Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Ercan Kesal Kimdir
19.12.2025

Ercan Kesal Kimdir

Ercan Kesal (1959, Avanos, Nevşehir) anlatı, novella, söyleşi ve hatıra türlerinde eserleri bulunan Türk yazar, oyuncu, senarist ve hekimdir. Yaşam özeti niteliğindeki biyografisinde yer aldığı üzere Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, mesleki olarak hem kamu hem özel sağlık alanında çalışmıştır. Edebi üretiminde anlatı, novella, hatıra ve söyleşi türlerinde eserler veren Kesal 10’dan fazla kitap kaleme almıştır. Bu eserler Türkiye’de çeşitli yayınevleri aracılığıyla okurlarla buluşturulmuştur. Ercan Kesal, edebi kimliğiyle kesişen sinema, tiyatro ve senaryo profilleriyle çok yönlü bir sanatçıdır.

 

Ercan Kesal Eserleri Nelerdir?

Ercan Kesal’ın yazdığı 12 adet eser aşağıda listelenmiştir:

 

  • Peri Gazozu: Eser, yazarın anı-sohbet karışımı anlatılarına ilk ciddi izdüşümünü sunmaktadır. Peri Gazozu, Anadolu, taşra hayatı, ölüm ve insan ilişkileri temaları üzerine dokunaklı mini hikâyeler içerir. Yazılış süreci “bellek ve hatırlama” eksenlidir, yazarın içinden çıktığı coğrafyanın ruhuna eğilir.
  • Evvel Zaman: Eserde yazar, Bir Zamanlar Anadolu’da filminin setinden gözlemlerini, senaryodaki evrimi, yönetmenle-oyuncularla diyalogları ve çekim sürecini aktarmıştır. Yazılış süreci, not tutulmuş sahne anıları ve set gözlemleri üzerinden günce türünde ilerlemiştir.
  • Nasipse Adayız: Novella formundaki eser siyasal iktidar, imaj dünyası, birey ile güç arasındaki çatışmalar üzerine yoğunlaşır. Yazılış sürecinde yazarın toplumsal atmosfer analizleri ön plandadır.
  • Cin Aynası: “Yazma ve insan hallerine dair” metinlerle örülmüş Cin Aynası vicdan, suç, direnç, ölüm gibi temaları işler. Yazılışında anekdotlar, kişisel hatıralar ve toplumsal göndermeler bir arada kullanılır.
  • Bozkırda Bir Gece Yarısı: Köy, gece ve doğa imgelerinin ağırlıkla işlendiği kitapta taşradan gelen bir hekimin yalnızlık ve içsel yolculuğu anlatılır. Yazılış sürecinde coğrafya ile içsel diyaloglar paralel yürür.
  • Aslında…: Söyleşi türündeki Aslında…’da Ercan Kesal sinema, edebiyat, memleket meseleleri üzerine okuru ile doğrudan konuşur. Yazılış süreci söyleşi kayıtları ve dertleşme niteliğindedir.
  • Kendi Işığında Yanan Adam – Tanıdığım Metin Erksan: Eser, yönetmen Metin Erksan üzerine hatıra-deneme karışımı bir çalışmadır. Yazarın sanatla dostluk, iz bırakmaya dair düşünceleri bu kitapta yoğun biçimde yer alır.
  • Velhasıl: Bir seçki kitabıdır. Kesal’ın 20 yılı aşkın yazı yolculuğundan anılar, denemeler, kısa metinler, sinema-edebiyat göndermeleri içerir.
  • Zamanın İzinde: Eserde Enis Rıza’nın yüzyıla yayılan fotoğraflarına, Kesal’ın kendi hayatından esinli kısa metinler eşlik eder. Kesal, kitabında taşra-şehir, hatıra-gelecek, yüz-zaman ekseninde bir “bellek atlası” kurar. Yazılış süreci, fotoğraf arşivine eşlik eden denemelerin seçilip kurgulanmasıyla ilerler.
  • Cebimdeki Ekmek Kırıntıları: Ercan Kesal’ın yazarlık, oyunculuk, hayat ve memleket üzerine söyleşi/deneme eksenli olarak kaleme aldığı kitap ağırlıklı olarak “kendilik” ve “hikâye” fikrini tartışır; günlük gözlemler ve meslek pratikleri iç içe geçer.
  • İsim Şehir Film Roman: Kesal’ın sinema-edebiyat ilişkisini çocukluk/Avanos anıları ve meslek yaşamıyla buluşturan, adeta “yaşamdan sanata” köprü kuran bir söyleşi/deneme kitabı. Yazım sürecinde sohbet kayıtları, anekdotlar ve kısa metinler tematik başlıklarla örülür.
  • Hekimlik Sanatları: Ercan Kesal'ın kendi deneyiminden hareketle kaleme aldığı eser, hekimliğin değişik çehrelerine bakıyor. Okurları hekimliğin emek süreci, zorlukları, hazları, muammaları ve toplumsal-siyasal sorumlulukları üzerine düşündürüyor. 

 

Ercan Kesal'ın İlk Eseri Nedir?

