buğra’nın kitap halinde yayımlanan ilk romanıdır ve ilk kez 1948 yılında Çınaraltı dergisinde tefrika edilmiştir. Üç bölümden oluşmaktadır ve kitapta Hurrem, Murad Kervancı ve Doktor Rıza Candaş arasındaki aşk üçgeni anlatmaktadır.
  • Aşk Esirleri: 1950 yılında 30 Eylül - 9 Aralık tarihleri arasında Milliyet gazetesinde tefrika edilmiştir. Aşk temelli bir eserdir ve yazarın hayatından izler taşımaktadır.
  • Tetik Çekildikten Sonra: 1951 yılı 29 Ağustos - 8 Ekim tarihleri arasında Akın gazetesinde tefrika edilmiştir. Tarık Buğra’nın yaşamından izler taşımaktadır. Aşk temeli üzerine inşa edilen kitap, polisiye özelliklere de sahiptir.
  • Ofsayd: 1951 yılı 10 Ekim - 13 Kasım tarihleri arasında Akın gazetesinde tefrika edilmiştir. Yazarın gençlik yıllarından izler taşımaktadır ve gençlere ithaf edilmiş bir eserdir. Tarık Buğra'nın spora bakış açısını yansıtmaktadır.
  • Sonradan Yaşamak: 1953 yılında 16 Şubat - 23 Mayıs tarihleri arasında Vatan gazetesinde yayımlanmıştır.
  • İnce Hesaplar: Önce 1953 yılında 19 Mart - 31 Mayıs tarihleri arasında Milliyet'te yayımlanmış sonra da "Ölü Nokta" ismiyle Yeni İstanbul gazetesinde yayımlanmıştır.
  • Abaza Paşa’nın Rüyası: 1956 yılı 27 Eylül - 7 Şubat tarihleri arasında Bursa Hakimiyet gazetesinde yayımlanmıştır. Tarihi bir isyanı ve Abaza Paşa'nın hayatını anlatan bir romandır.
  • Şehir Uyurken: 1956 yılı 4 Haziran - 22 Eylül tarihleri arasında Bursa Hakimiyet gazetesinde yayımlanmıştır.
  • Yanıyor mu Yeşil Köşkün Lâmbası: 1957 yılı 11 Nisan - 31 Mayıs tarihleri arasında Yeni Gün gazetesinde yayımlanmıştır.
  • Ölü Nokta: 1958 yılı 23 Nisan - 10 Haziran tarihleri arasında Yeni İstanbul gazetesinde yayımlanmıştır. 1958 yılından önce "İnce Hesaplar" adıyla Milliyet'te yayımlanmıştır.
  • Çolak Salih: 1984 yılı 15 Mayıs - 5 Temmuz tarihleri arasında Tercüman'da yayımlanmıştır.
  • Siyah Kehribar: Tarık Buğra’nın ikinci romanıdır ve ilk baskısı 1954 yılında Remzi Kitabevi tarafından yapılmıştır. Eserde yazar, İtalyan Faşizmi'ni ve 1940'larda aydınlarını ezen Millî Şef diktatörlüğünü eleştirmiştir. Tarık Buğra'nın konusu Türkiye dışında geçen tek romanıdır. Kitapta öznel anlatıcı vardır ve bu öznel anlatıcı sanat tarihi doktorası için İtalya’ya gitmiş olan bir Türk gencidir. Kitap yayımlandığı dönemde birçok eleştiriye maruz kalmıştır.
  • Küçük Ağa: Tarık Buğra’nın başarılı bulunan en ünlü kitaplarındandır. Yazarın üçüncü romanıdır. İlk yayım yılı 1963’tür. Milli Mücadele yıllarında Türk toplumunun zorlu koşullar altında verdiği mücadeleyi, Kuvâ-yi Milliye'yi anlatmaktadır. Döneme bir kasabadan bakan ve Tarık Buğra'nın deyişiyle "destanlara yakışır bir konuyu ele almasına rağmen, destan olmayan, gerçekliği anlatan" bir eserdir. TRT tarafından Yücel Çakmaklı'nın yönetmenliğinde 1983 yılında diziye uyarlanmıştır. Kitap da dizi de yayımlandığı yıllarda büyük ilgi görmüştür.
  • Küçük Ağa Ankara’da: İlk baskısı 1966 yılında Türkiye Yayınevi tarafından yapılmıştır. Küçük Ağa romanının devamı niteliğinde bir eserdir.
  • İbiş’in Rüyası: Tarık Buğra'nın 5. romanıdır. İlk kez 1970 yılında Hisar Yayınları tarafından basılmıştır. Nahit isimli roman kahramanının tiyatrocu olma macerasını ve tiyatrosunda çalışan Hatice ile yaşadıkları aşkı anlatmaktadır.
  • Firavun İmanı: İlk yayım yılı 1978’dir. Millî Mücadele Dönemin ve Cumhuriyet'in kurulduğu dönemde halkın ve aydınların içinde bulundukları sorunları işlemektedir.
  • Gençliğim Eyvah: İlk yayım yılı 1979'dur. 1970'li yılları ve sonlarını kapsayan anarşi dönemindeki Türkiye'nin genel durumunu anlatan bir romandır.
  • Dönemeçte: Türkiye'nin çok partili hayata geçiş aşamasını Anadolu taşrasında yaşayan insanların dünyasından işleyen bir romandır.
  • Osmancık: Yazarın en ünlü eserlerindendir ve Osman Gazi'nin hayatı, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlatmaktadır.
  • Yağmur Beklerken: Serbest Fırka denemesinin, 1929 büyük ekonomik buhranının ve kuraklığın Anadolu taşrasındaki yansımasını anlatmaktadır.
  • Dünyanın En Pis Sokağı: İlk kez 1982 yılı 24 Nisan - 16 Ağustos tarihleri arasında Tercüman'da yayımlanmıştır. Günümüzde ise Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanmaktadır.
  • Bir Köşkünüz Var mı?

