11 Ekim 2021

Kemalettin Tuğcu Kimdir? Kemalettin Tuğcu Hayatı ve Başarıları

Kemalettin Tuğcu Kimdir?

Kemalettin Tuğcu, (27 Aralık 1902 İstanbul - 18 Ekim 1996 İstanbul), Çengelköy’deki sarayın kilerçibaşısı olan büyük dede Ömer Bey’e hediye edilen köşkte dünyaya gelen, yüzlerce eser kaleme almış, eserlerindeki karakterleri günlük yaşam içerisinden seçen, kitapları çeşitli film ve dizilere uyarlanmış Türk yazar, şair ve öykü yazarıdır.

Kemalettin Tuğcu, Türk edebiyatında en çok eser veren yazarlardan biridir. Yazarın annesi Şaziment Hanım, babası galip Bey'dir ve ailesinin ikinci erkek çocuğu olarak İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Doğuştan iki ayak tabanı içe dönüktür ve bu nedenle de sağlıklı bir çocukluk geçirememiş, okula gidememiştir. Kemalettin Tuğcu, annesinden her zaman sevgi ile söz etmiştir fakat babasıyla arasında her zaman bir mesafe olmuştur. Bu mesafenin nedeni ayağındaki sakatlığın sorumlusu olarak babasını görmesidir. Yazar daha bebekken ayağındaki rahatsızlığının tedavisi için çıkıkçıya götürülmüştür. Kemalettin Tuğcu’nun ayaklarını tahtaya sararak tedavi etmeye çalışan çıkıkçı yazarın ailesini sargıları çıkarmamaları hususunda tembihler; ancak Kemalettin Tuğcu'nun babası Galip Bey oğlunun ağlamalarına dayanamamıştır ve birkaç kez bu sargıları çıkarmıştır. Böylece düzenli tedavi olamayan yazarda fiziksel engel, kalıcı bir hale gelmiştir. 20 yaşında ameliyat geçirdikten sonra koltuk değnekleriyle yürüme imkanı kazanmıştır.

Kemalettin Tuğcu, okumayı kendi kendine öğrenmiştir. Çok fazla kitap okuyan yazar, ayaklarındaki sakatlık nedeniyle dışarıya çok fazla çıkamamaktadır fakat dışarıya çıkamamasına rağmen şehirlerin sokaklarını çok iyi bilmektedir. Bunun nedeni de semtleri anlatan rehber kitaplar okumasıdır.

Kemalettin Tuğcu’nun babası 1911’de tabur komutanı olarak Çanakkale’ye gönderilmiştir. Yazar ailesiyle bitlikte İstanbul - Çanakkale arasında gidip gelmeye başlamıştır. 18 Mart günü deniz savaşı başladığında Kemalettin Tuğcu da oradadır. Babası Galip Bey, Sarıkamış'ta yaralandıktan sonra ordu dairesinde çalışmaya başlamıştır ve aile İstanbul Fatih'e yerleşmiştir. Fatih’e yerleştikten sonra üst üste yangın yaşayan aile değerli eşyalarının çoğunu kaybetmiş ve Çengelköy'e yerleşmiştir.

Kemalettin Tuğcu, altı yaşındayken 2. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Kendisi -çok küçük olsa da- Meşrutiyet’e, dağılma sürecine ve sonrasında Cumhuriyet’in ilanına tanıklık etmiştir. 2. Meşrutiyetin ilanının ardından dedesi Faik Bey küçük bir aylıkla emekliye ayrılmak zorunda kalmıştır. Kemalettin Tuğcu için dedesi Faik Bey’in ayrı bir yeri vardır. Eserlerinde sunduğu sevecen, yufka yürekli dede karakterlerinde kendi dedesi Faik Bey'den ilham alarak yazmıştır. Dedesinin de Kemalettin Tuğcu’ya düşkün olduğu bilinmektedir. Yazar çok sevdiği dedesinin vefatından sonra çok zor günler geçirmiştir.

