Nazım Hikmet Ran (20 Kasım 1902, Selanik- 3 Haziran 1963, Moskova), asıl adı Mehmet Nazım Ran ya da Türkiye'den ayrıldıktan sonra kullandığı soyadı ile Nazım Hikmet Borzecki, kozmopolit bir ailede dünyaya gelmiş, şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleriyle dünyada birçok ödüle layık görülmüş, çağdaş Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden olan şair ve yazardır.
Nazım Hikmet, Türk edebiyatında serbest nazımın ilk uygulayıcılarındandır. Dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir. Annesi ressam Celile Hanım, babası hariciye memurlarından Hikmet Nâzım Bey’dir. Dedesi ise Selanik'in son valisi olan ve Mevlevi tarikatına mensup özgürlükçü fikirleri ile bilinen Mehmet Nâzım Paşa'dır. Annesi Fransızca bilen, piyano çalan ve resim yapan bir kadın olan Nazım Hikmet'in anne tarafından dedesi Hasan Enver Paşa, anneannesi Leyla Hanım'dır. Dedesi Hasan Enver Paşa, aslen Polanyalı'dır. Dedesinin babası Polonya'dan 1848 Ayaklanmaları sırasında Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden ve Osmanlı vatandaşı olunca Mustafa Celalettin Paşa adını alan Konstantin Borzecki'dir.
Büyük dedesi Mustafa Celaleddin Paşa, Osmanlı ordusunda subaylık yapmış ve Eski ve Yeni Türkler kitabını yazmıştır. Anneannesi Leyla Hanım ise aslen Alman kökenlidir. Anneannesini babası Osmanlı generali Mehmet Ali Paşa yani Ludwig Karl Friedrich Detroit'dir. Anneannesinin kız kardeşi ise Münevver Hanım'dır. Münevver Hanım'ın oğlu da Garip adını taşıyan şiir hareketinin öncü isimlerinden şair Oktay Rifat'tır.
Yazarlığının yanı sıra sinema ile de ilgilenen Nazım Hikmet hem kendi adı hem de Mümtaz Osman adıyla Muhsin Ertuğrul’un yönettiği Cici Berber, Fena Yol, Karım Beni Aldatırsa, Naşit Dolandırıcı, Söz Bir Allah Bir, Aysel Bataklı Damın Kızı, Leblebici Horhor Ağa ve Milyon Avcıları filmlerinin senaryolarını kaleme almıştır. Düğün Gecesi ve Güneşe Doğru filmlerini de hem yazmış hem de yönetmiştir.
Nazım Hikmet Eserleri Nelerdir?
Nazım Hikmet’in 42 adet eseri aşağıda listelenmiştir:
- 835 Satır: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Güneşi İçenlerin Türküsü - Salkımsöğüt - Orkestra - Piyer Loti - Makinalaşmak - Açların Gözbebekleri - Gövdemdeki Kurt - Bahri Hazer - Yangın - Yanardağ - San’at Telakkisi - Korsan Türküsü - Rodos Heykeli - Jokondun Hatıra Defterinden Parçalar - Berkley - Her Kitabımın Son Sözü
- Varan 3: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Şair - Cevap - Yalnayak - Hasret - Yürüyen Adam - Kablettarih - Promete, Pipomuz, Gül, Bülbül v.s. - Gözlerimiz - Şairin Bir Dakika Tembelliği - Mukaddes Karın - Demir Kafeste Dolaşan Aslan - Mor Menekşe, Aç Dostlar ve Altın Gözlü Çocuk - Provokatör - Yarıda Kalan Bir Bahar Yazısı - Sanatkar Heyecanı - Benerci Kendini Niçin Öldürdü? - Ayağa Kalkın Efendiler - Yayından Fırlayan Ok - Kalbim - Bir Şehir Rehberi - Seyahat Notları - Yol Türküsü
- Üç Şiir: Nazım Hikmet'in Yaşamaya Dair, Ceviz Ağacı ve Masalların Masalı şiirleri Sedat Girgin’in resimleriyle sunulmuştur.
- 1 + 1 = 1: Şiir kitabıdır. İçindekiler: İzmir’den Akdeniz’e Dökülen...- Cevap - Süküt - Meşin Kaplı Kitap
- Portreler: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Şiirime Dair - Bir Provokatör Üstünde Hiciv Denemeleri - Orhan Selim - Kemal Ahmet - Cevap: 1 - Cevap: 11 - Cevap: 111 Bir Komik adem - Karıma Mektup - Af - Üç Adam - Piyer Loti
- Rubailer: 3 bölümden oluşan şiir kitabıdır.
- İlk Şiirler: Şairin 1913 - 1927 yıllarına ait şiirlerini içermektedir.