Ercan Kesal’ın bilinen ilk kitabı Peri Gazozu’dur. Eser 2013 yılında yayımlanmıştır. Anadolu taşra yaşamından insan hâllerine dokunan kısa anlatılardan oluşan bir metinler bütünüdür.

 

Ercan Kesal'ın Kaç Tane Eseri Vardır?

Ercan Kesal’ın toplam 12 adet eseri vardır. Yeni eserler üretmeye devam etmektedir. Türlerine göre eserleri aşağıda listelenmiştir:

 

  • Roman / anlatı: Peri Gazozu (2013), Nasipse Adayız (2015), Cin Aynası (2016), Zamanın İzinde (2017), Bozkırda Bir Gece Yarısı (2017).
  • Söyleşi: Aslında (2017), Cebimdeki Ekmek Kırıntıları (2022), İsim Şehir Film Roman (2024).
  • Hatıra / biyografik: Kendi Işığında Yanan Adam: Tanıdığım Metin Erksan (2018), Velhasıl (2019), Hekimlik Sanatları (2023).
  • Film güncesi: Evvel Zaman (2014)

 

Öğrencilik yıllarında Dönem dergisine yazılar yazan Kesal, mecburi hizmet yıllarında Son Reçete dergisinde söyleşiler yapmış ve çeşitli yazılar kaleme almıştır. İlerleyen dönemlerde Şizofrengi dergisine yazan Ercan Kesal, Radikal ve BirGün gazetelerinde her pazar düzenli olarak güncel hikâyeler ve denemeler de yayımlamıştır. Kesal’ın kişisel sitesindeki “Yazılar” kategorisinde arşivlenmiş metinleri de mevcuttur.

 

Ercan Kesal Hangi Türde Romanlar Yazmaktadır?

Ercan Kesal’ın edebi üretimi, hatıra ve roman türlerinde yoğunlaşır. Bununla birlikte her zaman “saf roman” kalıbını takip etmez. Eserlerinde günce, hatıra, psikolojik çözümleme ve toplumsal politik anlatılar arasında yolculuklar yapar.  Roman ya da anlatı özellikleri taşıyan eserleri aşağıda listelenmiştir:

 

  • Nasipse Adayız: Tamamıyla hayali öğeler içeren, karakter, olay örgüsü, çatışma etrafında inşa edilen Nasipse Adayız kitabı güncel iktidar, toplumsal yapı, güç-düşünce ilişkileri gibi temaları trajikomik unsurlarla ele alan politik roman / kurgusal anlatı türünde bir eserdir.
  • Evvel Zaman: Ercan Kesal, Evvel Zaman eserini biyografik ya da belgesel içeriğe yaklaşan; olayların, gözlemlerin, set deneyimlerini anlattığı bir film güncesi / anlatı türünde kaleme almıştır.
  • Peri Gazozu: Eser, birbiriyle doğrudan bağlantılı olmayan, tematik ya da duygu bağlarıyla ilişkilendirilmiş hatırat, anlatı / yakın tarih temelli roman atmosferi özelliğini taşır.
  • Cin Aynası: Cin Aynası karakterin iç dünyası, düşünceleri, ruh halleri, çatışmaları ön planda tutan ve bu yönüyle iç monolog / psikolojik roman - anlatı türündedir.
  • Bozkırda Bir Gece Yarısı: Anlatı / pastoral romanesk öğeler barındıran bir eserdir. Yazar, romanın atmosferini köy, doğa, zaman ve yalnızlık motifleriyle oluşturur.

 

Ercan Kesal'ın En Çok Satılan Romanı Hangisidir?

Ercan Kesal’ın eserleri arasında Peri Gazozu kitabı öne çıkmaktadır. Kitap hem en çok bilinen hem de en yaygın referans verilen eserlerden biridir. Ercan Kesal’ın genel olarak en dikkat çekmiş üç eserini şöyle listelemek mümkündür:

 

  • Peri Gazozu: 2013’te İletişim Yayınevi tarafından basılan Peri Gazozu Anadolu taşra yaşamı, aile ilişkileri, hafıza, vicdan sorgulamaları gibi temaları içerir. Okurlar arasında en çok referans verilen eserlerden biri olan kitap, okur platformlarında da sıkça “okunmuş / beğenilmiş” listelerinde yer alır.
  • Nasipse Adayız: 2015 yılında İletişim Yayınevi tarafından basılan Nasipse Adayız politik ve toplumsal temalı novellasıyla dikkat çeker. Eleştirmenler, kitabın yerel siyaset ve iktidar ilişkilerini kara mizahla harmanlamasını “Türkiye’nin mikro düzeyde politik anatomisi” olarak tanımlamıştır. Okurlar ise sade dili ve ironik gerçekçiliği nedeniyle, Nasipse Adayız eserinin, Ercan Kesal’ın “en sinematik” romanı olduğunu sıkça vurgular.
  • Cin Aynası: 2016 yılında İletişim Yayınevi tarafından basılan Cin Aynası edebi dili, metaforik anlatımları ve içsel sorgulamaları ile geniş okur kitlesine seslenir. Okurlar, kitabın içsel sorgulama biçimini “ruhun kendi mahkemesi”ne benzeterek kendilerinde bir değişim yarattığını ifade etmektedir. Eleştirmenler ise eseri “İnsanın kendine tuttuğu en acımasız ayna” olarak tanımlanmıştır.