Kemalettin Tuğcu çalışkan biridir ve hayatı boyunca marangozluk, duvarcılık, tesbihçilik, keman ve saz yapımı gibi pek çok farklı işlerde çalışmıştır. Cumhuriyet'in ilan edilmesinin ardından yaralar sarılmaya başlanmıştır fakat hayat hala çok zordur. O da roman kahramanları gibi bir ekmek kavgasının içindedir, iş aramaktadır. Neredeyse yapmadığı iş kalmamıştır. Tarih bilgisi vardır, Fransızcasını geliştirmiş ve bir mektepte daktilo yazmayı öğrenmiştir. Harf inkılabından sonra Çengelköy Fırınında açılan kursta esnafa yeni alfabeyi öğretmiş, bir kimya kitabını da yeni harflerle Türkçeye çevirmiştir. 1931'in son gecesi, o yıllarda Cevri Kalfa İlkokulu olan binada Mektep ve Neşriyat Yurdu'nun yılbaşı balosu yapılmıştır. Matbaa sahibi ve aile dostları Tahsin Demiray, iş aramakta olan Kemalettin Tuğcu'yu yetiştireceğini o gece söylemiştir. 2 Ocak sabahı Kemalettin Tuğcu, sonradan adı Türkiye Yayınevi olan bu matbaada mürettip olarak çalışmaya başlamıştır. Kemalettin Tuğcu’nun elinden her iş geldiği için bu matbaadaki en ağır işleri ona vermişlerdir. 1936'da Türkiye Yayınevi çocuklar için "Yavru Türk" mecmuasını çıkarmaya başlamıştır. İdaresini Rakım Çalapala üstlenmiştir. Çocuklara modern hayat tarzını ve milliyetçi ruhu aşılamaya çalışmıştır. Dergide çocuk romanı olarak "Türklerin Kahramanlık Hikayeleri" yayımlanmıştır. Kemalettin Tuğcu da burada hikayeler, şiirler ve masallar yazmaya başlamıştır. Kemalettin Tuğcu, Türkiye Yayınevi’nin “Ev İş” dergisini neredeyse tek başına çıkarmıştır. Kadınlara yönelik her konuda yazmakta ve okurların bütün mektuplarını da kendi başına cevaplamaktadır. “Dişi Kuş” serisinden çıkan kitaplar işte bu dönemin deneyimlerinden doğmuştur. Kadınlar için aşk romanı da yazmıştır. 1937 yılından sonra yavaş yavaş edebiyat dünyasında yer edinmeye başlayan yazar, ilk kitaplarından olan 1937 yılında kaleme aldığı "Kocanızı Nasıl Muhafaza Edersiniz?" isimli eseri ile büyük ses getirmiştir. 1943'te çıkmaya başlayan Çocuk Haftası’nda Kemalettin Bey'i Türkiye'nin en çok okunan yazarı yapan o duygulu romanların ilk kez tefrika edilmiştir. Anasının Kuzusu, Kimsesiz Çocuklar, Çocuk Pazarı ve İçler Acısı bu zamanda tefrika edilmiş eserlerdir. Yazarın çeşitli çeviri kitapları da vardır. Kemalettin Tuğcu, uzun yıllar Türkiye Yayınevi'nde çalışmış, eserlerinin çoğunu bu yayınevinden çıkarmıştır. Dergide 23 seneden biraz daha fazla çalışmıştır. Çocukları ortaokula başlayacağı zaman Tahsin Bey'den maaşına zam yapmasını istemiştir fakat bu isteği reddedilmiştir. 1954 de Türkiye Yayınevi’nden ayrılmıştır. Önce “Doğan Kardeş” sonra “Hayat Mecmuası” na geçmiştir. 1955’de "Sokak Çocuğu" romanını yayımlamıştır. 13 yaşındaki Yaşar’ın sokaklarda hayat mücadelesi vermesini anlatan bu eser defalarca basılmış ve oldukça sevilmiş bir kitaptır.

