Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Ayasofya Müzesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek 86 yıl sonra yeniden cami statüsü kazandı. Türkiye ve dünya gündeminde kendine yer bulan bu gelişme, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin tarihi ve mimari miraslarla ne kadar zengin olduğunu bir defa daha hatırlattı.
532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine bazilika planlı bir patrik katedrali olarak inşa ettirilen Ayasofya, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürüldü. 1935 yılından 2020 yılına kadar müze olarak hizmet veren Ayasofya, 2020 yılı itibariyle cami olarak hizmet verecek.
Peki, Ayasofya başta olmak üzere Türkiye’nin diğer pek çok tarihi ve mimari mirasıyla ilgili daha fazla okuma yapmak ister misiniz? Kitap kurtlarında merak bitmez… BKM Kitap olarak ilginizi çekecek 10 kitapla bu yazımızı değerlendirmenizi öneriyoruz.
Ayasofya’nın Gizli Tarihi – Pelin Çift, Erhan Altunay
Ayasofya’nın sırlarla dolu gizli tarihi okurları bekliyor. Gizemli sembollerin anlamı, gizli örgütlerin izleri, Ayasofya’nın dehlizleri, Kutsal Emanetler’i, Ayasofya düşmanı Venedikli Dandolo’nun mezarı, fetih sonrasındaki değişiklikler, müzeye dönüştürülmesi ve diğer tüm konularla ilgili bilgi sahibi olmak isteyen okurlara bu kitabı öneriyoruz.
Neolitik Yakındoğu ve Göbeklitepe Mimarisi – Atlıhan Onat Karacalı
Göbeklitepe’den söz etmeden bu liste tamamlanmazdı. İşte tarihin ilk mimarisi, işte tarihin en eski mirası. 2019 yılının Göbeklitepe yılı ilan edilmesiyle daha da adından söz ettiren yerleşim, bugüne kadar pek çok farklı uzmanlık açılarından enine boyuna incelendi. Ancak, bu kült yapıları kompleksinin mimari biçimlenişi değerlendirmek üzerine hatırı sayılır bir çalışma ortaya konmadı. Mevcut çalışmaların çoğu hem mimar olmayan kişilerce hazırlandılar hem de yapıları herhangi bir arkeolojik buluntu türü olarak değerlendirdiler. Göbeklitepe’nin mimarisine odaklanıyor. Yapı hakkında tüm bilgileri sunuyor.
Türk Ahşap Konut Mimarisi – Doğan Kuban
Başka bir gerçeğimizle devam edelim. Türkiye’nin ahşap yapıları… Türk konut geleneği, temel düzenini ve öğelerin yerleşimindeki özgünlüğünü yüzyıllarca korudu. 16. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı egemenliğinin sağlamlaşmasıyla doruk noktasına ulaşarak “hayatlı ev”de özgün ifadesini bulur. Türk evi, beş yüz yıldır seyahatnamelere, gravür ve resimlere konu edilerek betimlenmiş olmasına karşın özellikle ahşap olan yapı malzemelerinin kısıtlı ömrü, bu mimariyi tüm detaylarıyla inceleyecek yeterlilikte veri bırakmamıştır. Türk ahşap konut mimarisinin, kapsamlı bir tarih araştırması olan bu kitapla, Türk mimarlık tarihinin derinliklerine ineceksiniz.
Osmanlı Kaleleri 1300-1810 – David Nicolle
Osmanlı kalelerinin mimari özellikleri, stratejik önemleri, tarihi gelişimleri bu kitapta okurlara sunuluyor. Çok çeşitli mimari gelenekleri bünyesinde barındıran Osmanlı İmparatorluğu, hem Bizans’ın hem de ortaçağ Ortadoğu’sunun mirasçısıydı. Bu geleneklerden beslenen Osmanlılar farklı üslupların bir sentezini yarattıkları gibi buna Avrupalılardan öğrenebildiklerini de eklediler. Sonuçta vücut bulan kaleler, bugün tarihi miraslarımız arasında halen yaşamını sürdürüyor. Bu kitapla kalelerin ihtişamına, sırlarına ve tarihteki yerlerini tanıklık edeceksiniz.
Osmanlı’dan devam edelim. Cildiyle ve içeriğiyle hem kendiniz için hem de armağan için düşünebileceğiniz bir çalışma karşınızda: “Osmanlı devri Nâfia nâzırlarından (Bayındırlık Bakanı) İbrâhim Edhem Paşa'nın başkanlığında bir heyet tarafından hazırlanan bu eser Türkçe (Osmanlıca), Fransızca ve Almanca olarak 1873'te yayınlandı. "Usûl-i Mî'mârî-i Osmânî" (Osmanlı Mimarlık Usûlleri) adlı bu kitap Viyana sergisinde, bütün dünyaya Osmanlı Mimari üslûbunu tanıtmak için hazırlanmıştı. Osmanlı Mimarisi'ni görüntüleriyle ortaya koyan bu eser mimarlar, mühendisler, çini ve porselen imalatçıları gibi güzel sanatlarla uğraşanlara ve daha da mühimi Osmanlı mimari tarihine ilgi duyan herkesin incelemesi gereken bir başucu kitabı.”