 

Ercan Kesal'ın Şiirleri Nelerdir?

Ercan Kesal, öğrenci yıllarında İzmir’de çıkan Dönem dergisinde ilk şiir ve yazılarını yayımlamış, şiir hakkında yapılan söyleşilere katılmıştır. Derginin yayımlanmış az sayıda arşiv kaynakları arasında yer alan 1983 yılının Kasım sayısında, Kesal’ın bir şiirine rastlamak mümkündür.

 

Ercan Kesal Kaç Tane Şiir Yazmıştır? 

Ercan Kesal 1980’li yıllarda İzmir’de yayımlanan Dönem dergisine şiir, öykü ve söyleşileri ile katkıda bulunmuştur. Fakat yazdığı şiirlerin tam sayısı bilinmemektedir.

 

Ercan Kesal İlk Şiiri Hangisidir?

Ercan Kesal, arşiv olarak sadece 5 adedi yayımlanan Dönem dergisinin 1983 Kasım sayısında bir adet şiiri ile yer almaktadır. Kesal, Yaşanılmış Günlere Dair isimli şiirini Mayıs 1973’te yazmıştır. Şiir aşağıda verilmiştir:

 

YAŞANILMIŞ GÜNLERE DAİR

Nedir, nedir bu saçların hali?

Unuttun mu?

Biz bir kavle ortak olmuştuk seninle,

Acıyı bir zehir gibi taşırdık da gözlerimizde

Sevdalı, güzel günlerden söz ederdik.

 

Nedir, nedir bu ellerin hali?

Hatırla bir yürek gümbürtüsündeki günleri.

Bilirsin <> diye başlardı her sözcüğümüz

Ufukta bir tek oda vardı, yalnız oydu gördüğümüz.

 

Şimdi, ayaklarımızın dibinde

Aykırı gölgeler taşıyorsak,

Kabahat yol yorgunu saçlarımızda değildir.

Belki, hep genç alınlarımızda bildik yaşamı

Belki suların çağıltısıydı, kulaklarımızı kapatan.

 

Lakin,

<> deme sakın

ve ırmağın akışını çıkarma aklından.

 

Sakla göğsündeki ateşi sevdiğim,

Sakla ve büyüt yangını

Unutma,

biz bir kavle ortak olmuştuk seninle...

 

Ercan Kesal Şiirlerinin Özellikleri Nelerdir? 

Ercan Kesal’ın şiirlerinin özelliklerini çok geniş bir perspektiften irdelemek için, Dönem dergisine göz atmak gerekir. Yazar, derginin Kasım 1983 sayısında Mehmet Mümtaz Tuzcu, Fergun Özelli ve Asım Öztürk ile gerçekleştirdiği “Şiir Söyleşileri”nde kendi şiir anlayışından söz eder.

Ercan Kesal’ın şiir anlayışı, öz ve biçim arasındaki diyalektik ilişkiyi merkeze alan toplumcu bir poetikaya dayanır. Ona göre şiirde “öz” temayla birlikte biçimi de belirleyen dönüştürücü bir güçtür. Biçimin özerkleşerek özden kopması, şiirin maddi gerçeklikle bağını zayıflatır. Bu nedenle şiir hem estetik bir üretim hem de toplumsal bilinci dönüştürme aracıdır. Kesal, biçimin özden bağımsız olmasına karşı çıkarak şiirin anlamını toplumsal gerçeklik içinde yeniden tanımlamayı savunur.

Kesal, bireysel şiir anlayışlarını “soyut, bencil bir düzeyde kalma” riski taşıdığı için eleştirir. Sanatın, özellikle şiirin “dünyayı değiştirebilecek bir bilincin gelişimine katkı sunması” gerektiğini vurgular. Ercan Kesal’ın bu dönemdeki yazılarında Bertolt Brecht ve Ernst Fischer gibi düşünürlerin etkisi açıkça görülür. Ona göre gerçek sanat, “savaşçı sanat”tır — çünkü gerçek şiir, dünyayı yalnızca yansıtmaz; onu dönüştürme iradesi taşır. Bu bakış açısı, Kesal’ın daha sonraki edebi üretiminde de sürdüğü toplumcu ve insan merkezli duyarlılığının göstergesidir.

 

Ercan Kesal Şiirleri Hangi Türdedir? 

Ercan Kesal’ın poetikasına göre şiir hem düşünsel bir eylem hem de toplumsal bir sorumluluk alanıdır. İnsana, bilince ve dönüşüme inanan bir poetikanın uzantısı olarak “toplumcu gerçekçi felsefi şiir” çizgisinde eserler kaleme aldığını düşünmek mümkün olabilir. Yazarın özellikle Peri Gazozu ve Cin Aynası eserlerindeki biçeminden hareketle, şiirlerinde “lirik gerçekçilik” denebilecek bir ara forma yöneldiği düşünülebilir.