Kitapları kalitesi zayıf kağıtlara basılmıştır ve çok ucuz fiyatlara satılmıştır. 100 sayfadan fazla olmayan kitaplarına ulaşım kolaydır. Kitapları taşradan çuvallarla talep edilmiştir. 1970’lerin sonuna kadar Türkiye’nin her yerinde binlerce okuyucuya ulaşmıştır. Yazarı fakirlik edebiyatı ve duygu sömürüsü yapmakla suçlayanlar, tüccar diyenler olmuştur. Bazı hocalar kitaplarını okullarda yasaklamıştır. Torunu kendisinin kitaplarını okula hediye götürdüğünde kitaplar kabul edilmemiş “Kemalettin Tuğcu’nun kitapları okutulmuyor” denmiştir.

Kemalettin Tuğcu, Selim İleri, Orhan Pamuk gibi yazarları etkilemiştir. 1974’de “Hayat” dergisinden emekli olmuştur. 1987’de Eşi Beyhan Hanım vefat etmiştir. Bu ölüm yazar Kemalettin Tuğcu’yu derinden etkilemiştir. 85 yaşında ise “Handaki Yabancı” adındaki bilimkurgu romanını yazmıştır. Eser dalgalarla idare edilen robotları anlatmaktadır.

Son dönemlerinde gözü iyi görmediği için yanlış yazmaya başlamıştır. O zamanlarda yazacaklarını kızına söylemiştir ve kızı söylediklerini yazmıştır. Bu şekilde eser üretmeye devam etmiştir. 18 Ekim 1996 yılında ise İstanbul’da hayata veda etmiştir.

Kemalettin Tuğcu Eserleri Nelerdir?

Kemalettin Tuğcu’nun 224 adet eseri aşağıda listelenmiştir.

