Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Mısır Seferi: Tarihi, Nedenleri ve Sonuçları
05.12.2025

Mısır Seferi: Tarihi, Nedenleri ve Sonuçları

Mısır Seferi 1516-1517 yılları arasında gerçekleştirilen, Osmanlı İmparatorluğu’nun Orta Doğu’daki en kritik askerî hamlelerinden biridir. Yavuz Sultan Selim, bu sefere Doğu siyasetinde üstünlük sağlamak, İslam dünyasında liderliği pekiştirmek ve ticaret yolları üzerindeki kontrolü güçlendirmek amacıyla çıkmıştır. Seferin temel nedenleri arasında Memlûklerle yaşanan siyasi rekabet, Safevîlerle mücadele sonrası bölgesel güvenliği sağlama isteği ve Kızıldeniz ticaretinin önem kazanması yer alır. Sonuçta Osmanlı ordusu Mercidabık ve Ridaniye savaşlarında zafer kazanarak hem Memlûk Devleti’ne son vermiş hem de Abbasilerden hilafeti devralarak İslam dünyasının lideri konumuna yükselmiştir.

Mısır Seferi Nedir?

Mısır Seferi, Osmanlı İmparatorluğu ile Memlûkler arasında 1516 ile 1517 yılları arasında yaşanmış bir dizi savaştır. Dönemin Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim; Mısır Seferi’ni Yükselme Dönemi içerisinde, Çaldıran Harbi’nden hemen sonra gerçekleştirmiştir. Bu seferler sırasında Orta Doğu'da güç dengeleri yeniden değişmiş, Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyet alanı genişlemiştir. Mısır Seferi’nin sonuçları ise başlıca: Halifeliğin Abbasilerden Osmanlılara geçmesi, Osmanlı Seferleri neticesinde Ön Asya’daki ticaret yollarının el değiştirmesi, Memlûk Sultanlığının tarih sahnesinden silinmesi şeklinde sıralanabilir.

 

Mısır Seferi'nin Nedenleri Nelerdir?

Osmanlılar ile Memlûkler arasında öteden beri hem İslam dünyasının liderliği hem de Ön Asya bölgesindeki ticaret yolları için sürdürülen bir rekabet söz konusuydu. Memlûkler, Osmanlıların doğuya doğru genişlemesini bir tehdit olarak algılıyordu ve bu ilişki Osmanlılar ile Safeviler arasında gerçekleşen Çaldıran Harbi’nin Osmanlı lehine sonuçlanması ile daha da gerilmişti. Zira Memlûkler Osmanlılara karşı Safevileri destekliyordu. Memlûk Sultanı Kansu Gavri’nin, Yavuz Sultan Selim’in elçisini öldürmesi ile bu gerilim zirveyle çıktı. Ardından Mısır Seferi’nin sonuçları yükseltmekte olan Osmanlı'nın her anlamda lehine oldu.

 

Yavuz Sultan Selim Mısır Seferi’ni Nasıl Yönetmiştir?

Yavuz Sultan Selim, tüm süreci hem stratejik hem de askeri bakımdan kararlı ve güçlü bir lider olarak yönetmiştir. Sefer boyunca disiplinli bir yönetim sergilemiş, ordunun moralini yüksek tutarken tam itaat sağlamıştır. Önce Mercidabık Savaşı’nda Memlûk ordusunu alt ederek Suriye’yi ele geçirmiş, ardından Ridaniye Savaşı’yla Mısır’ı fethederek Memlûkleri tarih sahnesinden silmiştir. Sina Çölü’nün geçilmesi gibi çetin şartlarda lojistik planlamayı önceden yapmış, top ve tüfek gibi modern silahları etkin kullanmıştır. Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sonuçları olarak Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır Osmanlı topraklarına katılmış; daha öncesinde Abbasilerde olan hilâfet makamı da Osmanlı sultanına geçmiştir.

Peki Abbasiler kimdir? Hz. Muhammed’in amcası Abbas’ın soyundan gelen Abbasiler, 8. yüzyıldan itibaren İslam dünyasında hüküm sürmüş bir hanedandır. Mısır Seferi’nden sonra Abbasi Halifesi III. Mütevekkil, halifelik yetkilerini Yavuz Sultan Selim’e devretmiştir. Böylece Osmanlı padişahları İslam dünyasının dinî ve siyasi lideri olmuştur.

 

Mısır Seferi Sırasında Hangi Savaşlar Yapılmıştır?