 

Ercan Kesal'ın En Popüler Sözleri Nelerdir? 

Ercan Kesal’ın en sevilen alıntılarından 20 tanesi aşağıda listelenmiştir:

 

  • Ama kelimelerin ruhu vardır, hiç olmazsa. Bunu iyi biliyorum. (Peri Gazozu)
  • Dünyayı değiştirmeden önce insanın kendini değiştirmesi gerekiyor. (Cin Aynası)
  • Fotoğraflar bazen beklenmedik sürprizler de hazırlar. Akla gelmedik yollar açar insana. (Peri Gazozu)
  • Kafam çok karışık. Sağlıklı düşünemiyorum artık. Önceden çok mu sağlıklı düşünüyordum ki? (Nasipse Adayız)
  • Yalnızlıktan korktuğumuz ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız, yalnızlığın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız. (Cin Aynası)
  • Hayat, hiçbir şeyin artık hiçbir zaman değişmeyeceğini bağırarak kaybolan haylaz bir sokak çocuğu gibi bakıyordu sokağın köşesinden. (Cin Aynası)
  • Şehirleri kent, mekânları da yer olmaktan çıkaran içine doldurduğumuz anılar ve onları yaşadığınız kişilerdir. (Velhasıl)
  • Yolculuğun hikâyesi eve dönmeyi becermekten daha kıymetliymiş meğer. (Cebimdeki Ekmek Kırıntıları)
  • Biri bir kitap yazar, onu bin kişi okur, bin ayrı kitap yazılır aslında. (Cebimdeki Ekmek Kırıntıları)
  • İnsanın derdi zamandır. Sinema insanın zamanla olan derdini anlatır. (Cebimdeki Ekmek Kırıntıları)
  • İnsanın vicdanı da zamana bağlıdır ve yalnız onunla var olur.  Bellek ise vicdan demektir ve unutulmaksa vicdansızlık. (Evvel Zaman)
  • Her seferinde "bu sefer galip geleceğim" duygusu ile başlayan süreç mutlak yenilgi ile sonuçlanıyor. (Evvel Zaman)
  • Kitaplar, sözcüklerin büyüsüyle buluşturmuştu beni ve önce okuyarak, sonra da yazarak, dışarıdaki dünyanın bana dayattığı gerçeğe çoktan başkaldırmıştım. (Cin Aynası)
  • Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsıntı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. (Peri Gazozu)
  • Kelimeler, sadece harflerin bir araya gelmesiyle oluşan anlamın dışında bir şeydir. "Çiçek" sadece çiçek değildir mesela. Ya da "mektup". Yalnızca bir zarfın içindeki kâğıt mıdır, mektup? (Peri Gazozu)
  • Sayın Bakanım çok ilgilenmiyor gibi olan bitenle. Uzaklarda bir yere dalgınca bakan bir hali var. İnönü'nün pek meşhur lafını mı geçiriyor acaba aklından: ''Ümit ederim, bizim için mazi olan sizin için istikbal olmasın! (Nasipse Adayız)
  • Adaşım, büyük bir ihtimalle fark etmemişti; risk almadan yaşanan hayatların doğru hayatları yaşayabilmek için oldukça fazla riskler barındırdığını. (Nasipse Adayız)
  • Benim bir türlü kurtulamadığım hayallerim vardır: En tepesindeyken rüzgârın ve en hızlısıyken yağmurun; birden, sinek vızıltılarıyla kaybolmuş bir bataklığın kenarında bitiveren. (Velhasıl)
  • Şiirle uğraşanlar iyi bilir, ilk yayımlanan şiir ilk aşka benzer. Onun gibi naif, tutkulu ve geleceğe dair fazlasıyla umutludur. Üstelik ne yaşarsanız yaşayın, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin hiçbir zaman unutulmazlar. Eski bir yara yerinin ara sıra sızlaması gibi, hep bir yerlerde bekler dururlar. (Velhasıl)
  • Yol boyunca sohbet ederken, tüm sıkıntılarını döküp, bir yandan da haline şükretti durdu. Ölünceye kadar “net bir yargım” olamayacak şu Anadolu insanı için. (Evvel Zaman)

 

Ercan Kesal'ın Yazarlık Dışındaki Kariyeri Nedir?

Ercan Kesal’ın yazarlık dışındaki kariyeri hekimlik ve sağlık girişimciliği, akademik (psikoloji/antropoloji) çalışmalarının yanı sıra oyunculuk, senaristlik ve yönetmenlik üzerine yoğunlaşır.

Ercan Kesal 1984’te Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1984–1990 arasında Ankara’nın Keskin Devlet Hastanesi, Balâ ve çevre köylerindeki sağlık ocaklarında hekimlik yapmıştır. 1990’da İstanbul’a geçip özel sağlık sektöründe çalışmış, daha sonra bir hastanenin kurucuları arasında yer almıştır. 2004–2006 döneminde İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü / Uygulamalı Psikoloji yüksek lisansını tamamlayan yazar sonrasında Yeditepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji doktora programında eğitimini sürdürmüştür.