- Hikayeler: Nâzım Hikmet'in az bilinen bir yazarlık yönü olan hikayeciliğini ortaya koyan eserdir.
- Masallar: Nâzım Hikmet'in az bilinen bir yazarlık yönü olan masalcılığını ortaya koyan eserdir.
- Kafatası: Tiyatro eseridir. İçindekiler: Ocak Başında - Kafatası - Bir Ölü Evi - Unutulan Adam - Bu Bir Rüyadır - Yolcu
- Yazılar 1: Sanat, edebiyat, kültür ve dil yazılarından oluşmaktadır.
- Yazılar 2: 1924 - 1934 yılına ait yazılardan oluşmaktadır.
- Yazılar 3: 1935 yılına ait yazılardan oluşmaktadır.
- Yazılar 4: 1936 yılına ait yazılardan oluşmaktadır.
- Yazılar 5: 1937-1962 yılına ait yazılardan oluşmaktadır.
- Yazılar 6: Konuşmalardan oluşmaktadır.
- Yeni Şiirler: 1951-1959 yıllarına ait şiirlerini içermektedir.
- Son Şiirler: 1959-1963 yıllarına ait şiirlerini içermektedir.
- Sevdalı Bulut: Çocukların okuması için hazırlanan, masal kitabıdır. Kitaptaki masallar, halk edebiyatı ve folklor araştırmacısı Pertev Naili Boratav’ın öğrencileri tarafından derlenmiştir.
- Bütün Şiirleri: Nazım Hikmet’in tüm şiirlerini içeren eserdir.
- Yeşil Elmalar: Nazım Hikmet’in ikinci romanıdır.
- Kuvayi Milliye: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Başlangıç,Onlar - Birinci Bap - İkinci Bap - Üçüncü Bap - Dördüncü Bap - Beşinci Bap - Altıncı Bap - Yedinci Bap - Sekizinci Bap
- Ferhat ile Şirin: Tiyatro eseridir. İçindekiler: Yolcu - Ferhad ile Şirin - Sabahat - Enayi
- Kan Konuşmaz: Nazım Hikmet’in ilk romanıdır.
- Çeviri Hikâyeler: Nazım Hikmet’in çeviri hikayelerinden oluşmaktadır.
- Yusuf ile Menofis: Tiyatro eseridir. İçindekiler: İnsanlık Ölmedi Ya - Allah Rahatlık Versin - Evler Yıkılınca - Yusuf ile Menofis - İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu?
- Demokles'in Kılıcı: Tiyatro eseridir. İçindekiler: İstasyon - İnek - Demokles'in Kılıcı - Tartüf-59
- Kadınların İsyanı: Tiyatro eseridir. İçindekiler: Kadınların İsyanı - Yalancı Tanık - Kör Padişah - Her Şeye Rağmen
- Saat 21-22 Şiirleri: Aşk şiirlerinden oluşmaktadır.
- Jokond ile Si-Ya-U: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Bir İddia - Jakondun Hatıra Defterinden Parçalar - Jakondun Hatıra Defterinden - PARİS Telsizinin haberleri - Jakondun Hatıra Defterinden - Firar - Jakondun Encamı
- Dört Hapishaneden: Şiir kitabıdır. İçindekiler: İstanbul - [İstanbul’da, Tevkifane avlusunda] - [Sevgilim] - [Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime] - [Memleketimi seviyorum] - Ölüme Dair - Yine Ölüme Dair - Onun Doğuşu ve Demirhane Bacası - O ve Aksakallılar - Kıyamet Sureleri - 1. Alâmetler Suresi - 2. Tebahhur Suresi - Türk Köylüsü - Kışlık Saray - Ankara - Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları - [1.Senin adını] - [2. Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar] - [3. Bugün pazar] - Çankırı - Çankırı Hapisanesinden Mektuplar - [1. Saat dört] - [2. Bir akşamüstü] - [3. Bugün çarşamba] - [4. Sıcaklar bildiğin gibi değil] - [5. Saat beşte akşam oluyor] - Merhaba Çocuklar - Bir Küvet Hikayesi - Ceviz Ağacı ile Topal Yunus’un Hikayesi - Şaban Oğlu Selim ile Kitabı - Bursa - Lodos - Bir Acayip Duygu - Kemal Tahir ‘e Mektup - Zafere Dair - Yirminci Asra Dair - Fakir Bir Şimal Kilisesinde
- Piraye'ye Mektuplar: Nâzım'ın 1933'ten 1950'ye kadar, çeşitli cezaevlerinden Piraye'ye yazdığı mektupları içermektedir.
