Ümit Yaşar Oğuzcan (22 Ağustos 1926, Tarsus - 4 Kasım 1984, İstanbul), şiir serüveni Uyanış, Arayış, Çalkalanış, Kaynayış ve Duruluş olmak üzere beş döneme ayrılan, Cumhuriyet döneminde eser vermiş Türk şair, yayımcı ve bankacıdır.
Ümit Yaşar Oğuzcan, Mersin'in Tarsus ilçesinde Güzide Hanım ve Lütfü Oğuzcan’ın çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Hayatı boyunca birden fazla kez intihar girişiminde bulunmuş olan yazar İstanbul’da vefat etmiştir. 7 Kasım 1984 Çarşamba günü cenazesi Teşvikiye Camii’nden kaldırılan Ümit Yaşar Oğuzcan, hayatı boyunca birçok eser kaleme almış üretken bir şairdir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın 62 adet eserleri aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ilk eseri "İnsanoğlu" isimli şiir kitabıdır ve 1947 yılında yayımlanmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bilinen eserlerinin sayısı 62’dir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın 232 adet şiirleri aşağıda listelenmiştir.
DAĞ RÜZGARI
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim...
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış.
Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanıbaşımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık
Bir nefes de benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok.
BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kimbilir
Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heycanıyle
Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özlemini, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.
O BENİM İŞTE
Biraz kül, biraz duman,
O benim işte...
Kerem misali yanan,
O benim işte...
İnanma gözlerine ben ben değilim
Beni sevdiğin zaman,
O benim işte...
BENİ KÖR KUYULARDA
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
AYRILANLAR İÇİN
Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir
Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi
Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bilinen şiirlerinin sayısı 500’ü geçmektedir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın en bilinen şiiri “Beni Kör Kuyularda” isimli şiirdir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ilk şiirini 1942 yılında, Eskişehir'de çıkarılan Kocatepe gazetesinde yayımladığı bilinmektedir. Şiirin adı bilinmemektedir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bestelenen şiirlerinden bazıları ve besteleri söyleyen sanatçılar aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, duru, yalın ve anlaşılması kolay şiirler kaleme almıştır. Adını aşk şiirleri ile duyurmuştur. Şekle önem vermiş, mükemmelliği önemsemiştir. Ümit Yaşar Oğuzcan, kendi şiir anlayışının başlangıcını "Bendeki şiir önce bir damlaydı… Rahmetli babamdan geldi, anamda biçimlendi. Özlendi, bütünlendi (...) Çocuktum; çokluk şiir okunurdu evimizde. Anam o çağın ünlü bir ozanını (Faruk Nafiz Çamlıbel) ezbere bilirdi. Bir dergiden kesilip çerçevelenmiş bir fotoğrafı dururdu duvarda. Babam ondan çoğu kez 'evimizin ikinci adamı' diye söz ederdi. Ben adamdan sayılmıyordum henüz.” sözleriyle anlatmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan, kelimelerin en yoğun ve en mükemmel şeklinin şiir olduğunu düşünmüştür. Gülmece ve hiciv şiirleri de yazmıştır. Ümit Yaşar Oğuzcan, kendi şairliği; Uyanış Dönemi (1941-1954), Arayış Dönemi (1954- 1960), Çalkanış Dönemi (1960-1964), Kaynayış Dönemi (1964-1970) ve Duruluş Dönemi (1970-1982) olmak üzere beş döneme ayırmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan, rubai türünde şiirler yazmıştır. Rubai dışında halk şiiri, divan şiiri ve Batı şiiri nazım türlerini de kullanmıştır. Kendisi yazdığı şiir türlerini "1- Aşk ya da duygu şiiri diyebileceğim lirik şiirlerim, 2- Taşlama-Hiciv türündeki şiirlerim, 3- Rubailerim, 4- Mektup ya da nesir hâlinde yazdığım şiirlerim." şeklinde belirtmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, hiçbir şiir anlayışına dahil olmamış bir şairdir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, şiirlerinde hece ölçüsü kullanmıştır. Aruz ölçüsüyle yazdığı şiirleri de vardır. Aruz ölçüsü ile kaleme aldığı şiirler daha başarılı bulunmuştur.
Ümit Yaşar Oğuzcan, şiirlerinde birden fazla kafiye türü kullanmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerin bazıları aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.
