Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Mekanlar Arası Yolculuk Yaptıran Romanlar
13.04.2020

Mekanlar Arası Yolculuk Yaptıran Romanlar

       KORONAVİRÜS nedeniyle millet olarak tek vücut olup evlerimizde kalarak salgının hızını kesmek için elimizden geleni yapıyoruz. Elbette bugünler de geçecek. COVİD-19 salgını diliyoruz ki en kısa sürede elinin gezegenimizin üstünden çekecek. Yaşam daha da değerli bir şekilde yeniden normal temposuna dönecek. Bu zamana kadar evimizde, kendi mekanımızda günlerimizi geçireceğiz.

       Kitaplarsa en iyi dostlarımız olduğunu bir defa daha kanıtlarcasına bizi zaman kadar mekanlar arasında da yolculuğa çıkarmak için okunmayı bekliyor. Zamandan kopmak mümkün, değerli romanlarla mekanları aşarak farklı ülkelerde, farklı kentlerde, farklı evlerde ya da bambaşka mekanlarda kitaplar sayesinde var olmak mümkün.

       BKM Kitap olarak mekanları aşma, evlerimizden dışarı çıkamasak da duvarların ardına taşma ve hatta kıtalar, denizler ötesinde bulunma imkanı veren okunması keyifli en güzel romanlardan 10 tanesini sizin için bir araya getirdi. Mekanlar arasında yolculuğa çıkarak evlerinden kısa da olsa uzaklaşmak isteyen kitap kurtları için bugünün gündeminden uzaklaştıracak güzel romanlar sizi bekliyor.

Ölmek Kolaydır Sevmekten – Ahmet Altan

       Ölmek Kolaydır SevmektenAhmet Altan

       Eski İstanbul’un kolera ve savaş günlerinde soluk alıp veren bir kurgu ile listemize başlıyoruz. Osman karakterinin tanıklığında aile üyelerinden geçmiş kuşakların olduğu kadar Anya ve Nizam'ın hikayesini eşsiz mekan betimlemeleri eşliğinde okuyoruz. Ahmet Altan’ın Kılıç Yarası Gibi, İsyan Günlerinde Aşk romanlarının devamı niteliğindeki Ölmek Kolaydır Sevmekten bugünlerde zaman kadar özellikle mekan algınızı da değiştirecek güçlü bir roman.

Kar - Orhan Pamuk

       Kar - Orhan Pamuk

       Nobel Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk ile Kars’a gidiyoruz. Yazarın bu romanı kaleme alırken kış mevsiminde Kars’ta vakit geçirdiğini ve burada romanını yazdığını biliyoruz: Kitapta geçen hikayede Ka adında bir şair ve köşe yazarının Kars ilinde gerçekleşen kadın intiharlarını çalıştığı gazetedeki köşesinde yazmak amacıyla soğuk bir kış ayında Kars iline araştırma yapmaya gitmesiyle başlar. Pamuk, kitapta birçok toplumsal konuya değinir. Bu eser, Türkiye’nin postmodern edebiyat örneklerinden biri olarak da kabul edilir.

Konstantiniyye Oteli – Zülfü Livaneli

       Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli

       Şimdi de sıra Zülfü Livaneli ile zengin bir insan panoraması sahibi İstanbul'un derinliklerine doğru yolculuğa çıkmakta. Yazar, İstanbul’un büyülü ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor. Sizi 2020 yılında evlerinizden alıp 2014 yılı Aralık ayının son günlerinde yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli'nin açılış günü ve erken yılbaşı kutlamasına götürüyor roman: İstanbul'un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet'teki eski Bizans sarayının kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon "yıldızlar"ı, eski ve yeni zenginler, büyük işadamları… İstanbul'un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileri de yerlerini alıyorlar. Size ise bu kitapla birlikte mekanlar arasında yolculuğa çıkmak kalıyor.

Dünyasızlar – Kaan Murat Yanık

       DünyasızlarKaan Murat Yanık

       Listemize yeni bir kitapla devam ediyoruz. Yine İstanbul’dayız ve günümüz İstanbul’undan İkinci Dünya Savaşı yıllarının Sovyetler’ine uzanıyoruz. Dünyasızlar, modern bir Harut ile Marut hikâyesi olarak karşımıza çıkıyor. Butimar ve Uzakların Şarkısı romanlarıyla on binlerce okura ulaşan ödüllü yazar Kaan Murat Yanık, yolu edebiyat ve sanattan, Stalin ve Hitler’den, Bakü ve Leningrad’dan geçen bir hikâye anlatıyor size.