Tarık Buğra En Önemli Romanı Hangisidir?

Tarık Buğra’nın en ünlü romanı 1983 yılında yazdığı “Osmancık”tır. Bu eser edebiyatımızın önemli tarihi romanlarından kabul edilmektedir. Kitapta Osman Gazi'nin hayatı ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşu anlatılmıştır. Tarık Buğra, kitabı yazarken "Osmanlı'nın sırrı nedir?" sorusundan yola çıktığını belirtmiştir. Ede Balı'nın ünlü "Ey Osmancık; beğsin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. Ey Osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana" nasihati bu kitabın içinde yer almaktadır.

Tarık Buğra Hikayeleri

Tarık Buğra’nın hikaye kitaplarından 4 tanesi aşağıda listelenmiştir:

  • Oğlumuz
  • Yarın Diye Bir Şey Yoktur
  • İki Uyku Arasında
  • Hikâyeler

Tarık Buğra Fıkra ve Makaleleri

Tarık Buğra’nın fıkra ve makale türündeki 4 adet eseri aşağıda listelenmiştir:

  • Gençlik Türküsü
  • Düşman Kazanmak Sanatı
  • Bu Çağın Adı
  • Politika Dışı

Tarık Buğra Röportajları

Tarık Buğra’nın röportaj türündeki eseri "Gagaringrad Moskova Notları”dır.

Tarık Buğra Tiyatro Eserleri

Tarık Buğra’nın tiyatro türünde 4 eseri aşağıda listelenmiştir:

  • Ayakta Durmak İstiyorum
  • Üç Oyun
  • İbiş’in Rüyası
  • Güneş ve Arslan, Sıfırdan Doruğa

Tarık Buğra Hangi Dönem Yazarıdır?

Tarık Buğra, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.

Tarık Buğra Sanat Anlayışı Nedir?

Tarık Buğra, sanatın merkezine insanı koymuş, sanatın toplumu etkileyecek bir güce sahip olduğuna inanmış ve “sanat sanat içindir” anlayışını benimsemiştir.

Tarık Buğra Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir?

Tarık Buğra’nın etkilendiği belirli bir edebi akım yoktur.

Tarık Buğra Kimlerden Etkilenmiştir?

Tarık Buğra’nın etkilendiği kişilerin birkaçı aşağıda listelenmiştir:

Tarık Buğra Kimleri Etkilemiştir?

Tarık Buğra hem yaşadığı dönemde hem de sonrasında eserleriyle ses getirmiş bir yazardır. Birçok sanatçıyı etkilemiş, yeni yazarlara ilham vermiştir.

Tarık Buğra'nın Edebiyat İçin Önemi Nedir?

