27 Şubat 2023

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Kimdir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu (3 Haziran 1870 İstanbul - 19 Mayıs 1927, İstanbul); şiir, hikaye ve roman gibi türlerde eserleri bulunan, çeviriler yapmış Türk şair, hikaye yazarı, roman yazarı, diplomat, öğretmen ve fikir adamıdır.

Ahmet Hikmet'in biyografisi incelendiğinde edebiyatla ilgilenen, eğitimli bir ailede dünyaya geldiği görülmektedir. İlköğrenimine Dökmeciler'deki mahalle mektebinde başlamıştır. Ardından Aksaray'da Mahmudiye Vakıf Rüştiyesi, Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi ve Galatasaray Lisesine devam etmiştir. 1889 yılında Galatasaray Lisesinden mezun olmuştur.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, mezuniyetinin ardından Hariciye Nezareti Şehbenderlik Hizmetleri Kalemi’nde stajyer memur olarak çalışmaya başlamıştır. 10 Ekim 1893'te ilk yurt dışı görevi olarak Marsilya Başşehbenderhanesi Kançılarlığı’na atanmıştır. Atina, Pire, Poti ve Kerç’te şehbender vekilliği ve şehbenderlik yapmıştır. Yazar, 1898- 1909 arasında Galatasaray Lisesinde ve Darülfünun Edebiyat Fakültesi'nde dersler vermiştir. 1912 yılında Budapeşte Başşehbenderliğine atanmıştır. 1924 yılında Abdülmecid Efendi’nin başmabeyinciliğine getirilmiştir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun yaşam özeti incelendiğinde edebi, kültürel ve fikirsel birikimini eserlerine yansıtmaya çalışan, sanatını milleti için yararlı olmaya adamış bir edebiyatçı olduğu görülmektedir. Yazarın kitapları Salkımsöğüt Yayınları, Palet Yayınları, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, Ötüken Neşriyat, Dorlion Yayınevi, Kurgan Edebiyat, Beyan Yayınları, Akçağ Yayınları, Kapı Yayınları, İskele Yayıncılık, Anonim Yayıncılık, Altın Kitaplar ve Dergah Yayınları gibi birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Eserleri Nelerdir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun 5 adet eseri aşağıda listelenmiştir:

Haristan
Çağlayanlar
Gönül Hanım
Penceremden
Leyla yahud Bir Mecnunun İntikamı

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun İlk Eseri Nedir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun ilk eseri hakkında net bir bilgi yoktur.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun İlk Kitabı Hangisidir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun ilk telif eseri 1892 yılında yayımlanan "Leylâ yâhud Bir Mecnunun İntikamı" isimli uzun hikâyesidir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Kaç Tane Eseri Vardır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun 5’ten fazla eseri vardır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Çevirileri

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun çeviri türünde 3 eseri aşağıda listelenmiştir:

Patates: Müftüoğlu’nun lise son sınıftayken Antoine-Augustin Parmentier'den yapmış olduğu çeviridir.
Tuvalet ve Letafet-i Âzâ: Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Baronne de Staff’ın "Cabinet de Toilette" isimli eserinden yaptığı çeviridir.
Bir Riyazinin Muâşakası yahut Kamil: Yazarın Alexandre Dumas Fils'ten yaptığı çeviridir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Ne Tür Çeviriler Yapmıştır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, çeviri faaliyetlerine Galatasaray Lisesinde öğrenci olduğu yıllarda başlamıştır. Memuriyet yıllarında da çeviri yapmaya devam eden yazar, Fransız yazarlardan toplam 3 adet çeviri yapmıştır. Ardından milli bilinci artıracak eserler yazmaya yönelmiş ve çeviri yapmayı bırakmıştır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Hikayeleri

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun hikaye türünde 3 eseri aşağıda listelenmiştir:

