Okurken Su Gibi Akan 10 Yabancı Roman
11 Eylül 2020

Okurken Su Gibi Akan 10 Yabancı Roman

       Dünya edebiyatının gerek 19. ve 20. yüzyıl eserleri gerekse 21. yüzyıl yapıtları, “Ne kadar kalın olursa o kadar iyi, çünkü bitsin istemiyorum” dedirtecek kadar okurlarını kendine bağlayan, bir yandan da su gibi akıp giden ustalıklı olay örgüsüyle edebiyat tarihindeki yerini aldı. Bunlardan hemen hemen hepsinin adını ve yazarını bilsek de aralarından okumadıklarımız ya da okumak üzere doğru zamanı beklediklerimiz var. Sonbaharın ılık havası bulut, yağmur, toprak kokusuyla genizlere dolarken şimdi okumanın tam zamanı diyerek BKM Kitap Blog’un bu yazısını elinden düşüremeyeceğiniz, bitsin istemediğiniz, okumadığınız ya da ertelediğiniz su gibi akıp giden Dünya edebiyatı romanlarını konu ediniyor.

       Kahramanlarının gözünden hayatı bir defa daha deneyimleyeceğiniz, çarpıcı cümlelerini bir yerlere not edeceğiniz, olay örgüsü ve kahramanlarının kurgusuyla zaman ve mekan duygunuzu değiştirecek Dünya klasiklerinden bir seçkiyle oluşturduğumuz bu liste, sonbahar ve kış mevsimlerinde sizi en sevdiğiniz diziyi izlercesine kendine hapsedecek.

       Okurken su gibi akan 10 yabancı roman listemizde birbirinden önemli yazarların en çok okunan yapıtları yer alıyor. İtiraf edelim ki bilinçli bir tercihle sizin için en uzun olanları seçtik ki böylece ‘akıcı roman’ kavramıyla ne demek istendiği daha da iyi anlaşılabilsin. Elbette bu listede Türk edebiyatının değerli yapıtlarından da söz edebilirdik ama bunu bir başka blog yazısı konusu için sakladık. Okurken zamanınızın anlam kazanacağı, saatlerin edebiyatün büyülü dünyasında su gibi akacağı listemiz için şimdiden keyifli okumalar dileriz.

Anna Karenina – Lev Nikolayeviç Tolstoy

       Anna KareninaLev Nikolayeviç Tolstoy

       Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Tolstoy'un çok okunan, tutkunları olan büyük romanı Anna Karenina, onlarca dile çevrilerek dünyada en çok satan Rus romanlarından biri olmayı başarmıştır. Sinemaya, tiyatroya aktarılmış, birçok sanat eserine ilham olmuştur. Eser, Rusya'da kapitalizm ve burjuvazinin yükselmeye başladığı bir dönemde (1870'ler), Anna Karenina adlı roman karakterinin, toplum karşısında alenen yaşamaktan çekinmediği yasak aşkını anlatır. Ünlü eserde, Anna'nın ahlak kurallarına ters düşen bu tutumu, toplumsal vicdanı tatmin için cezalandırılma adına, trajik bir sonla noktalanır.

Simyacı – Paulo Coelho

       SimyacıPaulo Coelho

       Simyacı, İspanya'dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı yaşamının felsefi öyküsüdür. Simyacıyı bulmak kendini bulmak anlamına gelmektedir. Bu ünlü eserin dünya çapında çok satmasının nedeni tam da böylesi bir yaşam rehberi özelliğini taşıyor olmasındandır.

Da Vinci Şifresi – Dan Brown

       Da Vinci ŞifresiDan Brown

       Bir döneme damgasını vurmuş bir başyapıtla karşınızdayız. Da Vinci Şifresi satışa çıktığı ilk haftanın sonunda büyük bir başarı kazandı. New York Times'ın 'en çok satanlar' listesine "1 Numara"dan girdi. Aynı zamanda Wall Street Journal, Publishers Weekly ve San Francisco Chronicle'ın 'en çok satanlar' listesinde ilk sıradaki yerini uzun süre korudu. Colombia Pictures kitabın film haklarını satın aldı. Dan Brown’un başarılı yapıtı, daha sonra beyaz perdeye de aktarıldı.

Yüzüklerin Efendisi - J. R. R. Tolkien

       Yüzüklerin Efendisi - J. R. R. Tolkien

       Dünyaca okunup en çok satın alınan, satış rakamı 150 milyonun üstünde bir sayıya ulaşan ikinci büyük eserin de Tolkien’e ait olması başarı değil de nedir? Oxford Üniversitesi profesörü J. R. R. Tolkien'in yazdığı epik fantezi türündeki roman, bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük eserlerin en başında yer almaktadır. Hikâye, Tolkien'in çocuklar için 1937 yılında yazdığı Hobbit'in devamı olarak başlamıştı; ancak sonunda ondan çok daha büyük bir eser ortaya çıktı. Büyük bir bölümü İkinci Dünya Savaşı'nda olmak üzere 1937 ve 1949 yılları arasında aşamalar halinde yazıldı. Bu bakımdan ikinci dünya savaşını anlattığı iddia edilen eser, 150 milyonun üstündeki satış sayısıyla tüm zamanların en çok satan ikinci romanı.