Tarık Buğra, döneminin hâkim edebi anlayışının dışına çıkarak ülkemizdeki önemli sosyal ve tarihî olayları anlatırken insanın bireyleşme macerasını da ortaya koyması ve farklı bakış açıları sunmasıyla edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.

Tarık Buğra Yazıları Nerelerde Yayımlanmıştır?

Tarık Buğra’nın yazıları Ötüken Neşriyat ve İletişim Yayınevi gibi farklı yayınevleri tarafından yayımlanmıştır. Tarık Buğra’nın yazılarının yayımlandığı gazete ve dergiler aşağıda listelenmiştir:

  • Çınaraltı Dergisi
  • Nasreddin Hoca Dergisi
  • Yol Dergisi
  • Bakış Dergisi
  • Argos Dergisi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Milliyet gazetesi
  • Tercüman Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi

Tarık Buğra'nın Yazarlık Dışındaki Kariyeri

Tarık Buğra, kısa bir dönem Şişli Terakki Lisesi'nde muallim muavini olarak çalışmıştır. Yenigün, Tercüman, Yeni İstanbul ve Türkiye Spor Gazetelerinde genel yayın müdürlüğü yapmıştır. Vatan Gazetesi'ne yazı işleri müdürlüğü yapmış, Milliyet Gazetesi'nde spor sayfası sorumlusu olmuştur. Tarık Buğra, geçimini yazarlık ve gazetecilik üzerinden sağlamıştır.

Tarık Buğra'nın Siyasi Görüşleri

Tarık Buğra, belirli bir siyasi görüşü savunmamıştır; fakat sloganlara yer vermeden eserlerinin arka planında siyasi olayları işlemiş, siyasetin insan üzerindeki etkisini anlatmıştır.

Tarık Buğra Sözleri

Tarık Buğra’nın eserlerinden alınan 20 alıntı aşağıda listelenmiştir:

  • Ben unutmadıktan sonra elalem unutmuş neye yarar?
  • Aşk bizim de kaderimiz ise, sen veya ben, fakat muhakkak birimiz, çok acı çekeceğiz.
  • İyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu; mağara devri, taş devri hortluyor. Bu bütün tarih boyunca böyle olmuş, böylece de gidecek.
  • Merak öğrenmek ister; öfke hesap sormak ister; burukluk ilgi ister!
  • Kabul etmek, her zaman doğru bulmak değildir.
  • Dünya'yı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüz.. Hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülüyor, sonra da Dünya'yı çok büyük görüyoruz.
  • Harp, insanlardan ayrılamaz dedikleri taraflarından çoğunu silip süpürüp götürmüştü.
  • Savaşı önce kendi kendimize karşı kazanmak zorundayız.
  • Engel çoktur. Çok olsa da aşılır. Amma bir engel vardır ki, onu aşan görülmemiştir. O engelin adı nefis'dir. Nefs'in eline düşen hiçbir yere varamaz.
  • Bir düşüncenin, bir inanışın yenilmesi; bir kişinin öldürülmesi ile olacak şey değildi. Tam tersine öldürülen, kalanlara bir başka güç olurdu. Ama öncüsü korkup kaçan bir inanışı artık hiçbir kuvvet kurtaramazdı.
  • Hey Osmancık; yiğit yiğit, tek yiğit öfkesini... benliğini yenendir.
  • Bir insan iki yarayı birden zor taşır.
  • Beklemek ateşten yakıcıdır demişler; daha da yanmayalım.
  • Düşünmek insanın içinde kendine karşı bir düşman daha peydahlaması oluyordu.
  • Kadir bilmek, kıymet bilmek; bağlılığın, saygının, güvenin karşılığını vermek, değerli olmanın, sayılmanın, güvenilmenin ilk şartıdır."
  • Günler geçer, haftalar, aylar ve yıllar geçer, sonunda da saniyeler geçmez olur da, kafa bir takıldı mı sılaya! Sıcak terletir, soğuk üşütür, humma sayıklatır, sıla büyücü gibi çeker. İş yakalanmamakta. Yakalandı mı bu özleyişe bitmiştir artık.
  • En önemli gerçek ve yaşayan tek gerçek geçen günlerdedir.
  • Bu millet köle olamaz. Cenab-ı Rabbü'l-âlemin buna izin vermez, vermemiştir, vermeyecektir.
  • Hem hatırlamak, hem de düşünmek mi? Fakat cehennem dedikleri işte bu değilse nedir?
  • Ölümün eşiğine gelen memleketi ancak ve ancak Anadolu hareketi kurtarabilirdi. Bu hareket memleketin yüreğinden gelen bir hareketti. Tıpkı hücuma uğrayan bir adamın kendini korumak ve kurtarmak için yaptığı işti. Buna karşı aynı iddiayı taşıyan hareketler, niyetleri ne kadar iyi olursa olsun, memleketin elini kolunu tutmaktan başka bir işe yaramıyordu, yaramayacaktı da.

