Türk edebiyatının en parlak yıllarına doğru bir yolculuğa çıkalım. Birbirinden değerli yazarların ardı ardına yayımlanan, en verimli dönemleridir 1950’li ve 1960’lı yıllar. Say say bitmeyecek, günümüz kitapseverlerince bugün halen okunan yazarlar, elbette ki birden bire parlamadılar; ilk edebiyat çalışmaları 1930’lar, 1940’lara dayanmaktaydı. Kendilerinden önceki neslin yapıtlarını çoktan okumuş yutmuş, dünya klasiklerini bir seferde okuyup bitirmişlerdi. Sözüne ettiğimiz bu parlak kuşak, evlerinde ya da o dönemin buluşma noktası olan kafe ve restoranlarda, edebiyat üzerine sohbetler ediyor, yeni neler yapabileceklerini düşünüyorlardı.
Toplumcu gerçekçiliğin oluşturduğu yeni yapıtlarla Türk edebiyatına farklı bir soluk getiren yazarlar, romanın yanı sıra, üsluplarıyla yeni pencereler açan öykü, deneme ve eleştiri eserlerine de imza attılar. Kimileri büyükşehirleri, kimileri Anadolu kasabalarını, kimileriyse mahalleri konu aldılar. Kah zamansız kurgularda, kah geçmişe uzanan tarihi olaylarda okurlarını adeta büyülediler.
Farklı dil, kurgu ve anlatım biçimlerine cesaretle kalkışmaktan asla çekinmediler. Her biri, kendi türünün başyapıtı olacak eserleri böylece Türk edebiyatına kazandırdılar. Erkekler kadar kadın yazarların da adından büyük harflerle söz ettirdiği bir dönemdi onlarınki. Cinsiyet ayrımı olmaksızın bir araya gelip Türk edebiyatı hakkında beyin fırtınası yaptıkları da oldu sıklıkla. Birbirlerine mektuplar yazdılar, eleştirdikleri kadar övgüler de düzdüler.
Asaletleri, çalışkanlıkları, özverileri ve edebiyattan aldıkları güçle öyle başarılı yapıtlara imza attılar ki gün geldi, isimleri roman, öykü, deneme yarışmalarına verildi. Gün geldi, eserleri üniversitelerde okutularak, ‘benim’ diyen kitap kurtlarının kütüphanelerini süsledi. Gün geldi, bugün bile eserleri “en çok satanlar listesi”ne yerleşti. Gün geldi, eserleri yazar olmak heveslilerinin başuçlarında yerlerini aldı.
Türk edebiyatının 1950 ve 1960 kuşağı yazarlarından ve onların ölümsüz eserlerinden söz ediyoruz… Her yazarın birden fazla kült eserinin olduğu, günümüz edebiyatçılarına cesaret dersleri veren yıllardan… Edebiyatımızın kendi içinde olduğu kadar kendinden sonraki dönemlerinde de en parlak kalacağı zamanlardan…
Kitaplarıyla dünyamızı güzelleştiren, 1950-1960 yılları arasında birbirinden değerli eserlere imza atmış, Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarının “kilometre taşı” niteliğindeki eserlerini sizin için sıraladık. Aralarında halen okumadıklarınız var mı?
Yaşar Kemal – İnce Mehmed
Leyla Erbil - Hallaç
Sevim Burak – Yanık Saraylar
Ahmet Hamdi Tanpınar – Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Rıfat Ilgaz – Hababam Sınıfı
Nezihe Meriç – Korsan Çıkmazı
Orhan Kemal – Bereketli Topraklar Üzerinde
Kemal Tahir – Esir Şehrin İnsanları
Suat Derviş – Fosforlu Cevriye
Yusuf Atılgan – Anayurt Oteli
Nurullah Ataç – Karalama Defteri
Peyami Safa – Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Tarık Buğra – Küçük Ağa
Aziz Nesin - Zübük
Memduh Şevket Esendal – Ayaşlı ile Kiracıları
Emine Işınsu – Küçük Dünya
Fakir Baykurt – Yılanların Öcü
Necati Cumalı – Tütün Zamanı
Tarık Dursun K. – Kurşun Ata Ata Biter
Vüsat O’Bener – Dost Yaşamasız
Tahsin Yücel – Mutfak Çıkmazı
Sait Fait Abasıyanık – Alemdağ’da Var Bir Yılan
Atilla İlhan – Sokaktaki Adam
Peride Celal – Güz Şarkısı