- Ürün Özellikleri
-
Sükut Sanatı Hamuş-Name Kısa Özet
Hâmûş-nâme ya da Sükût Sanatı’nın dünya hayatında herkesi ilgilendiren bir hikâyesi var: Eserin müellifi Şair Yusufi-yi Erzincanî bir gün boş bulunup da söylediği sözlerin bir gammaz tarafından arkadaşlarına aktarıldığını ve bu sebeple de arkadaşlarıyla arasının bozulduğunu anlar. Bundan üzüntü duyar ve bu eseri kaleme alır. Eserinin *sebeb-i telif* kısmında eseri niçin yazdığını şöyle dile getirmektedir:
*Bir zamanlar yolum gurbete çıkmış, bir müddet de Erzincan’da kalmıştım. Dilimden çıkan bazı sözleri kötü niyetlinin birisi işitmiş, arkadaşlarıma *Yusuf sizin hakkınızda böyle böyle diyor* demiş. Bu sözleri işitince rencide olan dostlarım benden uzaklaştılar.Bu konuyu iyice araştırınca, bunun sebebinin dilimin şerrinden, uğursuzluğundan olduğunu anladım. Bu manada hayrete daldım ve gayret ansızın beni tesiri altına aldı. Dedim ki: *madem sözlerim ziyana sebep oluyor, ziyanımın sebebi dilin şerrindendir.* Dilimi bağlayıp söz söylememeye ve dostlarımı yeniden incitmemeye karar verdim.
Tam bunları düşünürken ay yüzlü fikir gelini bana; *Neden hâmûş kaldın* diye sorunca bu hikâyeyi anlattım o da dinledi. *Eğer bu manada hikâyeler biliyorsan manzum olarak yaz.* dedi. Bu on hikâyeyi anlattım, bunu nazmetmemin sebebi işte budur. Bu niyetle kalem harekete geçti ve adını Hâmûşnâme koydum…*
-
2. Hamur