Tarık Buğra Aldığı Ödüller

Tarık Buğra’nın aldığı ödüller aşağıda listelenmiştir:

  • 1948 yılında "Oğlumuz" hikâyesiyle Cumhuriyet gazetesinin açtığı yarışmada ikincilik ödülü
  • 1970 yılında "İbiş'in Rüyası" eseriyle TRT Roman Ödülü
  • 1976 yılında "Firavun İmanı" eseriyle Türkiye Millî Kültür Vakfı Edebiyat Ödülü
  • 1981 yılında "Akümülatörlü Radyo" eseriyle Yazarlar Birliği tarafından Tiyatro Ödülü
  • 1981 yılında "Yalnızlar" eseriyle Türkiye Millî Kültür Vakfı (TMKV) Edebiyat Ödülü
  • 1983 yılında "Osmancık" eseriyle TMKV Edebiyat Ödülü
  • 1984 yılında "Küçük Ağa" eseriyle TMKV Televizyon Ödülü
  • 1988 yılında Türk Basın Birliği Hakkı Tarık Us Başarı ve Basın Ödülü
  • 1989 yılında "Yağmur Beklerken" eseriyle Türkiye İş Bankası Büyük Ödül
  • 1991 yılında devlet sanatçısı unvanı
  • 1992 yılında Sinema Tiyatro Müzik Radyo ve Televizyon Sanatçıları Derneği Özel Ödülü
  • 1993 yılında TMKV Türk Millî Kültürüne Hizmet Şeref Armağanı

Tarık Buğra Nerelidir?

Tarık Buğra, baba tarafından Erzurumlu anne tarafından Akşehirlidir.

Tarık Buğra'nın Babası Kimdir?

Tarık Buğra’nın babası Erzurumlu Mehmet Nâzım’dır. İyi bir eğitim görmüş, hukuk fakültesini bitirmiştir. Siyaset ve edebiyatla uğraşmıştır. Nâzım Bey, Akşehir bölgesinde Serbest Fırka ve Demokrat Parti'nin kuruluşunda rol almıştır. Ağır ceza reisliği yapmıştır.

Tarık Buğra Çocukluğu Nasıldır?

Tarık Buğra, 2 Eylül 1918 tarihinde Konya iline bağlı Akşehir'de dünyaya gelmiştir. Tam adı Süleyman Tarık Buğra'dır. Babası Erzurumlu Mehmet Nâzım, annesi Akşehirli Tahiroğullarından Nâzike Hanım'dır. Babası iyi eğitimli, kültürlü bir adamdır. Annesi ise okuma yazma bilmeyen fakat tekke kültürüyle yetişmiş bir kişidir. Tarık Buğra’nın iki ablası ve kız kardeşleri vardır.

Tarık Buğra’nın çocukluk yılları Milli Mücadele Dönemine denk gelmiştir. Bu dönemde yaşadıkları hem karakterine hem de eserlerine yansımıştır. Çocukluk yıllarını Akşehir'de geçiren yazar, girişken ve zeki bir çocuktur. Okumaya düşkün bir çocuk olan Buğra, okula başlamadan okuma yazma öğrenmiştir.

Tarık Buğra Eğitim Hayatı Nasıldır?

Tarık Buğra eğitim hayatına Akşehir'de başlamış ve 1930'da ilkokulu, 1933'de ortaokulu bitirmiştir. Yazarın ortaokuldaki Türkçe öğretmeni Rıfkı Melûl Meriç'tir. Rıfkı Melûl, Tarık Buğra'yı edebi yönden etkilemiş, farklı yazarların eserleriyle tanıştırmıştır. Ortaokulun ardından lise için İstanbul'a giden Tarık Buğra, iki yıl İstanbul Erkek Lisesi'nde okumuştur. Burada Hakkı Süha Gezgin'in öğrencisi olmuş ve hocasının yönlendirmesiyle hikaye yazmaya başlamıştır. Lise Eğitimini Konya Lisesi'nde tamamlamıştır.

