Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Genel Kültürünüzü Geliştirecek Ağır Kitaplar
17.04.2020

Genel Kültürünüzü Geliştirecek Ağır Kitaplar

       Tüm dünyanın ve Türkiye’nin evde kalarak adeta tek bir vücut olduğu, kendinin ve başkalarının sağlığını tehlikeye atmamak için sabırla ve umutla gelecek sağlıklı günleri en yararlı şekilde değerlendirmenin bir yolu da kitaplarla mümkün. İzolasyon günlerinde kitap okuma sayısı arttı. Kitap kurtları sosyal medya hesaplarından arkadaşlarına, sevdiklerine kütüphanelerinden seçtikleri kitaplarla meydan okumaya devam ediyor. 

       Kitapseverler genel kültürlerini farklı okuma seçenekleriyle artırıyor. Belgeseller, sinema filmleri, diziler, farklı videolar ile öğrenirken daha önce üzerine eğilmek için erteledikleri diğer konuları kitaplarla keşfedip bilgi dağarcıklarını geliştiriyorlar. BKM Kitap Blog olarak yeni yazımızda biz de kitap kurtlarını biraz zorlamaya karar verdik ve genel kültürünüzü geliştirecek “ağır” kitaplarla ilgili işlevsel bir okuma listesi hazırladık. Hemen hemen tüm alanları ilgilendiren, biraz kuramsal, biraz yoğun ve dikkatli okuma isteyen bu değerli kitapları okuduktan sonra izolasyon günlerini “bilgelik” seviyesinde geride bırakmış olacaksınız.

Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi- Mircea Eliade

       Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi - Mircea Eliade

       Biraz iddialı bir kitapla listemize başlıyoruz. Elbette seçtiğimiz konu bakımından da son derece ağır. Dinler ve düşünceler… Üç ciltlik bu eser eski çağlardan yakın zamanlara kadar insanoğlunun dinsel evrenine nüfuz etmemiz ve yalnızca dinsel inançları değil, hayatı anlamamız için değerli bir rehber: Savaş sonrasında bütün dünyayı dolaşan, sahada yıllarca yaşayan ve sayısız dile hakimiyetiyle kaynakçaları benzersiz olan bilge bir kuşak vardı. İşte Eliade bu bilge kuşağın son temsilcilerindendi. Bütün ömrü boyunca kutsalın tezahürlerinin peşinden koştu; bilincin oluşumunu açıklamak istiyordu çünkü. Araştırdıkça bütün dünyada, tarih ve mekân açısından hiçbir bağlantısı olmayan toplulukların mitolojilerinde, teolojilerinde ve liturjilerinde ortak paydalar olduğunu gördü. Onun için din artık bir inanç meselesinden öte insan olmanın bir aşamasıydı.

Sanatın Öyküsü - Ernst Gombrich

       Sanatın Öyküsü - Ernst Gombrich

       Tüm dünyada hacminin büyüklüğüne ya da içeriğinin yoğunluğuna bakılmaksızın sanatseverler ve sanat okumalarına başlayan okurların ilk sırada tercih ettiği bir eserle devam edelim: Sanatın Öyküsü. Son derece güçlü bir sanat kitabı karşınızda. İçinde olması gereken her şey var. Bu kitap, kendilerine yabancı ve çekici olan bir alanda ilk bilgilere ihtiyaç duyan herkese göre hazırlanmış. Amacı, bu alana yeni girenlere, onları ayrıntılarla boğmadan, genel olarak bilinmesi gerekenleri vermek, daha iddialı çalışmaları sayfalarını dolduran çok sayıdaki isim, dönem ve üslubu onların kolayca anlayabileceği bir şekilde düzenlemek ve böylece daha uzmanlaşmış kitaplara başvurabilmelerini sağlamak. Öte yandan, sanatla ilgili tek bir kitap alma şansınız varsa bu kitabı alın ve kütüphanenizi de bilgi dünyanızı da zenginleştirin.