Ümit Yaşar Oğuzcan, sanat sanat içindir anlayışını benimsemiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, hiçbir edebi akımdan etkilenmemiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın etkilendiği isimlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, yazmış olduğu rubailer ile Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur. Türk şiirinde aruzu rubaide iyi uygulayan şairlerdendir. Aynı zamanda kendi döneminde gençlerin en çok okuduğu ve şiirlerini en çok ezberlediği şairlerdendir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, memurluk hayatını bıraktıktan sonra yayıncılık yapmıştır. İstanbul'da Ümit Yaşar Yayınevi'ni kurmuştur. 1970 yılından sonra da İş Bankası Kültür Yayınları'nda müşavirlik yapmıştır. 1945-1948 yıllarında Eskişehir ve Adana'da çıkarılan "Türke Doğru" isimli dergide yöneticilik ve yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Turgutlu ve Niğde'de 3 yıl yaşayan yazar bu dönemde gazetecilikle uğraşmıştır. Yergi-Dergi isimli mizah ve hiciv dergisini ise sadece 3 sayı çıkarabilmiştir. Kendi adını taşıyan bir sanat galerisi de açmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın eserlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerin bazıları aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, siyasi görüşleri ile ön plana çıkmış bir şair değildir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın belgesellerine internet üzerinden ulaşmak mümkündür. Umit Yaşar Oğuzcan ile ilgili bazı belgeseller ve bu belgesellere ulaşılabilecek yerler aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın 20 adet sözü aşağıda listelenmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, hem anne hem de baba tarafından Mersinlidir.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın babası Lütfü Oğuzcan'dır. 1901 yılında Mersin’de dünyaya gelmiştir. Lütfü Oğuzcan, gazeteci, yazar, kitapçı, matbaacı ve devlet memurudur. M. Nedim Kutlusoy, Latif Mutlusoy ve A. Ulvi Mutlusoy gibi takma isimlerle eserler kaleme almıştır. Kuva-i Milliye askerlerindendir. 1958-1973 yılları arasında Kuva-i Milliye dergisini çıkarmıştır. Mersin Belediye Başkanvekilliği de yapan yazar 1975 yılında Mersin'de vefat etmiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, çocukluğunu "İlk çocukluk yıllarımdan bu yana çeşitli kazalar, hastalıklar, ameliyatlar geçirdim. Üç yaşımda ayağım kırıldı, dört yaşımda mangala oturdum, beş yaşımda 20 basamak merdivenden düştüm, yedi yaşımda başıma sandık kapağı düştü, bu arada fazla ateşli olarak geçirdiğim kızamık sonucu kekeme kaldım (o günden beri ateşliyimdir). 14 yaşımda apandisit, 19 yaşımda böbrek (tek böbrekliyim), 30 yaşımda bademcik ameliyatları geçirdim. 22 yaşımda evlendim. Düşme, boğulma, otomobil kazası nev'inden geçirdiğim ufak tefek tehlikelerden sonra 3 kere de canımdan bezdim. İntihara teşebbüs ettiğimi sanırım aranızda bilmeyen yoktur. Bunların sebebi sizi, bu husustaki merakınız da beni alakadar etmez tabii." sözleri ile anlatmıştır.
Şiire olan tutkusu da çocukluğunda başlamıştır. Şiir dolu bir evde büyüyen Ümit Yaşar Oğuzcan'ın annesi Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirlerini ezbere bilen bir kadın, babası ise bir şairdir. İlkokulu bitirdiği yıl anne ve babasının boşanması da şairi derinden etkilemiştir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, eğitim hayatına Tarsus’ta başlamış olsa da babasının görevi nedeniyle İstanbul ve Eskişehir’de devam etmiştir. 1938 yılında Eskişehir İnkılâp İlkokulu'nu bitirmiştir. Ardından sırasıyla: Eskişehir Lisesi, Tarsus Lisesi, Konya Askeri Ortaokulu, Eskişehir Lisesi, Tarsus Lisesi ve Konya Askeri Ortaokulu'na gitmiştir. 1942 yılında bir yıllığına Konya Kuleli Askeri Lisesi'ne giden şair 1943 yılında Eskişehir Ticaret Lisesi'ne gitmiş ve buradan mezun olmuştur. Tek böbrekli olması nedeniyle askerlikten muaf tutulmuştur.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ı okuduğu okullarda arkadaşları “şair” diye çağırmıştır. Okul döneminde yazdığı şiirlerle zaman zaman Türkçe öğretmenlerini şaşırttığı da olmuştur. Lise yıllarında ise bu şiir tutkusu zirve noktasına ulaşmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan, şiirlerinde aşk, melankoli, cinsellik, kadın, intihar, ölüm ve mutluluk gibi bireysel temaları işlemiş bir yazardır. Döneminin en popüler yazarlarındandır. Bu ünü kazanmasında hem kullanmış olduğu dil hem de şiirlerinin bestelenmiş olmasının payı büyüktür.
Ümit Yaşar Oğuzcan 20 Mart 1948 yılında Mersinli Mehmet Zeki Oğuzbaş'ın kızı Özhan Hanım ile evlenmiştir ve bu evlilik 30 yıl kadar sürmüştür. İkinci evliliğini ise Ulufer Hanım ile yapmıştır.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Vedat ve Lütfi adlarına sahip iki çocuğu vardır. Ümit Yaşar Oğuzcan, birçok kez intihar girişiminde bulunmuştur ve bu hareketleri çocuklarının psikolojisini de etkilemiştir. Büyük oğlu Vedat Oğuzcan, 17 yaşına geldiğinde Galata Kulesi’nden aşağıya atlayarak intihar etmiştir. Bir rivayete göre intihar ettiğinde elinde bulunan notta “"Baba öyle intihar edilmez, böyle edilir." yazmaktadır. Bu intiharın ardından Ümit Yaşar Oğuzcan, "Galata Kulesi" isimli şiiri kaleme almıştır.
GALATA KULESİ
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu
Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu
"Açarken ufkunda güller alevden"
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesinde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusuydu bu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu
Küçücüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesinden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.
Ümit Yaşar Oğuzcan, vefat ettiğinde 58 yaşındadır.
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın mezarı İstanbul, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.
Ümit Yaşar Oğuzcan hakkında bilgi bulunabilecek bazı kitaplar aşağıda listelenmiştir.