- Gece Gelen Telgraf: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Gece Gelen Telgraf - Haber - Şarkılarımız - 21—1—924 - Portatif Karyola - Gömlek, Pantolon, Kasket ve Fötre Dair - Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri - Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü - Bu Yazı Uzun Seneler Dünya Emperyalizminin... - Hiçbir Ağaç Böyle Harikulade Bir Yemiş Vermemiştir - Cevap Numara Dört - Orada Tanıdıklarım 1 - Sesler Geliyor - Hoş Geldin - Orada Tanıdıklarım 11 - Hiciv Vadisinde Bir Tecrübei Kalemiye - Giden - Üç Selvi - Ses - Bir Ayrılış Hikayesi - Sen - Amerikan Şairlerinden Tercümeler - Bir Dokumacının Ölümü - Jacquard Makinasının Çiçekleri - Haykır Bebek - Anna McGuire
- Yatar Bursa Kalesinde: Şairin, 1929-1951 yıllarına ait şiirlerinden oluşmaktadır.
- Sesini Kaybeden Şehir: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Sesini Kaybeden Şehir - Veda - Kerem Gibi - Nikbinlik - İhtilâli Kebir - Arife - Belki Ben - Dört Kişi ve Dört Şişe - Şüphe - Bayram Oğlu - Mektup - Sıradaki - Sıradakinin Ölümü - Yanmamış Cıgara - Meşin Kaplı Kitap - Cevap No 2 - 19 Yaşım - Çocuklarımıza Nasihat - Bir Hintlinin Ağzından - Alarga Gönül - Hopa Mapusanesi Notlarından - Benerci Kendini Niçin Öldürdü? - Cevap No 3, Bir Komik Adem
- La Fontaine’den Masallar: Nazım Hikmet'in Masallar, Hikâyeler serisinin 4. kitabıdır. La Fontaine’den masallar içermektedir.
- Taranta Babu'ya Mektuplar: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Taranta-Babu’ya Birinci Mektup, Taranta-Babu’ya İkinci Mektup, Taranta-Babu’ya Üçüncü Mektup, Taranta-Babu’ya Dördüncü Mektup, Taranta-Babu’ya Beşinci Mektup, Taranta-Babu’ya Altıncı Mektup, Taranta-Babu’ya Yedinci Mektup, Taranta-Babu’ya Sekizinci Mektup, Taranta-Babu’ya Dokuzuncu Mektup, Taranta-Babu’ya Onuncu Mektup, Taranta-Babu’ya On Birinci Mektup, Taranta-Babu’ya On İkinci Mektup, Taranta-Babu’ya Son Mektup, Bir Gemici Türküsü
- Henüz Vakit Varken Gülüm: Seçme şiirlerden oluşmaktadır. İçindekiler: Güneşi İçenlerin Türküsü, Salkımsöğüt, Bahri Hazer, Kerem Gibi,Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri, Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü, Bir Ayrılış Hikâyesi, Şiirime Diar, Orhan Selim, Karıma Mektup, Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı'ndan, Kuvayi Milliye'den, • Saat 21-22 Şiirleri'nden, 23 Eylül 1945, 24 Eylül 1945, Dört Hapishane'den, Türk Köylüsü, Bir Cezaevinde - Tecritteki Adamın Mektupları, Rubailer'den, Dünyanın En Tuhaf Mahluku, Ben İçeri Düştüğümden Beri, Yaşama Dair 1-2-3, Ben Beni Bir Daha Ele Geçirsem, Yine Sana Dair, Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler, Vasiyet, Mavi Liman, Ceviz Ağacı, Yaprak Dökümü...
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü?: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Gece Gelen Telgraf, Portreler, Taranta-Babu’ya Mektuplar, Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı, Şeyh Bedreddin Destanı’na Zey
- Şeyh Bedreddin Destanı'na Zeyl: Şiir kitabıdır. İçindekiler: Tornacı Şefiğin Gömleği, Ahmedin Hikayesi
- Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim: Nâzım Hikmet'in otobiyografik ögeler barındıran romandır.
- Memleketimden İnsan Manzaraları: 17 bin mısradan oluşan eser, Nâzım Hikmet'in şairliğinin doruğa ulaştığı eser olarak gösterilmektedir.
Nazım Hikmet'in İlk Eseri Nedir?
Nazım Hikmet’in ilk şiir kitabı Güneşi İçenlerin Türküsü’dür. 1928 yılında Bakü'de yayımlanmıştır.
Nazım Hikmet'in Kaç Tane Eseri Vardır?
Nazım Hikmet’in bilinen eserlerinin sayısı 100’ü geçmektedir.
Nazım Hikmet Şiirleri
Nazım Hikmet, velut bir şair olarak yüzlerce şiir kaleme almıştır. En sevilen Nazım Hikmet şiirlerinden beşi aşağıda verilmiştir:
SENİ DÜŞÜNMEK
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
MAVİ GÖZLÜ DEV
O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev,
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan evin.