Karadeniz Kıyı Kentleri Tarihi – Feridun M. Emecen
Klasik dönem Osmanlı tarihi başta olmak üzere birçok önemli araştırma ve çalışmaya imza atan Prof. Dr. Feridun M. Emecen’in Karadeniz kıyılarını konu edinen yazıları, büyük bir titizlikle hazırlanan bu eserinde bir araya geliyor. İlk Çağ’dan bu yana tarih sahnesinde önemli bir yeri olan Karadeniz coğrafyasına odaklanan bu kitap, tarihî süreç içerisinde Karadeniz kıyı kentlerinin nasıl bir sosyal, kültürel ve ekonomik gelişim izlediğini ele alıyor. Antik dönemde “Misafirperver Deniz” (Euxinus) diye anılan Karadeniz’in özellikle Anadolu kıyıları üzerindeki kentleşme tarihini anlatan Karadeniz Kıyı Kentleri Tarihi akademik bir çalışma olmanın ötesinde, ülkemizin tarihine merakı olan herkesin baş vurabileceği bir kılavuz niteliğinde.
Marmara'nın Mimarı Sinan - Suphi Saatçi
Dünyanın en ilgi çeken şehirlerinden biri olan İstanbul, Osmanlı yönetimine geçtiği 1453 yılından sonra büyük bayındırlık hareketlerine sahne oldu. Asya ile Avrupa'nın kenetlendiği İstanbul'da, Türk-İslam kültür birikimi zenginleşerek evrensel bir mimarlık üslubu olmaya doğru yol aldı. 15. yüzyılın başlarından itibaren fiziksel anlamda tamamen Türk ve Müslüman bir görünüm kazanan klâsik üslubun olgunlaşma süreci, 16. yüzyılın ortalarına kadar sürmüş, bu yüzyılın üçüncü çeyreğinde Osmanlı mimarîsinin en görkemli yapılarını Mimar Sinan hayata geçirdi. Sinan yapıları Ortadoğu ve Balkanlar gibi Osmanlı coğrafyasına yayılmakla birlikte, yapıların çoğu İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde yer aldı. Büyük ustanın yaptığı camiler, medreseler, imaret ve kervansaraylar, hamam ve köprülerin çoğu günümüzde de kullanılmayı sürdürürken gezip gördüğümüz bu yapılarla ilgili bilgi sahibi olmak isterseniz bu çalışmayı okuyabilirsiniz.
Harput'ta Dini Mimari – Dr. Emine Güzel
Mimari ve tarih bilimleri hakkında okumalar yapmak isteyen kitap kurtları için daha da ayrıntıya inebilecekleri eserlerle listemize devam ediyoruz. Bu çalışmada; günümüzde Elazığ iline bağlı bir mahalle konumunda bulunan Harput'ta varlığını hâlâ sürdüren tarihi miras niteliğindeki kale, cami, türbe, kilise, hamam ve diğer tarihi kalıntılar içerisinden bugün için var olan kitabeleriyle ayakta kalabilen cami, mescit, türbe ve bu yapılarda bulunan kitabeler hakkında bilgi edinmek mümkün.
İstanbul, Şehirler ve Mimari – Selim Nüzhet Gerçek
Bu kitap 3 temanın oluşturduğu bölümlerden meydana gelmekte. İlk bölüm, İstanbul Yazıları, ikinci bölüm, Şehirler adını taşımakta. Bu bölüm seyahat konulu bir yazı ile birlikte İstanbul dışında 9 şehir hakkında kaleme alınan yazılardan meydana geliyor. Üçüncü bölüm Şehir ve Mimari başlığını taşıyor.
Bu eseri meydana getiren yazılar ağırlıklı olarak 1941’dan başlayarak 1944 yılı dahil olmak üzere yaklaşık 80 yıl önce o zamanın gazete ve dergilerinde tefrika edilmiş olup bir kitap hüviyetiyle ilk kez okurlarımızla buluşuyor. Zaman ve mekan yolculuğuna çıkmak isteyen okurlar için bilgilenecekleri güzel bir yolculuk olacak.
Tarihin En Uzun Şiiri Ayasofya – Sedat Bornovalı
Ayasofya ile başladık, yine Ayasofya ile ilgili bir kitapla listemize son verelim. Bin 500 yıllık bu mimari eser, sadece teknik öğeleri değil Bizans’ın ve Osmanlı’nın menkıbelerini de taşımaya devam ediyor. Sanat tarihi birikimiyle Dr. Sedat Bornovalı, Ayasofya’yı kendi alanı içerisinde ele alarak bu tarihi ve dini mekan için farklı bir okuma sağlıyor. Sanat Tarihi açısından bu yapıyı incelemek isteyenler için ilginç bir okuma alternatifi olacağını düşünüyoruz.