Tükendi
Gelince Haber Ver"Karakolda ona, İstiklal Mahkemesi`ne gideceksin denir. Niçin İstiklal Mahkemesi`ne gittiğini bilmez. İki jandarma ile, kelepçeli olarak İstiklal Mahkemesi`ne sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının idam olacağı anlaşılır. Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş, idamı bekler. Sürgün edileceksin, denilir. Sürgün yeri Bodrum, bir muammadır, bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu Mavi Sürgün yazısı, bu işin nasıl olduğunu anlatacaktır."
Mavi Sürgün kitabı, Cevat Şakir`in Bodrum sürgününü anlatan bir kitaptan ötesidir. Aynı zamanda, çiçek açmak için yıllarca büyüyen ve bir kez çiçek açtıktan sonra ölen sabırlık bitkisinin ve iğneyle iki gözü kör edilen tarlakuşunun hikâyesidir. İşgal altındaki İstanbul’u, gazetelerde, dergilerde yaptığı işleri anlatarak başlar. Sonra sürgün cezası, Ankara`dan Bodrum`a aylarca süren yol ve Bodrum günleri... Bodrum sürgününde Cevat Şakir`in Halikarnas Balıkçısı olarak yeniden doğuşuna tanıklık ederiz. Sürgün yeri Bodrum da Balıkçı`nın ektiği tohumlarla cennetten bir köşeye dönüşür. Bu yalnızca bir anı kitabı değil, bir yeniden doğuşun büyüleyici hikâyesidir.
"Halikarnas Balıkçısı kimdir?" sorusunun en kestirme yanıtıdır Mavi Sürgün.
Kitabın bu ciltli versiyonunda ek olarak; Zülfü Livaneli`nin sunuş yazısı, sürgün cezasına gerekçe olan "Hapishanede İdama Mahkum Olanlar Bile Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler" başlıklı yazının yayımlandığı Resimli Hafta Dergisi`nin kupürü, bu yazının tam metni ve Halikarnas Balıkçısı`nın işgal yıllarında çizdiği Ali Kemal karikatürü yer alıyor.