Mısır Seferi sırasında iki büyük savaş yapılmıştır. Bunlar sırasıyla: günümüzde Suriye'de yer alan Halep kenti yakınlarında gerçekleşen Mercidabık Savaşı (1516) ve günümüzde Mısır’ın başkenti Kahire kenti yakınlarında yapılan Ridaniye Savaşı’dır (1517).

 

Mercidabık Savaşı’nda Kimler Savaşmıştır?

Halep yakınlarında gerçekleşen Mercidabık Savaşı, Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı kuvvetleri ile Kansu Gavri kontrolündeki Memlûk ordusu arasında yapılmıştır. Osmanlı kuvvetlerinin kesin zaferi ile birlikte Suriye ve Filistin, Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ayrıca bu savaşta Memlûk Sultanı Kansu Gavri hayatını kaybetmiştir.

 

Ridaniye Savaşı'nda Kimler Savaşmıştır?

Kahire yakınlarında gerçekleşen Ridaniye Savaşı’nda, Yavuz Sultan Selim ve onun yönettiği Osmanlı Ordusu, Memlûklerin yeni sultanı Tomanbay’ı mağlup etmiştir. Bu savaşın sonucunda Mısır tamamen Osmanlı egemenliğine girmiş ve Abbasi halifeliği Osmanlılara geçmiştir. Böylelikle Mısır Seferi, kesin Osmanlı zaferi ile sonuçlanmıştır.

 

Mısır Seferi'nin Sonuçları Ne Oldu?

Mısır Seferi’nin sonuçları Osmanlı İmparatorluğu açısından son derece belirleyici olmuştur. Sefer sonuçları aşağıda listelenmiştir:

 

  • 1516–1517 yıllarında gerçekleşen sefer sonucunda iki asırlık Memlûk Sultanlığı yıkılmış; Mısır, Suriye ve Hicaz Osmanlı egemenliğine girmiştir.
  • Abbasi halifeliği Osmanlı padişahına devredilerek hilafet resmen Osmanlılara geçmiş, böylece padişahlar İslam dünyasının dinî lideri konumuna yükselmiştir.
  • Mekke ve Medine’nin de dâhil olduğu Hicaz bölgesi Osmanlı topraklarına katılmış, kutsal şehirlerin korunması imparatorluğa büyük prestij kazandırmıştır.
  • Osmanlılar Kızıldeniz ve Basra Körfezi üzerinden geçen ticaret yollarının denetimini ele geçirerek doğu ticaretinde etkin bir rol üstlenmiştir.

 

Bu gelişmeler sonucunda Osmanlı Devleti hem ekonomik hem de siyasi açıdan güçlenmiş, İslam dünyasındaki liderliğini pekiştirmiştir.

 

Mısır Seferi'nin Kısa Vadeli Etkileri

Mısır Seferi'nde Memlûklerin yenilgisi ile birlikte Osmanlı toprakları çok büyük miktarda genişlemiştir. Durmak bilmeyen Osmanlı genişlemesi, bölgedeki diğer siyasi aktörler için tehlike alarmları çalınmasına neden olmuştur. Zira daha önce Memlûkler tarafından kontrol edilen Ön Asya ve Akdeniz’deki ticaret yollarının Osmanlıların eline geçmesiyle bu bölgedeki ticaretin kontrolü de doğal olarak Osmanlıların eline geçmiştir. Böylelikle Osmanlı otoritesi pekiştirilmiştir.

 

Mısır Seferi'nin Uzun Vadeli Etkileri

Osmanlı tarihinde Mısır Seferi'nin uzun vadede çok derin etkileri olmuştur. Bunlardan belki de en önemlisi halifeliğin Abbasilerden Osmanlılara geçmesidir. Zira böylelikle Osmanlı'nın İslam dünyasındaki prestiji artmış, Osmanlı padişahı kutsal şehirlerin koruyucusu olmuştur. Dahası Osmanlıların Doğu Akdeniz ticareti üzerindeki etkisinin artmasıyla coğrafi keşifler hızlanmış, Avrupalı tüccarlar yeni yollar aramak zorunda kalmıştır.

 

Mısır Seferi Osmanlı Askeri Reformlarını Nasıl Etkiledi?

