Tükendi
Gelince Haber VerDediler göverir mi, nâra boğdurmuş boğaç;
Göverir mi yumruğu, yağı döşünde toğaç?
Kam bendirinde ateş, toprak, demir, su, ağaç,
Gök Bodun erli kızlı yaslandı mı dediler;
Saçaklı kurt başlı tuğ, hislendi mi dediler.
Aygır budu, koç boynu ölü yeri aşında,
Elçiler bun eyledi, algış odu başında.
Yiğit kişi Köl Tigin, kırk yedinci yaşında,
Gök Bodun erli kızlı yaslandı mı dediler;
Varıp, Altun Dağı’na yaslandı mı dediler.
Al kımız sagraklandı, ala paça hüzünden,
Feleğin başa çatan zor uğraşı yüzünden.
Geri dönmez mi diye bağdaş kuran sözünden,
Gök Bodun erli kızlı yaslandı mı dediler;
Yoksa keçe üstünde seslendi mi dediler.
Kut vermiş, ıduklamış, üstün kılmış yücede,
Gök Tanrı’nın yanında, ulaşılmaz nicede,
Bir ağız soluklanıp, yunulduğu gecede,
Gök Bodun erli kızlı yaslandı mı dediler;
Pusatlar kaldığıyla paslandı mı dediler.
Er gider, salık salar, kara kara baş kalır,
Evinde, evdeşinde buğul yunak yaş kalır,
Betik taş itgüçiden öğütlenmiş taş kalır,
Gök Bodun erli kızlı yaslandı mı dediler;
Bengü taş Köl Tigin’le süslendi mi dediler.