Kurtlarla Koşan Kadınlar – Clarissa P. Estés

       Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estés

       Daha önce de listemizde yer almış bir kitap. “Ağır” kitaplar dizininde yer alan da bir eser. Okuması ne kadar kolay, üslubu ne kadar çekici olsa da büyük bir sabır ve dikkatle okunmayı hak ediyor. Zira mitler, masallar ve psikanaliz hikayelerin bir araya getirildiği eser Fransız psikanalist ve yazar Clarissa P.Estés tarafından oldukça yoğun kıvamda ele alınmış. Yine de okuduktan sonra hiçbir şey sizin için eskisi kadar karmaşık, anlaşılmaz olmayacak. Yaşamınızdaki pek çok konuyu bu kitap ile bilgelik seviyesine taşınarak çözmek, analiz etmek gücüne kavuşacaksınız: Estés kadınları çözümleme noktasında sunduğu farklı önermeler ile adından söz ettirmeyi başarıyor. Kadınların, içlerindeki doğal sese kulak vermelerini öğütleyen eser, kadının varoluşu ve toplumdaki yerini derin bir anlam ve üslup ile ele alıyor. Bunu yaparken de kadınları, kurtlar ile özdeşleştiriyor. Yazar, bu noktada her iki varlığı da son derece güçlü, yavruları ve eşlerine bağımlı, değişen koşullara ayak durmak zorunda kalan ve çoğunlukla yanlış anlaşılıp, ezilen, hor görülen, aldatılan ve tacize uğrayan karakterler olarak tabir ediyor. Bu sebeple de kitaba “Kurtlarla Koşan Kadınlar” ismini veriyor.

Görme Biçimleri - John Berger

       Görme Biçimleri - John Berger

       Kelimenin gerçek anlamıyla “efsanE” bir eser karşınızda. Bu kitabı okumadan sanat, düşün ve araştırma dünyasında söz sahibi olamazsınız. Az ama öz kıvamıyla etkin ve çarpıcı bir okuma yapacaksınız. İngiliz yazar ve sanat eleştirmeni John Berger, kült eseri Görme Biçimleri için kitabında şunları yazar: “Görme konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir. Ne var ki başka bir anlamda da görme sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi çevreleyen dünyada kendi yerimizi görerek bulunuruz. Bu dünyayı sözcüklerle anlatırız ama sözcükler dünyayla çevrelenmiş olmamızı hiçbir zaman değiştiremez. Her akşam güneşin batışını görürüz. Dünyanın güneşe arkasını dönmekte olduğunu biliriz. Ne var ki bu bilgi, bu açıklama gördüklerimize uymaz hiçbir zaman. Gerçeküstücü ressam Magritte "Düşlerin Anahtarı" adlı resminde sözcüklerle nesneler arasında her zaman var olan bu uçurumu yorumlamıştır.

Arzunun Botaniği – Michael Pollan

       Arzunun BotaniğiMichael Pollan

       Geçtiğimiz yıl yayımlanan, okurlarca ilgiyle karşılanan, farklı bir eser Arzunun Botaniği. Farklı çünkü doğadan yola çıkarak fazla da uzaklaşmadan iç dünyamıza doğru bir yolculuğa çıkmamızı, hiç beklenmedik bilgiler kazanmamızı ve keyifli bir okuma serüvenini geride bırakmamızı sağlıyor: İnsan doğa ilişkisi üstüne yazılmış en etkileyici kitaplardan biri kabul edilen Arzunun Botaniği'nde Michael Pollan, insanlarla evcilleşmiş bitkiler arasındaki çıkar temelli ilişkiyi büyüleyici bir şekilde sergiliyor. Dört temel insan arzusunu - tatlılık, güzellik, sarhoşluk ve kontrol- bunları tatmin eden dört bitki -elma, lale, kenevir ve patates- ile ilişkilendirip bu bitkilerin nasıl insanoğlunun en temel dürtülerini hoşnut etmek için evrildiğini gösteriyor.

Doğanın Keşfi – Andrea Wulf

       Doğanın KeşfiAndrea Wulf

       Mademki doğa dedik, doğa ile devam edelim. Bu defa doğadan hareketle iç dünyamıza değil, tarihe doğru ve onun ünlü simalarıyla birlikte keşfedilecek büyük bir maceraya çıkıyoruz. Tarihe damgasını vurmuş büyük bilim insanlarıyla birlikte doğanın, coğrafyanın, gezegenin türleri ve aralarındaki ilişkileri hakkında bilgiler ediniyoruz: Çağdaşları tarafından Napoleon’dan sonraki en ünlü kişi olarak tanımlanan Humboldt, zamanının en büyüleyici ve ilham verici insanlarından biridir. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Humboldt kendi başına Dünya’nın nasıl işlediğini keşfetmek için ayrıcalıklı bir yaşamdan vazgeçer. Thomas Jefferson onu “zamanın en büyük değerlerinden biri” olarak tanımlar. Charles Darwin “Humboldt’un Kişisel Anlatısını okumak kadar hiçbir şey benim gayretimi kamçılamamıştı” diye yazar; Humboldt olmadan ne Beagle’a binebileceğini ne de Türlerin Kökeni’ni tasavvur edebileceğini söyler. William Wordsworth’la Samuel Taylor Coleridge’in ikisi de şiirlerine Humboldt’un doğa kavramını katmışlardır. Güney Amerika’yı İspanyol sömürge yönetiminden kurtaran devrimci Simon Bolivar, Humboldt’u “Yeni Dünya’nın kâşifi” diye nitelendirir. Almanya’nın büyük şairi Goethe, Humboldt’la birkaç gün geçirmenin “birçok yıl yaşamış gibi” olduğunu dile getirir.

