Türkiye’de ve dünyada bugüne kadar hep ulus devletle özdeşleştirilen ve belirli bir zümreye hasredilen klasik vatandaşlık anlayışı, yaşanan küresel gelişmeler sonucunda sorgulanır hale gelmiştir. Ulusal ve statü yönünden yapılan bu özdeşleştirmenin artık yapılmayacağı yönündeki her söz/hareket ulusalcı seçkin gruplarda ciddi bir rahatsızlık yaratmaktadır. Hatta bu gittikçe tırmanarak büyük bir gerilime dönüşmektedir. Akademisyenler tarafından hazırlanarak 28 Ağustos 2007 tarihinde Hükümet’e sunulan sivil anayasa taslağında vatandaşlığa ilişkin bir düzenlemeye gidileceği söylentileri bu gerilimin sinyallerini daha şimdiden vermiş bulunmaktadır. İşte bu kitap söz konusu gerilimin nesnesi konumunda olan vatandaşlık kavramına ışık tutmak için hazırlandı.