Mido

29 Aralık 1953. Ankara – İstanbul arası karlar altında. Arabalarıyla Başkent’ten yola çıkan Doktor Mümtaz Bey ve karısı, saatlerce zor koşullarla boğuştuktan sonra yol kenarında yanyana dikilmekte olan sekiz minik çocukla karşılaşırlar. Çocuklar orada ne aradıkları sorusuna yanıt veremezler. Tek söyledikleri, kendilerini oraya Mido’nun getirdiğidir. Üstelik hiçbiri onun kim olduğunu da bilmemektedir. Havanın kararmak üzere olduğunu göz önüne alan Mümtaz Bey çocukları da alıp yola çıkar ve biraz ileride ışıklarını gördüğü Modern ve Sıhhi Büyük Kaplıca Oteli’ne doğru ilerler.

Otel güzel olmasına güzeldir ama yollar kardan kapanmış, üç kilometre ötedeki Kızılcahamam ilçesi dışında dünyayla tüm bağlantısı kesilmiştir. Çocuklarla birlikte on yedi müşteri ve sekiz otel çalışanının yeni yıla otelde girmek dışında seçeneği kalmamıştır. Herkes termal havuzlar ve güzel yiyeceklerin tadını çıkarırken, çocukların söyledikleri ve yaptıkları bazı şeyler şaşkınlık yaratır. Hem çocuklar hem de kim olduğu anlaşılamayan Mido üzerindeki gizem günbegün artar.