İki Şehrin Hikayesi – Charles Dickens

       İki Şehrin HikayesiCharles Dickens

       Gelelim, satış rakamı 200 milyona ulaşmış bir esere: İki Şehrin Hikayesi. Dickens gibi büyük bir yazar elbette ki bir Dünya Edebiyat Klasiği çıkaracaktır, fakat kendi de dünyanın en çok satan eserini yazacağını tahmin etmiş midir acaba? Kitapta suçsuz yere Paris'teki bir hapishanede 18 yılını geçirdikten sonra, eski bir dostunun yardımı ile kurtulan Dr. Manette'in tesadüfen Londra'ya dönüşü sırasında tanıştıkları bir Fransız olan Charles Darnay ile kızının yapacakları evliliği anlatılmaktadır. Bunun ardından meydana gelen Fransız İhtilali'nin hayatlarına etkileriyse esas konudur. İnsanların ruhsal değişimlerini ele alan büyük eser, birçok tarihi izleri de içinde barındırmaktadır.

Lolita – Vladmir Nabokov

       LolitaVladmir Nabokov

       Lolita ya da daha az bilinen adı ile Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları, Vladimir Nabokov'un İngilizce romanıdır. 1955'te Paris'te ilk baskısı yapılan roman, hem çok eleştiri aldı hem de çok okundu. Daha sonra yazarı tarafından Rusça'ya çevrilen roman 1962'de Stanley Kubrick tarafından aynı adla sinemaya uyarlandı.

Körlük – José Saramago

       KörlükJosé Saramago

       Nobel Ödüllü yazar José Saramago’nun başyapıtı kabul edilen ve diğer romanları kadar güçlü bir eserle devam ediyoruz. Körlük, adı  bilinmeyen bir ülkedeki bir kentte, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olmasıyla başlıyor. Karanlıklara değil, bembeyaz bir boşluğa gömülen adamın ardından kentte körlük salgını baş gösteriyor. Salgın, tüm ülkeye yayılıyor. Tüm körler karantinaya alındıktan sonra ülkede hayal bile edilemeyecek büyüklükte bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık hüküm sürmeye başlıyor. Ülkede bundan sonra artık yaşam adeta durmuştur, insanların tek çabası, ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaktır.

Nietzsche Ağladığında – Irvin D. Yalom

       Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom

       Madem ki kitap okuyarak en güzel vakit geçirme yoluna dikkati çektik. Zamanınızı tarihi roman tadında, gerçek kişilerden esinlenen bir kitapla değerlendirmeniz için öneride bulunalım: Nietzsche Ağladığında. Mutlaka duyduğunuz ve belki de okumak için ertelediğiniz bir eser. Yalom’un tadını damakta bırakan üslubu ile kaleme aldığı bu eser, Alman filozof Nietzsche ile Avusturyalı psikolog Breuer’in ve hatta Psikanalist Freud’un ve yazar Lou Salomé’nin bir araya gelmesinden oluşan sürükleyici bir hikayeye sahip. Hem keyifle okuyacak, hem de dikkatinizi vererek yaşam, anlam ve varlık üzerine düşüneceksiniz.

Yeraltından Notlar – Fyodor Dostoyevski

       Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski

       Bugüne kadar birçok kez listemize giren, Dünya Edebiyatı denince akla gelecek bir roman Yeraltından Notlar. Rus edebiyatı, dünya klasikleri ya da Dostoyevski okumayı erteleyen okurlar için etkileyici kurgu ve olay örgüsü kadar yorucu olmayan uzunluğu ile tercih edilebilir bir eser. Dostoyevski'nin Gogol etkisinden kurtularak kendi sesiyle verdiği ilk büyük yapıt olan Yeraltından Notlar, Avrupa'daki büyük varoluşçu edebiyatı müjdeleyen bir roman. Kitap, okuruna yeraltı diye adlandırdığı bir ruh halinden seslenen karakterin uzun, çılgınca söyleviyle başlıyor. Ardından, bu ahlakçı, uyumsuz, dürüst kişinin yaşadığı bir aşağılanma olayı anlatılıyor. Yüz elli yıldır okunan gerçek bir başyapıt. Ek bir bilgi olarak paylaşalım; Türk sinemasının değerli yönetmeni Zeki Demirkubuz’un Yer altı adını taşıyan filmi de bu romanın etkisiyle oluşturuldu.

Jeffrey Eugenides - Middle Sex

       Middle SexJeffrey Eugenides

       Eugenides, dokuz yılda yazdığı Middlesex'te üç kuşak ve iki kıtaya yayılmış bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara değinerek anlatıyor. Bugüne kadar 35 dilde yayımlanan ve üç milyonun üstünde okura ulaşan Middlesex, tam da zamanda yolculuğa çıkmak için kaleme alınmış gibi. Roman ayrıca, 2020 yılına damgasını vuran ABD’deki ırkçılık yarasına da değinen bölümlere sahip.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.