Kesal, sinemaya Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak (2002) filmiyle adım atmış; Üç Maymun (2008) ve Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) filmlerinde oyuncu ve senarist olarak yer almıştır. Ardından Vavien (2009), Küf (2012), Yozgat Blues (2013), Ben O Değilim (2014), Bulantı (2015), Yol Kenarı (2017), Kelebekler (2018), Görülmüştür (2019) gibi birçok yapımda da rol alan Ercan Kesal, TV’de Kayıp Şehir (2013), İçerde (2016), Çukur (2017–2021), Veliaht (2025) ile geniş kitlelere ulaşmıştır. 2018’de Fındıktan Sonra adlı belgeselle yönetmenlik denemesi yapan Ercan Kesal’ın çeşitli ulusal–uluslararası festivallerde oyunculuk ödülleri bulunmaktadır.

 

Ercan Kesal Doktorluğa Devam Etmekte midir?

Ercan Kesal, hekim kimliğini korumakla birlikte günümüzde faal olarak doktorluk yapmamaktadır.

 

Ercan Kesal’ın Senaristliğini Yaptığı Filmler Nelerdir? 

Ercan Kesal’ın senaristliğini yaptığı filmleri aşağıdaki listelenmiştir:

 

  • Üç Maymun (Sinema filmi), 2008: Senaryosunu Nuri Bilge Ceylan ile birlikte yazdığı film, iletişim eksikliği, suç ve kader kavramlarını aile bağlamında işler.
  • Bir Zamanlar Anadolu’da (Sinema filmi), 2011: Ercan Kesal’ın senarist ekibinde olduğu film bir cinayetin gece boyunca Anadolu’da izini sürerken, karakterlerin iç dünyalarıyla mekân ilişkisini derinleştirir.
  • Salıncak (Kısa film), 2013: Nazan Kesal’ın yönettiği filmin senaryosunda Ercan Kesal’a da atıfta bulunulur. Film kentin kenar mahallelerinden birinde bir evde yaşayan genç kadın karakterin töre, şiddet ve yoksulluk atmosferi içinde sıkışmış hayatının son 12 dakikasını anlatır. Film radikal kararlar ve içsel çatışmalar üzerine odaklanır.
  • Anons (Sinema filmi), 2018: Senaryosunu yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun ile birlikte yazdığı film, politik ve toplumsal eleştiriyi mizahi dille işleyen bir yapım olarak dikkat çeker.
  • Nasipse Adayız (Sinema filmi), 2020: Ercan Kesal’ın aynı adlı eserinden sinemaya uyarlayarak yönetmenliğini yaptığı film belediye başkan aday adaylığı için çalışan Doktor Kemal Güner’in bir gün boyunca yaşadığı iktidar stratejilerini, adaylık çabalarını, kişisel ilişkilerini ve beklenmedik engelleri anlatır.

 

Ercan Kesal Oyunculuğa Ne Zaman Başladı?

Ercan Kesal, oyunculuk kariyerine 2002 yılında Nuri Bilge Ceylan'ın Uzak filmindeki rolüyle başlamıştır.

 

Ercan Kesal'ın Oynadığı İlk Filmin Adı Nedir? 

Ercan Kesal’ın oynadığı ilk filmin adı Uzak’tır. Film, İstanbul’da yaşayan fotoğrafçı Mahmut ile taşradan gelen Yusuf’un beraber yaşadığı yalnızlık ve yabancılaşma hâllerini, mekân ve ruh ilişkisini derinlemesine işler. Yusuf, iş arama umuduyla Mahmut’un yanında kalırken, ikili arasında pasif çatışmalar, içsel gerilim ve varoluşsal sorular öne çıkar. Ercan Kesal, filmde küçük bir yan rolde oynamıştır.

 

Ercan Kesal'ın Oynadığı Filmler Nelerdir? 

Ercan Kesal’ın rol aldığı 19 tane film aşağıda listelenmiştir:

 