Adını Değiştiren Çocuk

Altının Rüyası

Annesizler

Bekir’in Arabası

Mercan Kolye

Benim Babam

Canım Annem

Öksüz Murat

İncili Terlik

Bizim Mahallenin Çocukları

Çiçekçi Amca

Çocukların Adası

Köye Gelen Yabancı

Köydeki Evimiz

Altın Bilezik

Ekmek Parası

Eskici Baba

Sokak Çocuğu

Üvey Baba

Yer Altında Bir Şehir

Yuvadan Uzak

Dişi Kuş
Sizin İçin Ne Diyorlar?
Hayat Arkadaşı
Ben ve Arkadaşlarım
Aferin Yaşar
Ah Bu Çocuklar
Ayşecik Filminin Resimli Fotoromanı
Yolunu Şaşıran Adam,
İçki Sanatı
Unutulan Kadın
Ahiretlik
Kuklacı
Bronz Madalya
Ana Kucağı
Anaların Anası
Anasının Kızı
Anasının Kuzusu
Annelerin Çilesi
Annemin Hikâyesi
Arabacının Kızı
Aradaki Demir Kapı
Arkadaşım Teoman
Arsadaki Demir Kapı
Ateş Böcekleri
Ayrılık Yılı
Ayşecik
Baba Evi
Gece Kuşları
Babamın Çilesi
Babamın Günahı
Babasının Oğlu
Babasızlar
Balıkçı Güzeli
Balıkçının Kızı
Bekçi Baba
Benim Annem
Benim karım
Bir Çocuğun Öyküsü
Bir Dağ Masalı
Bir Evlatlığın Hatıra Defteri
Bir Garip Kızcağız
Bir Köpeğin Anıları
Bitişik Komşular
Bizim Kuşak
Boş Beşik
Bu Çocuk Kimin
Bu Toprağın Çocukları
Büyük Göç
Büyüklerin Günahı
Cambazın Kızı
Can Yoldaşları
Ceylan Kuzu
Çalınmış Çocuklar
Çiçekçi Kız
Çiftlikteki Sürgünler
Çocuk Hırsızları
Çocuk İhtiyar
Çocuk Pazarı
Çocukluk Arkadaşım
Çocuksuzlar
Dağdaki Yabancı
Deniz Çocuğu
Deniz Kızı
Devlet Kuşu
Dilenci Baba
Dişi Kuş
Doğduğum Ev
Doktor Anne
Düşkün Çocuk
El Kapısı
Eski Bir Masal
Eskicinin Köpeği
Evlatlık
Garip
Garip Emine
Garip Kuşun Yuvası
Göçmen Kızı
Görmeyen Yavru
Gurbet Acıları
Gurbetteki Çocuk
Gülçin Abla
Güllü Bahçe
Güzel Bir Gün
Güzin Hala
Hacı Baba
Hayat Arkadaşı
Herkesten Uzak
Hırdavatçı Dede
Hırsızın Oğlu
Hissiz Adam
Huysuz adam
İçki Sanatı
İçler Acısı
İhtiyar Öğretmen
İhtiyarlar
İki Kardeş
İstanbul Sokakları
Kaçık
Kaçık Garip Bir Adam
Kara Annem
Karakaçan
Karanlıkta Bir Çocuk
Kardeşim Tomris
Kartalın Yuvası
Kayıkçı Güzeli
Kayıp Aranıyor
Kimsesiz
Kimsesiz Adam
Kimsesiz Çocuklar
Kimsesizler
Kırk Ev Kedisi
Kız Arkadaşım
Kız Evlat
Kolsuz Bebek
Korkunç Yıllar
Koruköy’ün Yetimi
Köy Doktoru
Köyde Unutulanlar
Köydeki Arkadaşım
Köydeki Kısmet
Köydeki Kız
Köyden Gelen Kız
Köyden İndim Şehire
Köylü Çocuk
Köyünü Unutan Adam
Küçük Adamlar
Küçük Balıkçı
Küçük Bey
Küçük Boyacı
Küçük Çalgıcı
Küçük Çırak
Küçük Erkek
Küçük Gazeteci
Küçük Göçmen
Küçük Hanım
Küçük İşportacı
Küçük Kambur
Küçük Kaptan
Küçük Sanatçı
Küçük Serseri
Küçük Sevgili
Küçük Sürgün
Küçük Şoför
Küskün Çocuklar
Mahallenin Sevgilisi
Mavi Gözlü Bebek
Maymunlar Adası
Mehmetçik
Mine’nin Arkadaşları
Mirasyediler
Ninelerin Ninesi
Ormandaki İhtiyar
Öksüz Dilimi
Öksüz Oğlan
Pasifikte Bir Türk Genci
Piyangocu Kız
Saadet Borcu
Sakat Çocuk
Sakatın Gözyaşları
Satılan Çocuk
Serseri Çocukla
Siyah Atlı Şövalye
Siyahlı Kadın
Sokak Köpeği
Sokaktan Gelen Çocuk
Son Çocuk
Soylu Çocuk
Sürgün
Süt Annem
Süt Kardeşler
Şehir Çocuğu
Şeytan Çocuk
Şımarıklar
Şoförün Kızı
Talihsiz Çocuk
Tanrı Misafiri
Taş Yürek
Tekinsiz Ada
Toprak Adamlar
Toprak Ana
Uçurum
Uğurlu Çocuk
Unutulan Çocuk
Unutulan Kadın
Üç Arkadaş
Üç Arkadaş ve İçler Acısı
Üvey Anne
Viran Bağ
Yalnız Çocuk
Yapraklar Dökülürken
Yavrucuk
Yetim Ali
Yetim Malı
Yetimler Güzeli
Yılanlı Bağ
Yolunu Şaşıran Adam
Yurt Özlemi
Yuvaya Dönüş
Zavallı Büyük baba
Zavallı Çocuk’tur.

Kemalettin Tuğcu'nun İlk Eseri Nedir?