Haristan: İlk yayım yılı 1901’dir. Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun Serveti-i Fünun Dönemi içinde Serveti-i Fünun anlayışına uygun olarak kaleme aldığı 22 hikayeden oluşmaktadır. Kitapta yer alan hikayeler şunlardır: "Tevcih-i Vecih", "Muamma-yı Dil", "Bir Menekşenin Sergüzeşti", "Nakiye Hala", "Yeşil Yuva", "Hüsn ü Aşk", "İlk Görücü", "Ah Şu Erkekler", " Suleyha’nın Günahı", "Yeğenim", "Ninni" ,"Hâristan ve Gülistan", " İki Mektup", "Lâne-i Münkesir", "Bir Damla Kan", "Çiçekler", "Renkler", "Saçlar", "İstiyorum ki", "Nakarat", "Zevk-i Hayal" ve "Leylaklar Açarken".
Çağlayanlar: İlk yayım yılı 1922'dir. "Yarayı Kanatan", "Türk İli Zeybeklerine", "Alparslan Masalı", "Padişahım Alınız Menekşelerimi Veriniz Gülümü", "Üzümcü", "Altın Ordu", "Sümbül Kokusu", "Yatağan", "Ayşe Kızla Vato", "Rahat Döşeği", "Maviş", "Bahar", "Gözyaşı Çeşmesi", "Bayram", "Matemin Kuvveti", "Turhan Nasıl Çıldırdı", "İnci" ve "Yakarış" başlıklarını taşıyan, vatani ve milli duygularla yazılmış 18 hikayeden oluşmaktadır. Duyarlı bakış, sade bir dil ve üslupla kaleme alınıştır.
Leylâ yahut Mecnun’un İntikamı: Ahmet Hikmet’in ilk hikayelerindendir. Uzun hikaye türünde bir aşk hikayesidir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Ne Tür Hikayeler Yazmıştır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, ilk hikayelerini Servet-i Fünun döneminde kaleme almıştır. Bu dönemde yazdığı hikayelerde Servet-i Fünun zevkine uygun olarak sanat kaygısı taşımış, Arapça ve Farsça tamlamalar kullanmış ve aşk, kadın, aile, evlilik, yalnızlık, hayal-hakikat çatışması gibi bireysel konular işlemiştir. Bu dönemde yazdığı hikayeleri “Haristan” adıyla kitaplaştırmıştır.

Müftüoğlu, 1908 yılından sonra kaleme aldığı hikayelerinde ise milliyetçilik akımının etkisiyle vatan ve millet sevgisi, savaş, Türkçülük, din gibi toplumsal ve siyasal konular işlemiştir. Sade bir dil ve üslup kullanmıştır. Türkçülük anlayışına uygun olarak kaleme aldığı bu hikayelerini "Çağlayanlar" kitabında bir araya getirmiştir.

Ahmet Hikmet’in çeşitli yerlerde yayımlanan fakat kitaplarında yer alamayan hikayeleri de vardır. Bu hikayeler şunlardır: "Adem Bey’le Havva Hanım", "Bekir ile Tekir", "Dalâlet (Sapkınlık)", "Nûr-ı Siyah", "Asil Ecnebi", "Düğün Yok", "Örtüye Düşkün" ve "Cesaret Et Oğlum Tayyareci Ol".