  • Uzak: Kesal, Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği 2002 yılı yapımı drama filminde “Bar’daki adam” rolündedir.
  • Üç Maymun: Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği ve 2008 yılında izleyiciyle buluşan filmde “Servet” isimli bir karakteri canlandırmıştır. Karakter aile draması ve suç ilişkisinde siyaset, güç ve suç üçgeninde kilit roldedir.
  • Vavien: Taylan Biraderler tarafından yönetilen 2009 yapımı kara mizah türündeki filmde, trajikomik unsurlar barındıran “Süleyman” rolünü oynamıştır.
  • Bir Zamanlar Anadolu’da: Nuri Bilge Ceylan tarafından yönetilen 2011 yapımı Dram / Polisiye filmde yerel makam sahibi, kasaba sahnelerinde yön belirleyici karakterlerden biri olan Muhtar’ı oynamıştır.
  • Küf: Ali Aydın tarafından yönetilen 2012 yapımı dram odaklı filmde psikolojik yönleriyle öne çıkan “Basri” rolünü oynamıştır.
  • Hükümet Kadın 1 - 2: Sermiyan Midyat tarafından yönetilen, ilki 2012 ve ikincisi 2013 yapımı komedi filmlerinde “Aziz Veysel” rolündedir.
  • Yozgat Blues: 2012 yapımlı, Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği filmde İstanbul’dan Yozgat’a dönen ve toplumsal uyumsuzluk ekseninde yaşayan “Yavuz” karakterini canlandırmıştır.
  • Sen Aydınlatırsın Geceyi:Onur Ünlü’nün yönettiği 2013 yapımlı, fantastik-dramatik ögelerle süslenmiş filmde, metaforik yük taşıyan “İrfan” karakterini oynamıştır.
  • Ben O Değilim: Tayfun Pirselimoğlu tarafından yönetilen, 2014 yılı yapımı psikolojik dram filminde kimlik, varoluş, kaçış temalarıyla öne çıkan “Nihat” karakterini canlandırmıştır.
  • Bulantı: Zeki Demirkubuz tarafından yönetilen 2015 yapımlı filmde, ana karakteri metafizik ve vicdan sınamalarına maruz bırakan “Doktor” yardımcı rolünü oynamıştır.
  • Eksi Bir: 2017 yılında Orhan Oğuz tarafından yönetilen dram / sosyal gerçekçi filmde çatışmalı iç dünyasıyla dikkat çeken “Halil” karakterini canlandırmıştır.
  • Cehennem (Die Hölle – Inferno): Stefan Ruzowitzky tarafından yönetilen, 2017 yılı uluslararası ortak yapım olan polisiye / gerilim filminde suç dünyasındaki hesaplaşmaların ortasındaki “Gökhan” karakterini canlandırır.
  • Yol Kenarı:Tayfun Pirselimoğlutarafından yönetilen 2017 yılı dram / metafizik filminde kıyamet alegorisiyle eşleşen, sembolik bir karakteri oynamıştır.
  • Kelebekler: Tolga Karaçelik’in yönettiği, 2018 yapımı dramatik / mizahi filmde kırsal sembolik figür olarak “Çoban” rolünü oynamıştır.
  • Paranın Kokusu: Ahmet Boyacıoğlu tarafından yönetilen 2018 yapımlı filmde yan karakter olarak yer almıştır.
  • Görülmüştür: Serhat Karaaslan’ın yönettiği 2019 yapımı toplumsal bilinç / dram filminde, “Cezaevi Hocası” rolünü oynamıştır.
  • Nasipse Adayız: Ercan Kesal’ın aynı adlı eserinden uyarlanan ve yine kendisinin yönettiği 2020 yapımı dram / politik komedi filminde, siyasi ve etik sınamalardan geçen Dr. Kemal Güner karakterini canlandırır.
  • Beni Çok Sev (Love Me Instead):Mehmet Ada Öztekin tarafından yönetilen 2021 yapımı dram filminde duygusal ve toplumsal çatışma ekseninde yer alan “Sedat” karakterini canlandırmıştır.
  • Metruk Adam (Abandoned Man): Çağrı Vila Lostuvalı tarafından yönetilen 2025 yapımı filmde “Musa” karakterini canlandırmaktadır.
  • Öldürdüğün Şeyler (The Things You Kill): Alireza Khatami'nin yazıp yönettiği 2025 çıkışlı gizem filminde şahsi ve ailevi çatışma ekseninde köklerini kazanmaya çalışan “Ali’nin babası” karakterine hayat vermiştir.

 

Ercan Kesal'ın Oynadığı Diziler Nelerdir? 

Ercan Kesal’ın rol aldığı 9 dizinin listesi şöyledir:

 

  • Ben de Özledim (Star TV, 2013–2014): 1 sezon / 13 bölümlük dizinin bir bölümde konuk oyuncu olarak, doktor rolünde oynamıştır.
  • İçerde (Show TV, 2016–2017): 1 sezon / 39 bölümlük dizinin 1. sezonunda, 5 - 10. bölümler arasında, Akın Işık (Köstenceli) rolüyle yer almıştır.
  • Çukur (Show TV, 2017–2021): 4 sezon / 131 bölümden oluşan dizinin 1 ve 2. sezonlarında, 1 - 68. bölümler arasında, İdris Koçovalı rolünü oynamıştır.
  • Alef (FX & BluTV, 2020): 1 sezon / 8 bölümlük dizide Kinyas (doktor) rolüyle yer almıştır.
  • Menajerimi Ara (Star TV, 2020–2021): 1 sezon / 45 bölümlük dizinin 3. bölümünde kendisi olarak yer almıştır.
  • Üç Kuruş (Show TV, 2021–2022): 1 sezon / 28 bölümlük dizide, Halit Kuyucu karakterini canlandırmıştır.
  • Aldatmak (ATV, 2022–2024): 2 sezonluk dizi boyunca Av. Ali Sezai Okuyan karakterini oynamıştır.
  • Magarsus (BluTV, 2023–2025): 2 sezon / 16 bölümlük dizide Halil Kurak karakterini canlandırmıştır.
  • Veliaht (Show TV, 2025– ): İlk sezonu devam eden dizide Zülfikar Karslı karakterini oynamaktadır.