Kemalettin Tuğcu, ilk eserini 13 yaşında kaleme almıştır fakat eser basılmadan kaybolmuştur ve adı bilinmemektedir.

Kemalettin Tuğcu'nun Kaç Tane Eseri Vardır?

Kemalettin Tuğcu’nun 300’den fazla eseri vardır.

Kemalettin Tuğcu Romanları

Kemalettin Tuğcu’nun 220 adet romanı aşağıda listelenmiştir.

Ceylan Kuzu
İki Kardeş
Gülçin Abla
Çingene Kızı
Ceylanlı Bahçe
Ana Hakkı
Mercan Kolye
Mine'nin Arkadaşı
Ninelerin Ninesi
Hırdavatçı Dede
Son Çocuk
Sakat Çocuk
Şehir Çocuğu
Uğurlu Çocuk
Eskicinin Köpeği
Dede ile Torun
Çocuk Hırsızları
Çifte Kumrular
Gece Kuşları
Eski Bir Masal
Şoförün Kızı
Sürgün
Anaların Anası
Kara Annem
İyilik Meleği
Parktaki Adam
Karanlık Dünya
İstenmeyen Adam
Burada Bir Köy Vardı
Kuklacı
Unutulan Çocuk
Ayşecik
Kimsesiz Çocuklar
Anasının Kuzusu
Yer Altında Bir Şehir
Üç Arkadaş ve İçler Acısı
Babasının Oğlu
Serseri Çocuklar
Eskici Baba: Yaşadığı mahallede yalnız bırakılan yaşlı bir adamın, küçük bir çocuk aracılığıyla hayata bağlanmasını ve aynı çocuk sayesinde aile bağlarının kuvvetlenmesini anlatan bir eserdir.
Ah Bu Çocuklar
Huysuz Çocuk
Sokak Çocuğu
Maymunlar Adası
Pasifik'te Bir Türk Genci
Köye Gelen Yabancı
Öksüz Murat
Talihsiz Çocuk
Benim Babam
Çocuklar Adası: Sorumluluklarının bilincinde olmayan, zamanlarını değerlendiremeyen çocukların başlarına gelen kötü bir olay sonrasında gerçek potansiyellerinin farkına varmasını anlatan bir eserdir.
Aradaki Demir Kapı
Küçük Mirasyedi: Eserde, aile olabilmek için illa ki kan bağına ihtiyaç olmadığı, para için insanların neler yapabileceği ve duyarlı bir insan olmanın ne kadar iyi bir şey olduğu anlatılmaktadır.
Altın Bilezik
Köyünü Unutan Adam
Balıkçı Güzeli
Zavallı Büyükbaba
Garip
Küçük Gazeteci
Ekmek Parası
Görmeyen Yavru
Yuvadan Uzak
Çalınmış Çocuklar
Çocuk Pazarı
Öksüz Oğlan
Adını Değiştiren Çocuk
İncili Terlik
Kardeşim Tomris
Altın Rüyası
Bitişik Komşular
Üvey Baba: Eserde küçük bir kızın kendisini ve kardeşini korumak için mücadele vermesi, onurlu bir hayat sürmek için çaba sarf etmesi ve saklanan bir sırrın hayatı nasıl etkileyebileceği anlatılmaktadır.
Kimsesiz Adam
Aklın Rüyası
Küçük Çırak
Yavrucuk
Kaçık Garip Bir Adam
Büyük Göç
Üç Arkadaş
Siyah Atlı Şövalye
Küçük Adamlar
Bizim Mahallenin Çocukları
Çiftlikteki Sürgünler
Arkadaşım Teoman
Yetim Ali
Annelerin Çilesi
Şeytan Çocuk
Dağdaki Yabancı
Küçük Serseri