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Romanları?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun roman türünde tek eseri ilk olarak 1920 yılında Tasvir-i Efkâr gazetesinde tefrika edilen ve 1971 yılında da Fethi Tevetoğlu tarafından kitap haline getirilen “Gönül Hanım”dır. Romanda Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas cephesinde Ruslara esir düşen Mehmet Tolun isimli Türk gencinin esaret altındayken tanıştığı Kont Bela Zichy, Gönül Hanım ve Ali Bahadır Kaplanof adlı kişilerle Orhun bölgesine seyahatleri ve bu seyahatte yaşadıkları anlatılmaktadır. Eserin dili sade ve akıcıdır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Ne Tür Romanlar Yazmıştır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, milli bilinç oluşturmayı amaçlayan tezli bir roman yazmıştır. Eserinde tarih ve kültür birikimini okuyucularına yansıtmıştır. Müftüoğlu Türk toplumlarının bir araya gelmesini, Orta Asya'nın Türkler tarafından tanımasını ve sahiplenilmesini, Türklük bilincinin meydana çıkarılmasını isteyen bir yazardır. Bu düşüncelerini "Gönül Hanım" romanındaki Mehmet Tolun Efendi üzerinden vermiştir. Romana adını veren Gönül Hanım karakteri üzerinden de örnek Türk kızının modelini çizmiştir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Şiirleri Var mıdır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, hikayeleri ile ön plana çıksa da edebiyat dünyasına şiirle adım atmıştır. İlk şiirlerini Galatasaray Lisesinde öğrenci olduğu dönemde yazmıştır. Tanzimat ve Servet-i Fünun Dönemi sanatçılarından etkilenmiştir. Çoğunlukla aşk, yalnızlık, tabiat, özlem, ölüm, karamsarlık gibi bireysel konuları işlemiştir. İthaf şiirleri, mersiyeler, gazeller yazmıştır. Sanatlı bir dil tercih etmiş ve aruz ölçüsünü kullanmıştır. Ahmet Hikmet, 1908 yılından sonra ise düzyazıya ağırlık vermeye başlamamıştır. Az sayıda yazdığı şiirde hece ölçüsü kullanarak daha çok vatan sevgisi, Türkçülük, Müslümanlık gibi toplumsal konuları işlemiştir. Sade bir dille, öz Türkçe kelimeler kullanarak şiir yazmıştır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun En İyi Kitabı Hangisidir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun en ünlü eseri “Çağlayanlar” isimli hikaye kitabıdır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Hangi Dönem Yazarıdır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Milli Edebiyat Dönemi yazarıdır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Sanat Anlayışı Nedir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, sanat toplum içindir anlayışına sahip yazarlardandır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Hangi Edebi Akımdan Etkilenmiştir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Milli Edebiyat akımından etkilenmiştir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Kimlerden Etkilenmiştir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun etkilendiği isimler aşağıda listelenmiştir:

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Kimleri Etkilemiştir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun etkilediği isimler aşağıda listelenmiştir:

Ahmet Haşim
Ahmet Talat Onay
Enis Behiç Koryürek
Abdülhak Şinasi Hisar
Hamdullah Suphi Tanrıöver

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Edebiyat İçin Önemi Nedir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Türkçü düşünceyle kaleme aldığı “Gönül Hanım” ve “Çağlayanlar” isimli kitaplarıyla edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmuştur.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Eserleri Nerelerde Yayımlanmıştır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun kitapları Salkımsöğüt Yayınları, Palet Yayınları, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, Ötüken Neşriyat, Dorlion Yayınevi, Kurgan Edebiyat, Beyan Yayınları, Akçağ Yayınları, Kapı Yayınları, İskele Yayıncılık, Anonim Yayıncılık, Altın Kitaplar ve Dergah Yayınları gibi birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun eserlerinin yayımlandığı gazete ver dergilerin bir kısmı ise aşağıda listelenmiştir:

Tasvir-i Efkâr
İkdam Dergisi
Mihrab Dergisi
İctihad Dergisi
Servet-i Fünun
Hazîne-i Fünun
Resimli Gazete
Pâyidar Gazetesi
Türk Yurdu Dergisi
Türk Ocağı Dergisi
Türk Derneği Dergisi