Mısır Seferi, Osmanlı askerî yapısında önemli reformların önünü açan bir dönüm noktası olmuştur. Sefer sırasında Osmanlı kuvvetleri; uzun ikmal hatları, çöl geçişleri ve uzak cephelerde savaşma güçlükleri ile tanıştı; bu durum ordu lojistiğinin geliştirilmesi gereğini kanıtladı. Bu güçlüklere çözüm olarak mühimmat ve ulaşım düzeni daha sistemli hâle getirildi. Ayrıca sefer, topçuluğun savaşlardaki belirleyici rolünü gösterdi. Özellikle Ridaniye’de Osmanlı toplarının etkin kullanımı; Memlûklerin geleneksel ve görece daha ilkel, süvari ağırlıklı ordusunu kolayca mağlup etti. Bu deneyim, ateşli silahlar teknolojisinin geliştirilmesine daha fazla önem verilmesinin önünü açtı. Öte yandan Mısır’ın alınmasıyla Osmanlılar, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’na açılan bir liman kazandıkları için donanma hazırlıkları ve deniz üsleri önem kazandı. Sonuç olarak Mısır Seferi, Osmanlı ordusuna yalnızca bir zafer değil, aynı zamanda lojistik, topçuluk ve deniz gücü alanlarında kalıcı askerî reformların temellerini kazandırdı; bu da Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki genişleme seferlerinin başarısına zemin oluşturdu.

 

Mısır Seferi Osmanlı Tarihinde Neden Önemlidir?

Mısır Seferi'nin Osmanlı tarihindeki önemi temelde İslam dünyasının liderliğinin el değiştirmesi ile ilgili olsa da bununla sınırlı değildir. Çünkü Orta Doğu’nun Osmanlılar tarafından kontrol altına alınması hem yeni ticari imtiyazlara olanak tanımış hem başka coğrafya ve kültürlerle de etkileşimi sağlamıştır.

Osmanlılar, Mısır Seferi’nden sonra Doğu ve Batı dünyası arasında kültürel bir köprü, iki kültürü de yaşayan ve yaşatan bir imparatorluk olmuştur. Dolayısıyla bu imparatorluğu sürdürmek için ihtiyaç duyulan stratejik güç yeni siyasi ve askerî teşkilatlar geliştirilmesini gerektirmiştir. Böylelikle Yavuz Sultan Selim’in kısa süreli saltanatı Osmanlı tarihinde kalıcı bir miras olarak yer etmiştir.

 

Mısır Seferi ile İlişkili Diğer Osmanlı Seferleri

Mısır Seferi Osmanlıların doğuya genişleme stratejisinin bir halkasıydı ve diğer büyük seferlerle de doğal olarak bağlantılıydı. Bunlardan biri Mısır Seferi’nden önce gerçekleşen Çaldıran Harbi’dir. Bu seferde Yavuz Sultan Selim, Safevi Hükümdarı Şah İsmail’i yenerek Doğu Anadolu’yu ele geçirmiştir. Bu zafer, Osmanlı’nın doğu sınırını güvence altına alarak Memlükler ile yapılacak Mısır Seferi için stratejik bir bölge ve askerî hazırlık zemini oluşturmuştur. Ayrıca Memlûkler ile stratejik bir ortaklık kuran Safevilerin yenilmesi, Memlûklerin siyasi olarak yalnız kalmasına sebep olmuştur.

Mısır Seferi ile bağlantılı bir diğer sefer de Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1534-1536 yıllarında yapılan Irakeyn Seferi’dir. Yavuz Sultan Selim'in doğuya genişleme politikasının bir devamı olan seferin neticesinde Osmanlılar, bölgedeki Safevi etkisini Irak ve Basra yönünde kırmış, Mezopotamya’yı da kalıcı biçimde Osmanlı İmparatorluğu’na katmıştır.

Çaldıran, Mısır ve Irakeyn seferleri neticesinde Osmanlı’nın hem doğuda Safevi hem de güneyde Memlûklerden oluşan rakiplerini bertaraf ederek İslam dünyasının askerî, siyasi, kültürel ve ekonomik merkezini İstanbul’a taşımasını sağlamıştır.

 

Mısır Seferi ile Napolyon Savaşları Arasında Ne Gibi Bağlantılar Vardı?