 

Ercan Kesal Aldığı Ödüller Nelerdir?

Ercan Kesal’ın aldığı ödüller ve ödül adaylıkları aşağıda listelenmiştir:

 

  • 14. Sadri Alışık Ödülleri (2009) — En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü, Üç Maymun filmindeki performansıyla verilmiştir.
  • 2009 Yeşilçam Ödülleri — En İyi Senaryo ödülü, Üç Maymun senaryosu için ödüllendirilmiştir.
  • Yeşilçam Film Akademisi Ödülleri (2011) — En İyi Senaryo ödülü, Bir Zamanlar Anadolu’da senaryosu için verilmiştir.
  • 44. SİYAD Ödülleri (2012) — En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü, Bir Zamanlar Anadolu’da filmi için verilmiştir.
  • 44. SİYAD Ödülleri (2012) — En İyi Senaryo ödülü kazanmıştır. Ödül, Bir Zamanlar Anadolu’da filminin senaryosu için verilmiştir.
  • 32. Uluslararası İstanbul Film Festivali (2013) — En İyi Erkek Oyuncu ödülü, Yozgat Blues performansıyla kazanmıştır.
  • 20. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali (2013) — En İyi Erkek Oyuncu ödülü, Yozgat Blues rolüyle almıştır.
  • Slovakia Art Film Festivali (2013) — En İyi Erkek Oyuncu ödülü, Küf filmiyle verilmiştir.

 

Ercan Kesal Nerelidir?

Ercan Kesal, Nevşehir’in Avanos ilçesinde doğmuştur. Anne tarafının da Edremit, Balıkesir kökenli olduğu bilinir.

 

Ercan Kesal'ın Babası Kimdir? 

Ercan Kesal’ın babası Mevlüt Kesal’dır. Avanos’ta kendi imalathanesinde “Peri Gazozu” üreten yerel bir gazozcu/esnaf olarak bilinir. Yazar verdiği bir röportajda, şöyle demiştir: “Peri gazozu vardı… Hatta Kapadokya bölgesinin uzun yıllar tek yerel gazozuydu. Babam gazozcu Mevlüt’ün 1950’li yıllarda İstanbul Karaköy’de bu işlerin malzemesini de satan Rum esnaf Yani Yankuloviç’ten aldığı formülle yapmaya başladığı gazoz… Peri Gazozları… Sloganımız: “Peri Bacaları Diyarında Peri İçilir!..” Şimdi yok tabii ki. Tekelleşme ve globalleşmenin tabii sonucu olarak uluslararası kola markalarına yenildi ve tarihe karıştı. Formülü hâlâ bende duruyor”.

Mevlüt Kesal’ın, Ercan Kesal’ın “Radikal’de yazmaya başlamadan kısa süre önce babamı kaybettim” açıklaması doğrultusunda, 2010’ların başında vefat ettiği söylenebilir.

 

Ercan Kesal Çocukluğu Nasıldır? 

Ercan Kesal, 1959 yılında Nevşehir’in Avanos ilçesinde dünyaya gelir. Çocukluk yıllarını, Kızılırmak kıyısında uzanan bu küçük Anadolu kasabasının taş sokaklarında geçirir. İlkokul ve ortaokul eğitimini Avanos’ta tamamlar, o yıllarda kasabanın tek lise binasında derslere girer. Bu dönem hem ailesinin esnaf geçmişiyle hem de taşranın yavaş ritmiyle şekillenir. Kesal, çocukluğunun temel duygusunu şöyle özetler: “Küçük bir kasabada çocuk olmak, her şeyi hem erken hem de eksik yaşamak demektir. Zaman biraz sende durur biraz da seni terk eder.”

Babası Mevlüt Kesal, Avanos’ta “Peri Gazozu” adını verdiği küçük bir gazoz imalathanesi işletmektedir. Bu mekân bugünkü Ercan Kesal’ın düşün dünyasında “emeğin kutsallığı ve sessiz direniş” kavramlarının kökünü oluşturmuştur: “Babam gazoz yapardı, ben kelime biriktiriyorum. İkimiz de bir şeyi görünmezden görünür hâle getirmeye çalışıyoruz.”

Ercan Kesal annesinin sabır dolu bir ilgiyle evin iç dünyasını kurduğunu, bu dünyayı “bir sessiz sinema sahnesi” olarak hatırladığını söyler. Ailesindeki kadınların sözcüksüz dayanışmasının, onun romanlarındaki kadın karakterlerin derinliğini belirleyen temel kaynak olduğunu söylemek mümkündür.

Kesal’ın çocukluğu, 1960’ların ve 70’lerin politik çalkantılarına denk gelmiştir. Lise yıllarında uzaktan tanık olduğu ülke genelindeki öğrenci hareketlerinin, özellikle adalet, eşitlik ve dayanışma kavramlarının zihninde iz bıraktığını dile getirir: “Ben hiçbir zaman slogan atmadım, ama o sloganların nereye baktığını merak ettim.”