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Yazarlık Dışındaki Kariyeri

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Galatasaray Lisesinden mezun olduktan sonra 29 Ağustos 1889 tarihinde Hariciye Nezareti Şehbenderlik Hizmetleri Kalemi’nde stajyer memur olarak çalışmaya başlamıştır. Aynı yıl Matbuat-ı Dâhiliye Kaleminde görevlendirilmiştir. Ardından 1891'de Takvim-i Vekayi İdaresinde mütercim muavini olarak çalışmaya başlamıştır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu ilk yurt dışı görevi olarak 10 Ekim 1893 tarihinde Marsilya Başşehbenderhanesi Kançılarlığı’na atanmıştır. Ardından Atina, Pire, Poti ve Kerç’te şehbender vekilliği ve şehbenderlik yapmıştır. Yazar, sağlık sorunları nedeniyle Kerç’te uzun süre kalamamış, 1895 yılında yurda dönmüştür. Müftüoğlu İstanbul'da Şehbenderlik Hizmetleri Kalemi sermüsevvidliği görevinde bulunmuştur.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, memuriyet göreviyle birlikte 1898- 1909 arasında Galatasaray Lisesinde öğretmenlik yapmıştır. Türkçe, edebiyat, imla ve kıraat dersleri vermiştir. Tevfik Fikret ile arası iyi değildir ve Tevfik Fikret'in Galatasaray Lisesine müdür olarak gelmesinden sonra okuldan ayrılmıştır. Dârülfünun Edebiyat Fakültesi'nde edebiyat tarihi dersleri vermeye başlamıştır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Balkan Savaşı’ndan sonra Darülfünundaki görevinden ayrılmış ve 1912 yılında Budapeşte Başşehbenderliğine atanmıştır. Altı yıl burada görev yaptıktan sonra 1918 yılında İstanbul’a dönmüştür. İki yıl sonra yeni bir görevle tekrar yurt dışına giden yazar iki yıla yakın bir süre Peşte, Viyana ve Berlin'de kalmıştır. Yazar, yurda döndükten sonra 1924 yılında Abdülmecid Efendi’nin başmabeyinciliğine getirilmiş ve halifelik kaldırılana kadar görevini sürdürmüştür. 1926 yılında da Hariciye Vekâleti Umûr-ı Şehbenderiye ve Ticariye Umum Müdürlüğüne getirilmiştir. Müftüoğlu kansere yakalanması üzerine Ankara'daki görevinden ayrılmak durumunda kalmıştır. Anadolu-Bağdat demiryolları ile Elektrik Şirketi Yönetim Kurulu üyeliklerine getirilmiştir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Siyasi Görüşleri

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Türkçülük ülküsünü benimsemiş bir yazardır. Türk Yurdu Cemiyeti’nin kurucuları arasındadır. Türk Ocağı'na destek vermiştir.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Sözleri

Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun eserlerinden alınmış 20 alıntı aşağıda listelenmiştir:

Neşe gözlerin çiçeğidir.
Dilin ömrü, insanın ömründen uzundur.
... Öyle sanırım ki insan zekâsı nisbetinde mesut olur.
Memleket düşünülmemekten, unutulmaktan, ihmal olunmaktan bıktı.
O zaman arslan gibi ölmenin ecri, insan gibi yaşamak olduğunu anla!
İrfan ve ilim ile yalan ve çürük fikirlerin ortadan silineceğine hiç şüphe yoktur.
Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır.
Bu memleketin güzelliklerine göremeyerek bakıyorsunuz, şiirlerini anlamayarak dinliyorsunuz...
Her milletin medeniyeti zekâsının, maişetinin, tarihinin, ananesinin, coğrafi mevkisinin tesiri altındadır.
Türkiye yıpranmış, tozlu, ciltsiz lakin mühim, faydalı bir kitaptır. Onu okumak, tashih edip tabetmek için sabır ve merak ister.
Başım alıp yâd ellere kaçayım / Ahlarımı esen yele saçayım / Yüreğimi öten kuşa açayım / Tek benim hâlimi yârım bilmesin
Evet, bu zavallı vatanın yarasını kanatan sizsiniz, sizin gibi onu beğenmeyenler, ona itimat etmeyenler, daima onun kusurunu gören onun sevgilileridir.
Ah bu vatanda her şehide bir taş dikilseydi, memleketimiz baştan başa bir kabristan kesilirdi ve bu türbelerin kandilleri için göğün yıldızları kâfi gelmezdi.
Binbir gece masallarına benzeyen romanlara aldanıp da Türkiye’yi muhabbet ve aşk memleketi sananlar aldanırlar. Burası sevmek, sevilmek hislerine uygun bir zemin değildir.
Cihânın târihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sâhip olmağa hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin!...
Altın Ordu’da kanun, yasak iki kelimeden ibaretti: Sıra, saygı. Herkes sırasını, haddini, mevkisini bilecek, herkes büyüğünü tanıyacak, sayacak, İşte o kadar! Bu, iki kelimecik milyonlarca halkı idareye kâfi idi: Sıra, saygı!
Ey Türk ili! Viranhanelerinin enkazıyla imar edilmiş yerler süslenir. Sen nasıl bir ocaksın ki soğumuş küllerinde ateşler gizlidir. Baykuşlarından bülbül sedası gelir... Ey Türk kadını! Irkında ne mucizevi bir feyz vardır ki hem ölüme asker yetiştirir, hem ebediyete hüner eriştirirsin!
Ne kaya kaleler, ne demir kapılar, ne çelik silahlar yolunu kesemeyecek... Yarı cihan ümmetleriyle dövüşeceksin... Ezdikçe mağrur, ezildikçe meyus olma! Daima didin ve öğren, daima iste ve yüksel. Adil ve merhametli ol! Korkutmaktan ziyade sevdirmeye çalış.
Yaşlar kurur. İnlemeler durur, çukurlar dolar, yangınlar söner, mezarlar çöker, viraneler şenlenir, her şey bitti sanılır; yalnız kitapların sayfaları arasında hareketsiz duran barut tozlarına benzer yazılar, hatıralar kalır, işte bu görünmez kuvvetlerden yanardağlar, cehennemler çıkar.
Bu vatanın her avuç toprağı bir şehit kanıyla yoğurulmuş iken nasıl oluyor da bahçelerinde yine beyaz güller, ak zambaklar, sarı papatyalar yetişiyor? Her köşesi inleyen bir ninenin, kahrolan bir sevgilinin acı yaşlarıyla sulandığı hâlde nasıl oluyor da çiçeklerinin göbeklerinde yine her arı bir içim tatlı, her kelebek bir parlak renk buluyor?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Nerelidir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu baba ve anne tarafından Moralıdır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Babası Kimdir?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun babası Akdeniz vilayetleri Kapı Kethüdası Yahya Sezai Efendi’dir. Yahya Sezai Efendi Osmanlı devletinin ileri gelenlerinden biridir. Tasavvufla ilgilenmiş eski şairlerden biridir ve basılmamış bir divanı vardır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Çocukluğu Nasıldır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, 3 Haziran 1870 tarihinde İstanbul Süleymaniye'de dünyaya gelmiştir. Ailesinin son çocuğudur ve şiir ile ilgilenen, kültürlü bir ailesi vardır. Henüz yedi yaşındayken babasını kaybetmiş ve annesi ile abisi Ahmet Refik Bey’in himayesinde büyümüştür.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Eğitim Hayatı Nasıldır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, eğitim hayatına Dökmeciler'deki mahalle mektebinde başlamıştır. Ardından Aksaray'da Mahmudiye Vakıf Rüştiyesine ve Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi'ne gitmiştir. Ardından ağabeyi Ahmet Refik Bey tarafından Galatasaray Sultanisi’ne kaydettirilmiştir. Ahmet Hikmet bu okulda Tevfik Fikret'le tanışmıştır. Edebiyata olan ilgisi artmış ve yazılar yazmaya başlamıştır. 1889 yılında da mezun olmuştur.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Edebi Kişiliği Nasıldır?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun edebiyata olan ilgisi ailesinden gelmektedir. Bu ilgi Galatasaray Lisesinde okuduğu dönemde artmış ve şiirler, hikayeler yazmaya başlamıştır. Müftüoğlu ilk eserlerinde Servet-i Fünun edebiyatının etkisinde kalsa da Türkçülük hareketiyle birlikte milli bir edebiyat oluşturmaya çalışmıştır. Edebi, kültürel ve fikirsel birikimini eserlerine yansıtmıştır. Sanatını milleti için yararlı olmaya adamıştır.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Evlendi Mi?

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, 1896 yılında Suad Hanım ile evlenmiştir. Suad Hanım 1921 yılında vefat etmiştir. Yazar, ikinci evliliğini Tahir Menemencioğlu'nun kızı Fatma Nerime Hanım ile yapmıştır.