O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev...
TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.
Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
CEVİZ AĞACI
Başım köpük köpük bulut,
içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril.
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil
Yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var,
Yüz bin elle dokunurum sana, Istanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir.Şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, Istanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında
Nazım Hikmet Kaç Tane Şiir Yazmıştır?
Oldukça üretken bir şair olan Nazım Hikmet’in bilinen şiir kitaplarının sayısı 15’ten fazladır.
Nazım Hikmet En İyi Şiiri Hangisidir?
Nazım Hikmet’in en ünlü şiir kitabı Memleketimden İnsan Manzaraları’dır. Şair, Memleketimden İnsan Manzaraları'nı 1939’da yazmaya başlamış, ancak eser 1960’ların ikinci yarısında yayımlanabilmiştir. 17 bin mısradan oluşan bu yapıt, II. Meşrutiyet’ten II. Dünya Savaşı’na kadar Anadolu’da yaşamış sıradan insanların öykülerini anlatır. Düzyazı, şiir ve senaryo tekniklerinin iç içe geçtiği bir eserdir.
Nazım Hikmet İlk Şiiri Hangisidir?
Nazım Hikmet'in ilk şiiri Feryad-ı Vatan’dır ve 1913 yılında yazılmıştır. Yayımlanan ilk şiiri ise 3 Ekim 1918 tarihinde Yeni Mecmua'da Hala Servilerde Ağlıyorlar mı? isimli şiiridir. Şiir Nazım Hikmet'in Bahriye Mektebi’nden hocası Yahya Kemal Beyatlı tarafından düzeltilmiş ve bu düzeltmenin ardından yayımlanmıştır.
Nazım Hikmet Bestelenen Şiirleri
Nazım Hikmet’in bestelenen şiirleri aşağıda listelenmiştir.
- Yeni Türkü, Sen
- Taci Uslu, Piraye
- Ruhi Su, Onlar Ki
- Grup Yorum, Veda
- Cem Karaca, Hasret
- Zülfü Livaneli, Vapur
- Fikret Kızılok, Akın Var
- Ruhi Su, Kadınlarımız
- Hüsnü Arkan, Bor Oteli
- Onur Akın, Sev Bakalım
- Grup Baran, Salkım Söğüt
- Grup Munzur, Kerem Gibi
- Hümeyra, Yaşamaya Dair
- Cem Karaca, Herkes Gibi
- Cem Karaca, Kerem Gibi
- Cem Karaca, Ceviz Ağacı
- Zülfü Livaneli, Kız Çocuğu
- Nazım Oratoryosu, Davet
- Ruhi Su, Masalların Masalı
- Edip Akbayram, Korkuyorlar
- Yeni Türkü, Öldükten Sonra
- Nazım Oratoryosu, Şehitler
- Onur Akın, Seviyorum Seni
- Ahmet Aslan, Geberiyorum
- Nazım Oratoryosu, Üç Selvi
- Nazım Oratoryosu, Hiroşima
- Ahmet Kaya, Aynı Daldaydık
- Cem Karaca, Çok Yorgunum
- Ahmet Kaya, Şeyh Bedrettin
- İlhan İrem, Hoşgeldin Kadınım
- İlkay Akkaya, Beyazıt Meydanı
- Yeni Türkü, Mapushane Kapısı
- Nazım Oratoryosu, Kerem Gibi
- Nazım Oratoryosu, Kız Çocuğu
- Zülfü Livaneli, Bulut Mu Olsam
- Nazım Oratoryosu, Vatan Haini
- Nazım Oratoryosu, Memleketim
- Zülfü Livaneli, Memetçik Memet
- Grup Yorum, Bu Memleket Bizim
- Selda Bağcan, Nice Nice Yıllara
- Zülfü Livaneli, Saat Dört Yoksun
- Nazım Oratoryosu, Bugün Pazar
- Sümeyra Çakır, Hürriyet Kavgası
- Cem Karaca, Hoşgeldin Kadınım
- Grup Yorum, İnsanların İçindeyim
- Ezginin Günlüğü, Japon Balıkçısı
- Zülfü Livaneli, Karlı Kayın Ormanı
- Nazım Oratoryosu, Yaşamaya Dair
- Esin Afşar, Tahir ile Zühre Meselesi
- Büyük Ev Ablukada, Güneş Yerinde
- Edip Akbayram, Gidenlerin Türküsü
- Cem Karaca, Şeyh Bedrettin Destanı
- Grup Baran, Güneşi İçenlerin Türküsü
- Grup Yorum, Ben Bir Asker Kaçağıyam
- Edip Akbayram, Güzel Günler Göreceğiz
- Zülfü Livaneli, Hoşçakal Kardeşim Deniz
- Nazım Oratoryosu, Açların Gözbebekleri
- Nazım Oratoryosu, Yatar Bursa Kalesinde
- Nazım Oratoryosu, Diz Boyu Karlı Bir Gece
- Ezginin Günlüğü, Seni Düşünmek Güzel Şey
- Nazım Oratoryosu, Hapisten Çıktıktan Sonra
- Mesud Cemil, Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş
- Nazım Oratoryosu, Ben İçeri Düştüğümden Beri
- Nazım Oratoryosu, Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz
Nazım Hikmet Şiirlerinin Özellikleri Nelerdir?