Tarık Buğra, başarılı bir öğrenci olarak lisenin ardından önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girmiştir; fakat vaktinin büyük bölümünü okul dışında geçirdiği için derslerinde başarılı olamamıştır. Bu gölümden ayrılmış ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne geçmiştir. Bu okuldan da mezun olamayan yazar, arkadaşı Ahmet Ateş'in teşvikiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydolmuştur. Bu dönemde Mehmet Kaplan, Kasım Küfrevî ve Ahmet Hamdi Tanpınar ile tanışmıştır. Yazar, 1951 yılında bu okuldan da mezun olmadan ayrılmıştır.

Tarık Buğra Edebi Kişiliği Nasıldır?

Tarık Buğra, inandığı doğruları savunmaktan çekinmeyen, sanatının merkezine insanı koyan bir yazardır. Edebiyata hikâye yazarlığı ile başlamış; fakat sonrasında yazdığı romanlarla daha fazla ün kazanmıştır. Eserlerinde psikolojik tahlillere yer vermiş, ülkemizin tarihindeki önemli dönemeçleri anlatmıştır.

Tarık Buğra, eserlerinde ideolojik kaygı gütmemiştir. İnsanın sahip olduğu değerleri fark etmesini isteyen bir yazardır. Bireylerin varoluş macerasını işlemiştir. Eserleri farklı okumalara açık, derinlikli metinlerdir. Yazarın romanlarında en çok işlediği konular şunlardır: kadın - erkek ilişkisi, Milliyetçilik ve Millî Mücadele, Osmanlı tarihi ve tarihsel kökler, siyaset ve siyasi meseleler, gençlik, yozlaşma, Türk aydınının içine düştüğü olumsuzluklar.

Tarık Buğra, dil konusunda hassas bir yazardır. Dil üzerine düşünmüş, dil hakkında yazılar yazmıştır. Dili kurtaracak ve geliştirecek kişilerin soylu edebiyatçılar olduğunu söylemiştir. Kasaba merkezli bir romancı olan yazar, eserlerinde halkın dilini, samimi hitap sözcüklerini, deyim ve atasözlerini kullanmıştır.

Tarık Buğra Evlendi Mi?

Tarık Buğra, İlk evliliğini 23 Eylül 1950 yılında Jale Baysal'la yapmıştır. Jale Hanım, İstanbul Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü'nde öğretim üyeliği yapmıştır. Bu evlilik 18 yıl sürmüştür. Tarık Buğra, ikinci evliliğini ise 8 Eylül 1977'de Hatice Bilen'le yapmıştır. Hatice Hanım, öykü yazarıdır.

Tarık Buğra'nın Çocukları

Tarık Buğra’nın Jale Baysal ile olan evliliğinden 19 Aralık 1951 tarihinde Ayşe adını verdikleri bir kızları dünyaya gelmiştir. Ayşe Buğra, Robert Kolej'de okuduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi ve Laval Üniversitesi'nde eğitim almıştır. Yüksek lisansını da Laval Üniversitesi'nde tamamlayan Ayşe Hanım, McGill Üniversitesi Ekonomi Bölümünde doktora yapmıştır. Osman Kavala ile evlidir. Yurt içi ve yurt dışında birçok üniversitede çalışmıştır. Uzun yıllardır Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde öğretim üyesidir. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu UYGAR Merkezi’nin kurucularından biri ve başkanıdır. Birçok kitabı bulunan Prof. Ayşe Buğra’nın 8 eserleri aşağıda listelenmiştir:

Tarık Buğra Kaç Yaşında Vefat Etti?

Tarık Buğra, 1994 yılında vefat ettiğinde 75 yaşındadır.

Tarık Buğra Mezarı Nerededir?

Tarık Buğra’nın mezarı, İstanbul’da bulunan Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.

Tarık Buğra Heykeli

Tarık Buğra, Akşehir doğumludur ve 2004 yılında Akşehir'de heykeli dikilmiştir. Ayrıca yazarın Ankara’da Millî Kütüphane önünde bulunan bir heykeli de vardır.

Tarık Buğra Hakkındaki Kitaplar

Tarık Buğra hakkında bilgi içeren kitaplardan 4 tanesi aşağıda listelenmiştir:

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.