Yavuz Sultan Selim ile Napolyon’un Mısır Seferi arasında hem askerî hem de siyasi açıdan dikkate değer bir ilişki vardır. Osmanlıların Yavuz Sultan Selim dönemindeki Mısır Seferi, imparatorluğun doğu ticaret yolları üzerindeki hâkimiyetini güçlendirmiş ve hilafetin Osmanlı’ya geçmesini sağlamıştır. Napolyon’un Mısır Seferi ise, aynı bölgenin Avrupalı güçler açısından stratejik önemini yeniden gündeme getirmiştir. Her iki sefer de Mısır’ın, Akdeniz ile Hint Okyanusu arasındaki ticaret yollarında oynadığı kilit rolü gözler önüne sermiştir. Ayrıca Napolyon’un Mısır’da ilerlemesi, Osmanlı’yı İngiltere ile diplomatik iş birliğine yöneltmiş; bu durum, Avrupa’daki güç dengelerinde Osmanlı’nın yeniden etkin bir konuma gelmesine olanak sağlamıştır. Sonuç olarak iki sefer, farklı yüzyıllarda gerçekleşmelerine rağmen Mısır’ın jeopolitik anlamda önemli bir merkez olma özelliğini ve küresel güç mücadelelerindeki yerini ortaya koymuştur.

 

Napolyon’un Mısır Seferi Osmanlı Ordusunu Nasıl Etkiledi?

Napolyon'un Mısır Seferi, Osmanlı ordusunun eksikliklerini çok ciddi biçimde ortaya koyduğu için Osmanlı askeri reformlarının hızlanmasına sebep olmuştur. Fransız ordusunun disiplinli yapısı; etkili topçu kullanımı ve hızlı manevra kabiliyeti, Osmanlıların askerî sisteminin teknolojik ve taktiksel açıdan Avrupalı devletlerden çok geri kaldığını göstermiştir. Bu durum, özellikle topçuluk, mühendislik ve lojistik alanlarında yenilik arayışını hızlandırmıştır. III. Selim döneminde yürütürken Nizam-ı Cedid reformları, Napolyon’un seferinden sonra bir hayli önem kazanmıştır. Osmanlılar modern strateji ve anlayışları benimseyen bir ordu kurmak için Avrupa tarzı eğitim ve disiplin sistemlerini benimsemek durumunda kalmıştır. Bu amaçla İngiliz ve Fransız askeri danışmanlar getirtilmiş, yeni silah atölyeleri kurulmuş ve modern top döküm yöntemlerine geçilmiştir. Ayrıca Napolyon'un Mısır Seferi’nde ortaya çıkan ikmal ve iletişim sorunları, Osmanlı ordusunun lojistik ve koordinasyon eksikliğini de göstermiştir.

Sefer, sadece kara ordusunu değil, deniz kuvvetlerini de etkilemiştir. Fransız donanmasının Akdeniz’deki etkinliği, Osmanlı’nın deniz yollarını koruma ihtiyacını artırmış; böylece tersanelerin yenilenmesi ve deniz subaylarının eğitimi için yeni düzenlemelere gidilmiştir.

 

Avrupa Devletleri Mısır Seferi’ni Nasıl İzledi?

Avrupalı devletler Napolyon'un Mısır Seferi’ni hem şüpheyle hem de stratejik kaygıyla izlemiştir. Zira Napolyon’un Mısır'da ilerlemesi yalnızca Osmanlı topraklarının tehdit edilmesi değil, Avrupa'daki güç dengelerini her yönden sarsacak bir gelişmeydi. Özellikle İngiltere, Napolyon’un Mısır’ı ele geçirmesi ile Hindistan'a giden ticaret yollarının tehdit altında olacağından endişe etti. İngiltere için Mısır, Hindistan'a giden yollar için önemli bir geçiş noktasıydı ve Fransa'nın burada kalıcı hakimiyet kurması, İngiltere'nin çıkarlarını açıkça tehlikeye sokuyordu. Bu durum İngiltere ile Osmanlı’nın süreçte yakın ilişkiler kurmasına neden oldu. İngiliz donanması, 1798’de Nil Deniz Savaşı’nda Fransız filosunu imha ederek Napolyon’un Mısır’daki kuvvetlerini zayıflattı. Aynı dönemde Rusya da Osmanlı ile iş birliği yaparak Fransız ilerleyişine karşı Doğu Akdeniz’de Osmanlı’ya askerî destek sağladı. Böylece Napolyon’un Mısır Seferi, Avrupa güçlerini geçici bir ortak cephede birleştirdi.

 

Mısır Seferi Osmanlı-İslam Liderliğini Nasıl Etkiledi?

Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nin sonuçlarından belki de en önemlisi İslam hilafetinin devredilmesidir. Halifelik İslam dünyasında politik bir otorite, İslam ülkelerinin yönetimlerini ve erklerini meşrulaştırmasına ciddi olanak tanıyan bir güçtür. Dolayısıyla Osmanlıların Mısır'ı seferi, Osmanlıların İslam dünyası üzerindeki etkisini bir hayli pekiştirdi.