Nazım Hikmet, serbest nazım tarzında şiirler yazmıştır. Onun şiirlerinde biçimden çok içerik ön plandadır. Mehmet Solak, şairin şiir anlayışını şu sözlerle açıklar:
“Nazım Hikmet, sürekli değişimin şairidir. Benimsediği materyalist felsefenin, evrenin sürekli değişim içinde olması anlayışına da uygun bir tavırdır bu. Ne ki; değişim düşüncesinin, salt maddesel boyuta indirgenerek yaşanılan dünya (bu dünya) ile sınırlandırılması ‘unutma’ ve ‘unutturma’ yaklaşımını zorunlu kılmaktadır. Bu da toprağına kök salamadan -kök salmayı çok istemesine rağmen- boyuna aramaktan başka bir yol açmamaktadır şaire. Kaldı ki; o yolda son durak yoktur, son basamak da. Şairin, buldukça yeni bir şeyler aramaya koyulması yahut basamakları çıkmaktan sıkıldığında, altındaki merdiveni itmesi bundandır.”
Nazım Hikmet, eserlerinde farklı imzalar da kullanmıştır. Bunlar arasında Orhan Selim, Adsız Yazıcı, Ahmet Cevat, Ahmet Oğuz Saruhan, Ben, Bendeniz, Ercüment Er, Fıkracı, İbrahim Sabri, İhsan Koza, İmzasız Adam, Kartal, H. İhsan, Mazhar Lütfi, Mümtaz Osman, Osman Cemal, Sarı Murat ve Süleyman Sabur Ran isimleri bulunmaktadır.
Nazım Hikmet Şiirleri Hangi Türdedir?
Nazım Hikmet’in şiirleri serbest nazım türündedir.
Nazım Hikmet'in Şiir Anlayışı Nedir?
Nazım Hikmet, Toplumcu Gerçekçi anlayışla şiirler kaleme almıştır.
Nazım Hikmet Şiirlerinde Hangi Ölçüyü Kullanmıştır?
Nazım Hikmet şiirlerini yazmaya başladığı ilk dönemde hece ölçüsünü kullanmıştır. Fakat zamanla hece ölçüsünün yerine Türkçenin vokal özellikleri ile ahenk oluşturan serbest ölçüyü kullanmaya başlamıştır.
Nazım Hikmet Şiirlerinde Hangi Kafiyeyi Kullanmıştır?
Nazım Hikmet şiirlerini Serbest nazım şekliyle yazmış ve klasik şiir unsurlarını uygulamamıştır.
Nazım Hikmet Şiirleri Nerelerde Yayımlanmıştır?
Nazım Hikmet’in şiirlerinin yayımlandığı yerler aşağıda listelenmiştir:
- Tan
- Ümit
- Kitap
- Akşam
- Alemdar
- Yeni Gün
- Hür Adam
- Halk Dostu
- Resimli Ay
- Yeni Mecmua
- Aydınlık Dergisi
- Orak - Çekiç Gazetesi
Nazım Hikmet Hangi Dönem Yazarıdır?
Nazım Hikmet, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Nazım Hikmet Sanat Anlayışı Nedir?
Nazım Hikmet, sanat toplum içindir anlayışını benimsemiştir.
Nazım Hikmet Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir?
Nazım Hikmet, Toplumcu Gerçekçilik ve Fütürizm akımlarından etkilenmiştir.
Nazım Hikmet Kimlerden Etkilenmiştir?
Nazım Hikmet’in etkilendiği isimlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Nazım Hikmet'in Edebiyat İçin Önemi Nedir?
Nazım Hikmet, Türk edebiyatında hem fikri açıdan durduğu konum ve temsil ettikleri hem de serbest nazmı şiirde kullanan ilk şairlerden birisi olması ile oldukça önemli bir yere sahip olmuştur.
Nazım Hikmet'in Siyasi Görüşleri
Nazım Hikmet, Komünist siyasi düşüncelere sahip olan bir yazardır.
