ELMA ÇEKİRDEĞİ

ELMA ÇEKİRDEĞİ Kısa Özet

"Unutulmaya terk edilse de geçmiş kendini her zaman hatırlatır…" Büyükanne Bertha ölünce evi, torunu İris'e kalır. İris çocukken kuzeni ve bir arkadaşıyla yaz tatillerini birlikte geçirdiği evde yıllar sonra yalnız kalmıştır.

Sadece bir hafta geçireceği evde odaları, oyun oynadığı ve tek gecede beyaza dönen kırmızı Frenk üzümlerinin yetiştiği bahçeyi, konserve gözyaşlarının pişirildiği mutfağı gezer. Odadan odaya geçtikçe hafızasının odaları da kapılarını aralar ve hem unuttukları hem de hatırladıkları arasında bir yolculuğa çıkar.

Büyükannenin evinde geçirilen yaz tatillerinin anıları ve teyzelerin gizem dolu hikâyeleriyle sihirli ve büyüleyici bir roman… Katharina Hagena, üç kuşak kadının kaderlerini harmanlayarak bir ailenin hikayesini anlatıyor…

"Aşkı, mutluluğu, ölümü, babalarını tanıma şansını hiç bulamamış olan çocukları, ergenlik dönemi nüanslarını, karanlık sırları ve elma ağaçlarını anlatan bir roman… Kısacası; hayatın içindeki her şeyi anlatan… Yazarın dili oldukça yalın ve anlatıcının ironi kokan anlatımı akıcı…" 

- Anne Nordmann

"Hagena'nın yeteneği acıyı özel kılmak… Öyle ki her insan bu kadar gözyaşı içeren bir yazı yaşayıp bedelini ödemeyi isteyebilir… " 

- Brigitte

"Yaz, elma ve Frenk üzümü kokan bir hikaye. Hem acı hem de tatlı… Hatırlamak ve unutmak üzerine yüreklere dokunan bir roman… Elma Çekirdeği tam anlamıyla bir haz…" 

- Martina Meister

"Basitçe ve kısaca şöyle demek istiyorum: Kesinlikle okuyun lütfen! Bu hikaye sizi içine alıyor ve başka diyarlara götürüyor."

- Christine Westermann