 

Mısır Seferi Sonrası Ticaret Yolları Nasıl Değişti?

1517’de Mısır’ın Osmanlı topraklarına katılmasıyla birlikte, imparatorluk Kızıldeniz kıyılarına, Hicaz’a ve Yemen’e kadar genişlemiştir. Bu durum, Osmanlı’yı doğrudan Hint Okyanusu ticaret ağının bir parçası haline getirdi. Mısır’daki Süveyş Limanı; baharat, ipek, değerli taşlar, misk, şeker ve benzeri Hint ticaret ürünlerinin Akdeniz’e taşındığı en önemli çıkış noktasıydı. Osmanlı bu bölgenin ticari üstünlüğünü koruma amacıyla ve Portekiz’in Hint Okyanusu’ndaki ilerlemesine karşı Aden, Cidde ve Basra gibi limanlarda donanma üsleri kurdu. Bu bölgelerdeki denetim, baharat ticaretinin vergilendirilmesi ve güvenliği açısından büyük kazanç sağladı.

Yine Mısır Seferi’nden itibaren Osmanlılar, Baharat Yolu’nun kara kısmını kontrol altına aldı. Ancak Portekiz, deniz yolunu devreye sokarak Avrupalı ülkelerin Osmanlı aracılığına ihtiyacını azalttı. Bu Osmanlı'nın ticaret gelirlerinde düşüşe neden olduysa da Baharat Yolu'nun önemini yitirmesine sebep olamadı.

Mısır’ın Osmanlı’ya katılmasından sonra Kahire hem idari hem de ticari merkez haline geldi. Hindistan’dan gelen mallar önce Cidde’ye, oradan kara yoluyla Kahire’ye taşınıyor, ardından İskenderiye üzerinden Akdeniz’e gönderiliyordu. Bu sayede İskenderiye Limanı yeniden canlandırıldı; ancak 16. yüzyılın ikinci yarısında Akdeniz ticaretinde Venedik ve Cenova gibi Avrupa şehir devletleri daha çok deniz gücüne dayandıkları için üstünlük sağladı.

 

Mısır Seferi'nin Osmanlı ve Dünya Tarihindeki Mirası

1516 – 1517 yıllarında gerçekleşen Mısır Seferi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yalnızca sınırlarını değil, dünya tarihindeki konumunu da kökten değiştiren bir dönüm noktası olmuştur. Bu seferin etkileri hem siyasi hem dini hem de askerî ve kültürel alanlarda kalıcı izler bırakmıştır.

Mısır’ın fethiyle Osmanlı, İslam dünyasının en geniş ve güçlü devleti hâline geldi. Abbasi halifeliği resmen Osmanlı’ya geçti ve böylece padişahlar “Halife” unvanını taşıyarak İslam dünyasının manevi lideri oldu. Bu durum, Osmanlı’nın hem siyasi hem dinî meşruiyetini pekiştirdi ve imparatorluğu İslam dünyasının merkezine yerleştirdi. Ayrıca Mısır Seferi, geniş coğrafyalarda savaş yürütmenin zorluklarını açıkça ortaya koydu. Dolayısıyla bu sefer, Osmanlıların gerçekleştireceği askerî, lojistik ve teknolojik reformlara ilham oldu. Kültürel anlamda da son derece zengin olan Mısır; İslam kültürü, hukuku ve biliminin Osmanlı’ya akması için bir köprü görevi gördü. Bu gelişme Osmanlı'nın ilmiye sınıfı için Mısır’ın önemli bir eğitim, bilim ve kültür merkezi hâline gelmesini sağladı. Dolayısıyla Mısır Seferi Osmanlı'nın yalnızca bölgesel bir güçten evrensel bir imparatorluğa dönüşmesi sürecinde son derece mühim bir kilometre taşı oldu. Ancak yüzyıllar içinde zayıflayan ve Avrupa'nın hasta adamı olan Osmanlı'nın Mısır üzerindeki uzun vadeli hakimiyeti bölgeyi Avrupalı güçlerin rekabet alanı hâline getirdi. 18. yüzyılın sonuna gelindiğinde Mısır, Fransız ve İngiliz sömürge planlarının odağı olmuştu. Napolyon'un Mısır Seferi'nden itibaren de Orta Doğu coğrafyasında Avrupa emperyalizminin derin yaralar açtığı görülmüştür.

 

Mısır Seferi ile İlgili Yazılmış Kitaplar Nelerdir?

Mısır Seferi hakkında bilgi içeren 5 kitap aşağıda listelenmiştir:

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.