Mimarlık 101 – Nicole Bridge

       Mimarlık 101Nicole Bridge

       Doğa elbette yadsınamaz ama akıl sahibi insanın kendi dehasıyla ve elleriyle ortaya koyduğu, sanat eseri niteliğindeki mimari yapılar da yadsınamaz. Bu da insan evlatlarının gezegendeki imzasıdır adeta. Elbette biz, doğaya ve insan yaşamına saygılı, zekayı gözler önüne seren, estetik biliminden nasibini almış mimariden söz ediyoruz. Bir çırpıda okuyacağınız Mimarlık 101 ile ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz. Mimarlık konusuna meraklı okurlar kadar, genel kültürünü geliştirmek isteyen kitap kurtları için son derece farklı ve ideal bir okuma olacak: Georgia ve Yunan canlanışı gibi popüler bina stilleri ile yapılmış binalar, 5 bin yıl öncesinin mimari stillerinin tartışılması, mimaride en ilham verici figürlerin eşsiz profilleri… Mimarlık 101, Norman Foster ve Frank Lloyd Wright'tan Bauvais Katedrali ve Empire State Binası'na dek birçok konuyu kısa ve özlü bir anlatımla ele alıyor.

Sanatı Eleştirmek - Terry Barrett

       Sanatı Eleştirmek - Terry Barrett

       Sanata doymuyor, mimarlık denince hemen yeniden sanata geçiş yapıyoruz. Zira, sanat Nietzsche’nin deyişiyle yaşamın anlamının vücut bulduğu kendini bir formun içine sokarak çok şey anlatabildiği bir alan. Bu alanda söz sahibi olmak, iyi bir yetkinlik işareti olsa gerek kuşkusuz ki. İşte Sanatı Eleştirmek: Günceli Anlamak isimli bu kitap okuyucuları güncel sanatın dünyasına götürmekle kalmayıp onlara sanat hakkında nasıl düşünülebileceğini, yazılabileceğini ve konuşulabileceğini de gösteriyor. Sanat eleştirisinin bütün prensiplerini içeriyor; bununla birlikte bu prensipleri Amerikan sanatının güncel örneklerinde uygulamalı olarak gösteriyor.

Gen – Siddhartha Mukherjee

       GenSiddhartha Mukherjee

       Gelelim sağlığa ve sağlığın, yaşamın en önemli yapı taşına: Gen… Tüm Hastalıkların Şahı kitabıyla Pulitzer kazanan Siddhartha Mukherjee, kendi ailesindeki şizofreni geçmişinden yola çıkarak okurları bilim tarihinin en güçlü ve tehlikeli fikirlerden birinin doğuşu, gelişimi ve geleceği üstüne bir yolculuğa çıkarıyor. Bu, öyle sıkıcı bilim kitaplarından değil. Zira usta yazar “gen” konusundan yola çıkarak neredeyse dünyanın etrafında bir tur atıyor: Mendel’in bezelyeleri ile filizlenen bir fikrin Darwin’le birlikte yeşermesi, Nazilerin elinde tehlikeli bir silaha dönüşüp ırk ve kimlik tartışmalarının başköşesine yerleşmesi, ardından modern genetik, insan genomu haritası ve o büyük soru… Eğer genetikle oynamak, çocuklarımızın yazgılarını ve kimliklerini belirlemek mümkünse insan olmak ne anlama gelir? Genetik bilimin ahlaki labirentinde yolumuzu nasıl çizeceğiz?

Kısa 20. Yüzyıl Tarihi – Sina Akşin

       Kısa 20. Yüzyıl TarihiSina Akşin

       Dünya demişken dünya tarihini atlamak olmazdı. Yakın geçmişe bakacak olursak tarih sahnesine son derece hakim olacağızdır. İşte büyük hacimli ve yoğun bilgiyle bezeli bir çalışma akademisyen yazar Sina Akşin’den okura ulaşıyor: Dünya 20. yüzyılda neredeyse tüm yerküreyi kasıp kavuran iki büyük savaşa, "dünyayı sarsan" devrimlere, imparatorlukların çöküşüne, ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmasına ve sonra da iki büyük sistemden birinin yıkılışına tanık oldu. İnsanoğlu 20. yüzyılda Ay'a gitti,uzayı keşfe çıktı, teknoloji ve iletişim devrimiyle dünyayı küçülttü, ama diğer yandan gezegenin tüketilmesi, çevre felaketi, açlık, yoksulluk daha önce görülmemiş boyutlara gelip dayandı. Tarihçi Prof. Dr. Sina Akşin, çelişkilerle dolu bu çağın siyasi tarihini, onu hazırlayan koşulları da ele alarak anlatırken okuyucuyu da bir devrialeme çıkarıyor.