Millî Mücadele Dönemi ve Nazım Hikmet'in Gençliği
Nazım Hikmet, 1921 yılının Ocak ayında henüz 19 yaşında iken arkadaşı Vâlâ Nureddin ile Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere ailesinden gizli bir şekilde Anadolu'ya gitmiştir. Bu Anadolu'ya gidişi sayesinde halkının, özellikle köylünün çileli yaşayışına tanık olma fırsatı yakalamıştır. Bu dönemde Sadık Ahi (Mehmet Eti) adlı bir sosyalistle tanışmış ve ondan yeni fikirler de öğrenmiştir. Ankara'ya vardığında savaş alanına gönderilmemiş, Bolu Sultanisi “kısm-ı iptidai muallimliği”ne atanmıştır.
Bolu’nun ardından Düzce, Akçakoca, Zonguldak, Trabzon'a gitmiş ve bir süre de Batum'da yaşamıştır. Batum'un ardından da Vala Nurettin, Batum'da tanıştığı Ahmet Cevat ve Şevket Süreyya ile birlikte 1922 yılının Temmuz ayında Moskova'ya gitmiştir. Bu dönemde Rusya'da iç savaş döneminin son zamanları yaşanmaktadır. Burada Rus fütüristleri ve konstrüktivistleri tanıma fırsatı yakalayan Nazım Hikmet, edebiyatında yeni bir döneme giriş yapmıştır. Aynı zamanda Moskova'da Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde eğitim görmüş ve buradan mezun olmuştur.
Nazım Hikmet'in Hapis Hayatı ve Sürgünü
Nazım Hikmet, 1938 yılının 17 Ocak gecesi gözaltına alınmış, ardından Ankara'ya gönderilmiştir. "Askeri kişileri üstlerine karşı kışkırtmak" suçlamasıyla yargılanmış, 29 Mart 1938 günü açıklanan kararla on beş yıl ağır hapsine ve ölünceye kadar kamu hizmetlerinden yoksun bırakılmasına karar verilmiştir. Ağustos ayında ise "donanmayı isyana teşvik" suçundan yargılanmış ve 20 yıl ağır hapis cezası almıştır. Cezası toplamda 28 yıl 4 aya çıkmıştır. 31 Ağustos 1938'de İstanbul Tevkifhanesi'ne gönderilmiş, 1940 Şubat ayında da Çankırı Cezaevine gönderilmiştir. 1940 yılında sağlığı bozulduğu için Bursa Cezaevine nakledilmiştir. Burada hapis hayatı yaşarken yazar Orhan Kemal ile aynı odada kalmıştır. Hapiste kaldığı süre boyunca edebi çalışmalarına devam etmiştir. Af kararı bekleyen Nazım Hikmet'in beklediği karar gelmeyince 8 Nisan 1950'de açlık grevine başlamıştır. Bu eylemi oldukça fazla ses getirmiştir. Tüm bu olaylar karşısında siyasetçilerin sessizliği o sırada 65 yaşında olan Nazım Hikmet'in annesi Celile Hanım da açlık grevine başlamasına neden olmuştur. Yazar, 14 Temmuz 1950'de çıkan Genel Af Yasası'ndan yararlanarak 15 Temmuz'da, 12 yıllık hapis hayatının ardından özgürlüğüne kavuşmuştur.
Nazım Hikmet, hapisten çıktıktan sonra yükümlülüğü olmamasına karşın askere çağrılınca kendisini öldüreceklerinden korkmuş ve 17 Haziran 1951'de İstanbul'dan ayrılarak Romanya üzerinden Moskova'ya kaçmıştır. Bu gidişinin ardından da bir daha ülkesine geri dönememiştir. Ülkeden kaçışının ardından bir ay sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmıştır. Bu durum üzerine Nazım Hikmet "Çünkü biliyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından –hey gidi dünya– çıkarılmışım. Beni Türklükten, halkımın evlâdı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz." sözlerini söylemiştir. Vatandaşlıktan çıkarılmasından sonra Polonya'nın vatandaşlığına geçerek dedesinin eski soyadı olan "Borzecki"yi kullanmıştır. Ülkeden ayrı kaldığı dönemde Bulgaristan, Macaristan, Fransa, Küba ve Mısır gibi ülkelere seyahat etmiştir. Bu ülkelerde konferanslar düzenlemiş, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katılmış ve radyo programları yapmıştır.
Nazım Hikmet'in Yeniden Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına Alınması
5 Ocak 2009 yılında "Nâzım Hikmet Ran'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin önerge" Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmıştır. Bu önergenin ardından 10 Ocak 2009 tarihinde Nazım Hikmet Ran'ın 58 yıl sonra yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
Nazım Hikmet Aldığı Ödüller?