Hekimlik eğitimi için gittiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (İzmir) yılları, Ercan Kesal için taşradan çıkışın ilk adımıdır. Üniversite döneminde tuttuğu günlüklerde, gözlemlediği insan davranışlarını yazmaya başlar.

Kesal’ın düşün yaşamı, yerel olanı evrenselleştirme arzusuna dayanır. Çocukluğunun sessiz gözlemleri, bugün onun karakterlerine içsel derinlik kazandıran sezgisel bir bakış olarak yansır. Mantı Postası’na yazdığı makalede çocukluk mutfağındaki ritüelleri anlatırken bile, bunu “zamanın yavaşladığı bir düşünme biçimi” olarak yorumlar: “O masa, sadece yemek yapılan bir yer değildi; hayata nasıl bakacağımı öğretti bana.”

 

Ercan Kesal Eğitim Hayatı Nasıldır? 

Ercan Kesal, ilk ve orta öğrenimini Avanos’ta, liseyi ise Nevşehir’de (bazı kayıtlarda “Niğde ve Nevşehir”) tamamlamış, 1984 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden tıp doktoru olarak mezun olmuştur. 2004–2006 yılları arasında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji yüksek lisansı yapmış, ardından Yeditepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji alanında doktora eğitimini sürdürmüştür.

Kesal, kendisiyle yapılan söyleşilerde gençliğinde “çok okuyan, merakla öğrenen ve okul başarısı yüksek” bir öğrenci olduğunu anlatmaktadır. Ortaokul ve liseyi başarıyla tamamladığını, üniversiteye girerken kasabasının “medarı iftiharı” beklentisiyle büyüdüğünü söylemiştir. Ercan Kesal söyleşilerinde öğretmenlerinden usta- çırak ilişkisi çizgisinde etkilendiğini, genç kuşakların bir “usta” görerek öğrenmeleri gerektiğini ifade etmektedir.

 

Ercan Kesal Edebi Kişiliği Nasıldır? 

Ercan Kesal’ın edebi kişiliği, taşranın sessiz derinliklerinden çıkıp modern metropolün karmaşasına dokunan; ruhsal sancı, toplumsal hayal kırıklığı ya da kişisel hesaplaşma unsurlarının belirleyici olduğu eserlerle örülüdür. Metinlerinde genellikle gerçek insan profilleri, coğrafyalar ve yaşam deneyimleriyle temellenen bir kurmaca dili kullanır. Öykülerindeki karakterler idealize edilmemiş, hatalı, kifayetsiz yanlarıyla var olurlar. Kalemini süslemelerden kaçınan samimiyet diliyle kullanan Kesal’ın eserlerinde bellek mekanizması, çocukluk imgeleri, taşra coğrafyası sıkça yer alır. Bu temasal odaklar, onun anlatı dünyasının “yerel olanla evrensel olan arasında köprü” kurmasını sağlar. Sinemanın edebiyatla akraba olduğu görüşünü savunan yazar edebi metinlerini senaryo imkânlarıyla genişletir, sahneleyerek anlatır.

 

Ercan Kesal Evlendi mi?

Ercan Kesal’ın eşinin adı Nazan Kesal’dır. Nazan Kesal oyuncu ve tiyatro / film sanatçısıdır. 18 Aralık 2005’te dünyaevine giren çiftin 2006 yılında Poyraz isimli çocukları olmuştur.

 

Ercan Kesal Hakkındaki Belgeseller Nelerdir? 

Ercan Kesal’ın yaşamı ve düşün dünyasına dair belgeselleri aşağıda listelenmiştir:

 

  • Fındıktan Sonra (2018): Senaryosunu Ercan Kesal ve Melek Mutioğlu Özkesen’in kaleme aldığı 2018 yapımı belgesel, 37. İstanbul Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması’nda gösterilmiştir. Yönetmenliğini de Ercan Kesal’ın yaptığı belgesel 1930’lardan 2000’li yıllara kadar uzanan bir tarihsel çizgide Düzce’nin Çiçekpınar Köyünün emeğe dayalı hafızası üzerinden Türkiye’nin tarım, göç ve toplumsal dönüşüm tarihini irdeler. Belgesel, bu yönüyle Kesal’ın düşün yaşamında sıkça karşılaştığımız “yerel deneyimden evrensel sezgiye” geçişin sinemasal izdüşümüdür.
  • Mekansız - Büyülü Topraklar: Ercan Kesal (2021): TRT Belgesel Arşivi ve bağımsız sinemacılar iş birliği ile yapılan kısa belgesel Ercan Kesal’ın Avanos’taki çocukluk topraklarına dönüşünü, mekân ve aidiyet arasındaki ilişkisini anlatır. Kamera, onun kendi sesinden taşrayı, çocukluğunu ve zaman algısını çeker. Belgesel Kesal’ın çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği Avanos dönemine odaklanır; Kesal’ın bugünkü yazarlık felsefesine kaynaklık eden “sessiz taşra gözlemi”ni yeniden ziyaret eder.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.