İtiraf – İskender Pala

       İtiraf İskender Pala

       Mademki İstanbul dedik. Son bir kez daha aynı adresle devam edelim. Ama bu defa Konstantinopolis’in İstanbul’a dönüştüğü yıllara gidiyoruz. Usta yazar İskender Pala ile üstelik: Hıristiyan hasımlarının Büyük Kartal diye andıkları Fatih’in, şehrine âlimleri davet etmekle kıvanç duyduğu, devletini ilimle ve sanatla yükseltmenin rüyalarını gördüğü, ulemanın tamamen özgür düşünceyi savunduğu, devletin yükseldikçe yükseldiği bir dönem… Ve eşsiz şöhretlere sahip Osmanlı ulemasının arasına sızmış bir kâfir. İntikam ateşinde kavrulmuş kötülük dâhisi bir zihin. Molla Lütfi, Ali Kuşçu, Sinan Paşa, Bellini ve daha niceleri… Kurbanlar, kurbanlıklar… İtiraf her cümlesi hayretle ve merakla okunacak bir roman.

Başucumda Müzik – Kürşat Başar

       Başucumda MüzikKürşat Başar

       Bu kadar İstanbul yeter. Gelin bu defa da yakın geçmişe 1950 ve 60’lı yılların Ankara’sına doğru uzanalım. Hatta burada da kalmayalım. Gerçek yaşamdan ilham alınarak romanlaştırılmış bir aşkın heyecanlıyla İtalya’dan İngiltere’ye, Fransa’dan nice başka mekanlar arasında yolculuğa çıkalım. Başucumda Müzik, gerçek bir aşkın romanı olarak okura şu sözleri fısıldıyor: "Eğer, hayatımızın bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken… Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün… Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın."

Yeşil Peri Gecesi – Ayfer Tunç

       Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç

       Modern zamanların modern mekanlarında dolaşmaya ne dersiniz. Ayfer Tunç’un güçlü kaleminden okura uzanan bir roman: Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüş hikâyesidir Yeşil Peri Gecesi. Modern zamanların ve modern mekanların negatif getirisi olan toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zorbalığına değinen romanda acı çeken bir kadının, annesiyle hesaplaşmasına tanıklık ediyoruz. Cumhuriyet elitlerinin düşkün kuşakları ile orta sınıfın can çekişen tutunamayanlarının karşılaştığı trajik hikayede toplumun ve bireyin ruh haritasını en ince ayrıntısına kadar görmek mümkün.

8-	Bereketli Topraklar Üzerinde – Orhan Kemal

       Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal

       Mekanlar arası yolculuğumuzda sıra Çukurova ve Anadolu’ya geldi. Türk edebiyatının yapı taşlarından biri olan güçlü kalemlerden Orhan Kemal’in başyapıtı, Bereketli Topraklar Üzerinde, kendi bilgi ve görgülerim dışında, bir lokma ekmek için kötü iş şartları içinde zehir gibi bir hayatı yaşayan insanları konu alıyor. Orhan Kemal, her zaman yaptığı gibi toprakların gerçek emekçilerini, mazlumlarını, kısacası gerçek halk hikayelerini anlatıyor. Doğrusu çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz bırakır, okurunu onun kadar biçimlendirir.

Bir Gün – Ayşe Kulin

       Bir GünAyşe Kulin

       Mademki Anadolu’ya uzandık Güneydoğu Anadolu’ya geçelim. Yazar Ayşe Kulin’in kaleme aldığı Bir Gün’de herkesin payına düşmüş bir kabusun öyküsünü ele alıyor. Güneydoğu’da yaşananlar iki kadının penceresinden konu ediliyor. Her iki tarafın kendi yaşamından, yani iki farklı uçtan ele alınan aynı konu, bir gün her şey anlaşılır umuduyla okunuyor adeta. Bir Gün, işte bu başlangıcın arandığı bir roman.

Beş Sevim Apartmanı – Mine Söğüt

       Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt

       Ünlü yazar Mine Söğüt’ün ilk romanı bir apartmanda geçiyor. Biz de evlerimizden işte bu apartmana konuk oluyor. Pürtelaş Sokağı'ndaki Beş Sevim Apartmanı'ndayız. Burada tuhaf şeyler olmaktadır. Beş pencereli, beş odalı, beş acayip insanın oturduğu Beş Sevim Apartmanı'nda perdelerin arkasında olup bitenlerle evimizde geçirdiğimiz bugünler renklenecek, ilginçleşecek.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.