Nazım Hikmet, şiirleri birçok dile çevrilmiş ve birçok ödül almış bir şairdir. 1920’de Alemdar Gazetesi'nin açtığı bir yarışmada birincilik ödülünü kazanmıştır. Ayrıca “Barış Ödülü” de layık görüldüğü ödüllerden biridir.
Nazım Hikmet Belgeseli
Nazım Hikmet’in hayatını anlatan birçok belgesel ve film vardır. Şairin hayatını anlatan belgesellere ve filme internet üzerinden erişim sağlamak mümkündür. İzlenebilecek bazı belgeseller ve şairin hayatı hakkında çekilen film aşağıda listelenmiştir.
- 9 Mart 2007 yılında “Mavi Gözlü Dev: Nazım Hikmet” isimli bir film yayımlanmıştır. Filmin yönetmeni Biket İlhan, Nazım Hikmet rolünü üstlenen oyuncu ise Yetkin Dikinciler’dir.
- Youtube Arşivci kanalında izleme imkânı bulunan "Bir Yudum İnsan- Nazım Hikmet" belgeseli.
- "M. Sadık Aslankara" Youtube kanalında izleme imkânı bulunan "BURSA'NIN NÂZIM'I - NÂZIM HİKMET" belgeseli.
- "32. Gün Arşiv" Youtube kanalında izleme imkânı bulunan "32. Gün - Nazım Hikmet Belgeseli (1993)"
- "GodKnows" isimli youtube kanalında izleme imkanı bulunan TRT 1 kanalında yayımlanmış "Ve Merhaba Kainat: Nazım Hikmet" belgeselidir.
Nazım Hikmet Sözleri
Nazım Hikmet’in en ünlü sözlerinden 20’si aşağıda listelenmiştir:
- Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?
- Seviyorum seni / ekmeği tuza banıp yer gibi
- İnsan, denizin olmadığı yerde umut adına martı olmalı.
- Sen yoktun /ellerimle dokundum sana, / ellerim yüzümdeydi
- Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir eylemdir.
- Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…
- Yalnızlık insanlara çok şey öğretmiştir. Ama sen gitme cahil kalayım.
- Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
- Günler gitgide kısalıyor, / yağmurlar başlamak üzre. / Kapım ardına kadar açık bekledi seni! / Niye böyle geç kaldın?
- İkimiz de biliyoruz, sevgilim, /öğretebiliriz: /dövüşmeyi insanlarımız için / ve her gün biraz daha candan / biraz daha iyi / sevmeyi…
- Yapraklara dallara, yeşillere, allara, / nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara. / Yaprak dala, al yeşile yaraşır, / gayrı bundan böyle vermem seni ellere…
- Seviyorum seni / denizi uçakla ilk defa geçer gibi. / İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık / içimde kımıldanan bir şeyler gibi, / Seviyorum seni /‘Yaşıyoruz çok şükür!’ der gibi.
- Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, / – öyle gibi de görünüyor – / Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni / ve de uyarına gelirse, / tepemde bir de çınar olursa / taş maş da istemez hani…
- Akıyordu su / Gösterip aynasında söğüt ağaçlarını / Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını / Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere / Koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere
- Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey / Dünyanın en güzel sesinden / En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey / Fakat artık ümit yetmiyor bana, / Ben artık şarkı dinlemek / değil / Şarkı söylemek istiyorum…
- Seni seviyorum. Seni öyle özledim, seni öyle çok seviyorum ki bu iki fiilden başka ne yazsam boş ve saçma ve lüzumsuz geliyor bana. Beni kırk bir yaşımda böyle aşık ve genç bir yürekle her an yeniden yarattığın için sana minettarım.
- Hapisane müdürü geçen gün bana, “Evli misiniz?” diye sordu. Ben de “Nişanlıyım” dedim. Nişanlım benim! Yüzüğünü kalbimde taşıdığım, kalbime geçirdiğim sevgili! Sana öyle hasretim ki… Seni, seni, seni ve Memet oğlumuzu doya doya kucaklarım!
- Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! / Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. / Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. / Ve mademki bir gün ölüm mukadder; / Ben sularda batan bir ışık gibi / sularda sönmek istiyorum! / Denize dönmek istiyorum!
- Hoş geldin kadınım benim hoş geldin / ayağını bastın odama / kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi / güldün, / güller açıldı penceremin demirlerinde/ ağladın, /avuçlarıma/ döküldü inciler/ gönlüm gibi zengin / hürriyet gibi aydınlık oldu odam / Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
- Karım, nişanlım, kardeşim, dostum, arkadaşım… Güvendiğim, daima güveneceğim gözleri gözlerimin önüne getirdiğim zaman seninkiler ışıl ışıl hepsinin orta yerinde pırıldıyorlar. İki yıldız gibi gözlerin, iki kocaman berrak yıldız gibi dost gözlerinin gökyüzünde yolumu gösteriyorlar bana!
