Tükendi
Gelince Haber VerKul, sayısız eksiklik ve noksanlığına rağmen kendisine bahşedilen ilahi nimetleri görüp müşahede eder ve işe O’nun ismini zikretmeyle başlar ve şöyle der. “Bismillahirranlanirrahim”
Kul, Allah`ın Mûnim olduğunu ve nimetlerin Ondan geldiğini görür ve O’na hamd ederek şöyle der: “el-Hamdû lillah”
Kul, bu nimetin sürekli olduğunu ve bütün mahlûka bahşedildiğini görür ve şöyle der: “Rabbû’l âlemin”
Kul, Allah`ın yaratılmışlara sadece nimet vermediğini aynı zamanda onların tekâmülünü ve gelişimini de sağladığını görür ve şöyle der: “er-Râhman”
Kul, insanların hata ve günahlarının olduğunu ancak Allah tarafından çarçabuk bir şekilde cezalandırılmadığını ve affedildiğini görür şöyle der: “er-Râhim”
Kul, insanlar içerisinde zalimlerin de olduğunu ve onlara bu dünyada yaptıklarına karşılık bir ceza verilmediğini ancak bir gün herkesin hesaba çekileceğini ve o günün Allah’a ait olduğunu idrak eder ve şöyle der: “mâlik-i yevmi’d-din”
Kul, tüm güzel isimlerin Allah’ta tecelli olduğunu ve Onun kulluk edilmeye layık bir ilah olduğunu görür ve şöyle der: “iyyâ-ke na’bud”
Kul, ibadet ve tekâmül yollunun ancak Allah’ın yardımı ve inayetiyle yol alınacağını görür ve şöyle der: “iyyâ-ke nestâ’in”
Kul, önüne koyulan insanî erdem yollarının çok fazla sayıda ve çok değişiklik gösterdiğini görür. Allah’tan kendisini en doğru ve isabetli yola yönlendirmesini niyaz eder ve şöyle der: “ihdine’s-sıratâ’l mûstakim”
Kul, bu erdem yolunda yalnız ilerlemenin zorluğunu görür ve kendilerine nimet verilmiş kimseleri kendisine hemsefer ve yol arkadaşı verilmesini Allah’tan niyaz eder ve şöyle der: “sırata`l lezine en’amte aleyhim”
Kul, bu insanî erdem yolunun ancak Allah`ın velilerine bağlılıktan ve din düşmanlarından kopmaktan geçtiğini görür ve Allah düşmanların bu yolda kendisine refakat etmemesini niyaz ederek şöyle der: “ğayri`l mağdubi aleyhim vela`d-dallin”