Halkların Dünya Tarihi – Chris Harman

       Halkların Dünya Tarihi Chris Harman

       Tarihten devam edelim ve bir değerli tarih kitabıyla daha devam edelim: Chris Harman, insanlığın, Taş Çağı'ndan Büyük Roma İmparatorluğu'na, Orta Çağ'dan Aydınlanma'ya, Sanayi Devrimi'nden 21. yüzyıla uzanan büyük yürüyüşünü halklar açısından, "aşağıdan" bir tarih çalışmasıyla anlatıyor. Bu kitabı farklı kılan da bunu ülkeler değil, halklar penceresinden ele alması zaten. Yoğun ve akıcı bu kitap, insanlık tarihinin belli başlı aşamalarını, toplum biçimlerini, siyasal yapılanmaları, savaşları ve sınıf çatışmalarını parlak bir şekilde özetliyor. Tarih okumasını sevenler ya da esaslı bir tarih okuması yapmak isteyenler kadar yıllarca bildiğimiz ve aşina olduğumuz anlatımları diğer perspektiften okumak isteyenler için de güzel ve seçkin bir eser.

Yapısal Antropoloji – Claude Lévi-Strauss

       Yapısal Antropoloji Claude Lévi-Strauss

       Tarih demişken antropolojiye uzanıp insanlık tarihine eğilmesek listemiz eksik kalırdı. Yapısal Antropoloji, bu alanda öyle temel bir eser ki okurlar bu kitaptan önce antropolog, gözlemlediği nesneyi tarihsel boyutları içinde betimlemekle yetiniyordu. Ünlü bilim insanı ve yazar Claude Levi-Strauss'un Yapısal Antropoloji'sinden sonra her şey değişti ve antropolojinin toplumsal gerçekliğin yapısal ve karmaşık niteliklerini, hatta insan ilişkilerini bile ortaya koyabileceği kanıtlandı. Hatta antropoloji adı bu eserle daha çok anılır oldu. Antropolojinin bu şekilde kabuk değiştirmesi sosyal bilimlerin bütün dallarını derinden etkiledi. Mesela, etnoloji ile tarihin birbirini nasıl destekleyebileceği anlaşıldı; antropoloji ile dilbilim ve psikoloji arasında yeni bağlantılar kuruldu. Yapısal Antropoloji, okuması emek isteyen, okudukça değeri anlaşılan kütüphanenizde mutlaka olması gereken bir eser.

Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer? – Douwe Draaisma

       Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer?Douwe Draaisma

       Listemizin sonuna gelirken son kitabı bu kadar tarihten söz ettikten sonra zamanı anlatan bir bilim kitabıyla bitirelim. Bu kitabın tarih ile ilgili bir ilişkisi yok. Sadece bellek ile alakası var. Zaman mefhumunu nasıl ve neden böyle algıladığımızı açıklayan ve verdiği bilgiyle ufuk açan bir eser bu: Zaman, sakladığı anılar konusunda "canı nereye isterse oraya oturan bir köpek gibi" keyfi midir? Yakın geçmişteki anılarımızı doğru düzgün hatırlayamazken, nasıl olup da en eski anılarımızı daha dün olmuşçasına net bir şekilde hatırlarız? Ölüm anında hayatımız neden "bir film şeridi gibi" gözlerimizin önünden geçer? Belleğin zaman algımız üzerindeki etkisi nedir? Çocukluğumuzda bir ay gibi bir zaman dilimi bize son derece uzun gelirken, yaşlandığımızda aylar ve yıllar nasıl olup da biz anlamadan geçip gider? Bu sorulara ışık tutan bir eserde Douwe Draaisma, otobiyografik belleğin işleyişini inceliyor. Bir akademisyen titizliği ve şair duyarlılığıyla kaleme alınmış bu eserde dejavu, ölüm anında yaşananlar, "aptal dâhi"lerin zihin yapısı ve şiddetli travmaların bellek üzerindeki etkisi gibi sıra dışı fenomenler mercek altına yatırılıyor.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.