Nazım Hikmet Nerelidir?
Nazım Hikmet, baba tarafından İstanbullu, anne tarafından Polonyalıdır. Şairin doğum yeri ise Selanik'tir.
Nazım Hikmet'in Babası Kimdir?
Nazım Hikmet’in babası Hikmet Nâzım Bey'dir. Hikmet Nâzım Bey, Matbuat Umum Müdürlüğü ve Hamburg Şehbenderliği yapmıştır. Diyarbakır, Halep, Konya ve Sivas gibi illerde valilikler yapmış olan Mehmet Nazım Paşa'nın oğludur. Sinema Postası dergisini çıkarmıştır. Kuduz ve tetanoz aşılarını peş peşe olduğu için hastalanmış ve 19 Mart 1932’de hayata veda etmiştir.
Nazım Hikmet Çocukluğu Nasıldır?
Nazım Hikmet, 15 Ocak 1902 tarihinde Selanik'te doğduğu sırada babası Hariciye Nezareti memuru olarak Selanik'te çalışmaktadır. Nazım Hikmet'in henüz çocukluk döneminde babası bu memuriyetten ayrılır ve şair ailesiyle birlikte dedesinin yanına Halep'e gitmiştir. Nazım Hikmet'in Halep'te yaşadığı dönemde Ali İbrahim ve Samiye adında iki kardeşi olmuştur. Erkek kardeşi Ali İbrahim dizanteriye yakalanmış ve hayatını kaybetmiştir. Dedesi Nâzım Paşa'nın Diyarbakır'a atanmasıyla birlikte de ailesiyle birlikte Diyarbakır'da yaşamaya başlamıştır. Ancak bir süre sonra babası ailesini alarak İstanbul'a taşınmıştır ve dolayısıyla Nazım Hikmet de ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşmiştir. Eğitim hayatına Göztepe Taş Mektebi’nde başlayan Nazım Hikmet'in dedesi torununun eğitimi ile yakından ilgilenmiştir. Şair, ilk şiir derslerini ve zevkini de Mevlevi olan dedesinden almış ve ilk şiirlerini de onun etkisiyle yazmıştır. Nazım Hikmet'in çocukluğu dönemin genel özellikleri içerisinde ilerici fikirlere sahip bir aile çevresinde geçmiştir.
Nazım Hikmet Eğitim Hayatı Nasıldır?
Nazım Hikmet’in eğitim aldığı okullar aşağıda listelenmiştir:
- Göztepe Taş Mektep
- Mekteb-i Sultani
- Nişantaşı Sultanisi
- Heybeliada Bahriye Mektebi
- Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi
Nazım Hikmet Nasıl Bir Yazardır?
Nazım Hikmet, yurt özlemi, barış, gelecek güzel günlere olan inanç, aşk, umut, umutsuzluk, ölüm gibi insana özgü her şeyi konu alan şiirler yazmış; eserleri gerek şekil gerekse içerik yönünden oldukça çeşitli bir birikime sahip olan yazardır. Eserlerinde Marksist sanat anlayışının izlerini görmek de mümkündür.
Nazım Hikmet Evlendi Mi?
Nazım Hikmet 4 kez evlenmiştir. Eşlerinin isimleri ve evlilik tarihleri aşağıda listelenmiştir:
- ?-1924 - Nüzhet Hanım
- 1926-?- Lena Yurçenko
- 31 Ocak 1935 - 23 Mart 1951- Piraye Altınoğlu
- 1959-1963 - Vera Tulyakova’dır.
Nazım Hikmet'in Çocukları
Nazım Hikmet’in tek çocuğu Mehmet Ran’dır.
Nazım Hikmet Kaç Yaşında Vefat Etti?
Nazım Hikmet vefat ettiğinde 61 yaşındadır.
Nazım Hikmet Mezarı Nerededir?
Nazım Hikmet’in mezarı Moskova’da Novodeviçi Mezarlığı'ndadır.
Nazım Hikmet Hakkındaki Kitaplar
Nazım Hikmet hakkında yazılan kitaplar aşağıda listelenmiştir.
- Selda Erkan, Nazım Hikmet, Siyah Beyaz Yayınları
- Orhan Kemal, Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl, Everest Yayınları
- Haluk Oral, Nazım Hikmet`in Yolculuğu, Everest Yayınları
- Ahmet Kabaklı, Nazım Hikmet, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları
- Vâlâ Nureddin, Bu Dünyadan Nazım Geçti, Kırmızı Kedi Yayınevi
- Enver Aysever, Tepeden Tırnağa İsyan Nazım Hikmet, Doğan Kitap