Osmanlı’da Ayrılık Yanlısı Araplara Sesleniş

İnkılab Yayınları

Emir Şekip Arslan

135,00 TL
95,85 TL
%29 indirim
Kazancınız
:
39,15 TL
Osmanlı’da Ayrılık Yanlısı Araplara Sesleniş Hakkında Bilgiler
Türü: Tarih Araştırma ve İnceleme Kitapları
Sayfa Sayısı: 184
ISBN: 9786054194940
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Tipi: 2. Hamur
Basım Tarihi 2016
satis-icon
Satış Rakamları 4 adet satılmıştır.
Emir Şekip Arslan
Emir Şekip Arslan
Daha fazla bilgi Yazar Profili
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Osmanlı’da Ayrılık Yanlısı Araplara Sesleniş Kısa Özet

    On yedi yaşında ilk divanını neşretmiş olsa da, devrinin siyasî çalkantılarında aldığı vazifeler gereği, edebî kişiliği arka planda kalmış bir Osmanlı münevveri. İkinci Abdülhamid, Jön Türkler ve İttihat Terakki yönetimlerinde nahiye müdürü, kaymakam, Cebel-i Lübnan temsilcisi, Trablusgarb’in işgalinde mücahid, Kızılay heyetleri müfettişi, Havran mebusu, Birinci Kanal Harekâtında gönüllü Dürzi Birliğinin kumandanı: Şekib Arslan. *Emîrü’l-beyan* (söz ustası) olarak bilinir.

    1911-12 yılları arasında el-Müeyyed’de yayımladığı makalelerde Osmanlı mefkûresine olan bağlılığıyla Batı emperyalizmine karşı tavrını ortaya koydu. Osmanlı kuvvetlerinin Trablusgarb’dan çekileceğini öğrendiğinde İstanbul’a giderek, hükümeti Kuzey Afrika’da savaşmaya ikna etmeye çalıştı. Ona göre, *Trablusgarb’ın çölleri savunulamazsa, Şam’ın bahçeleri de savunulamaz*dı.

    Parçalanmış bir imparatorluğun Avrupa’ya yem olacağını, Arap ülkelerinin merkezlerinde Araplarla Türkler arasındaki bölünmenin garip ve gereksiz olduğunu; hilâfet sancağının müdafii Osmanlı mefkuresine sıkı sıkıya sarılmak gerektiğini; yabancı güçlerin, Türklerle Araplar arasında anlaşmazlık bulunduğu kanaatini yayarak bu yolla kendi çıkarlarına kapı araladıklarını; Osmanlı topraklarını ele geçirip kolonileştirmek istediklerini savundu. Yine o, Abdülhamid’in siyasetinin geçerliliğine, bu siyasette yapılacak değişikliklerinse ancak bozgunla sonuçlanacağına inanmaktaydı.

    Şekip Arslan, merkezî yönetimin, adem-i merkeziyet (yerinden yönetim) anarşisinden daha iyi olduğunu savunmakla beraber, Âsitâne’nin (İstanbul), bazı ıslahat ve yenilikleri yapması gerektiğine de inanmaktaydı. O, Balkanlarda ve Kuzey Afrika’da devletin dış saldırılarla uğraşırken, özellikle Arap tebanın yaşadığı bölgelerde *Arapçılık* taraftarlarının özerklik perdesi arkasında yıkıcı-şiddetli muhalefete giriştiğini, yabancı konsoloslarla içli-dışlı oluşlarını, en küçük meselelerde yabancı gözlemci taleplerini, haksız gerekçelerle sözlü ve fiilî isyanlarını kınayarak, Osmanlıcılık fikri etrafında birleşmek gerektiği çağrısını sürdürdü.

  • 2. Hamur

Osmanlı’da Ayrılık Yanlısı Araplara Sesleniş Hakkında Yorumlar

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.