Sokak Köpeği
Cambazın Kızı
Bu Çocuk Kimin
Yılanlı Bağ
Bir Köpeğin Anıları
Küçük Kaptan
Anasının Kızı
İçki Sanatı
Herkesten Uzak
Kaçık
Köyden Gelen Kız
İstanbul Sokakları
Karanlıkta Bir Çocuk
Küçük Besleme: Eserde, yapılan iyilik ve kötülüklerin karşı tarafta bıraktığı etkiyi, her çocuğun sevgiye ve şefkate ihtiyaç duyduğunu ve her şartta iyi kalmanın insana huzur verdiği anlatılmaktadır.
Bu Toprağın Çocukları
Babasızlar
Kız Evlat
Baba Evi
Balıkçının Kızı
Küçük Hanım
Küçük Bey
Annesizler: Eserde, küçük yaşta annesiz kalanların yaşları büyüse de her zaman ortak bir dertleri olduğu ve birbirlerinin yaralarını sardıkları anlatılmaktadır.
Ormandaki İhtiyar
Küçük Sanatçı
Bekçibaba
Mahallenin Sevgilisi
Kız Arkadaşım
Evlatlık
Tanrı Misafiri
Küçük Erkek
Büyüklerin Günahı
Satılan Çocuk
Güllü Bahçe
Kayıkçı Güzeli
Bir Dağ Masalı
Babamın Günahı
Kimsesizler
İhtiyar Öğretmen
Kapı Yoldaşları
Deniz Çocuğu
Küçük Göçmen
Küskün Çocuklar
Köydeki Evimiz
Garip Kuşun Yuvası
Yurt Özlemi
Köy Doktoru
Garip Emine
Tekinsiz Oda
Gurbet Acıları
Soylu Çocuk
Annemin Hikâyesi
Hacı Baba
Köydeki Arkadaşım
Çocuk İhtiyar
El Kapısı
Kimsesiz
Piyangocu Kız
Benim Annem
Kayıp Aranıyor
Zavallı Çocuk
Küçük İşportacı
Sokaktan Gelen Çocuk
Can Yoldaşları
Toprak Ana
Öksüz Dilimi
Koruköy'ün Yetimi
Oyuncakçı Dede
Yalnız Çocuk
Güzin Hala
Şımarıklar
Küçük Balıkçı
Üvey Anne
Yuvaya Dönüş
Çiçekçi Kız
Bir Evlatlığın Hatıra Defteri
Küçük Şoför
Gurbetteki Çocuk
Tekinsiz Ada
Küçük Boyacı
Babamın Çilesi
Bir Çocuğun Öyküsü
Küçük Sürgün
Babaların Dönüşü
Doktor Anne
Ayrılık Yılı
Çıkmaz Sokak
Mavi Gözlü Bebek
Viran Bağ
Küçük Kambur
Aferin Yaşar
Dilenci Baba
Devlet Kuşu
Karakaçan
Deniz Kızı
Kuyulu Bahçe
Sütannem Nazlı
Toprak Adamları
Kartalın Yuvası
Köyde Unutulanlar
Ana Kucağı
Kırk Ev Kedisi
Çocukluk Arkadaşım
Ateş Böcekleri
Yapraklar Dökülürken
Bir Ocak Söndü
Mehmetçik
Doğduğum Ev
Bizim Kuşak
İhtiyarlar
Göçmen Kızı
Siyahlı Kadın
Küçük Çalgıcı
Köylü Çocuk
Adam ve Çocuk
Boş Beşik
Köyden İndim Şehie
Bizim Sokak
Bir Garip Kızcağız
Kız Evlat
Köydeki Kısmet
Arabacının Kızı
Çiçekçi Amca
Köydeki Kız
Hissiz Adam
Uçurum
Küçük Sevgili
Taş Yürek
Sokak Çocuğu: Eserde ne olursa olsun hayattan umudu kesmemek gerektiği, her zaman çaba sarf edilmesi gerektiği anlatılmaktadır.
Düşkün Çocuk
Korkunç Yıllar
Ahretlik
Çocuksuzlar
Hırsızın Oğlu
Yetim Malı’dır.

Kemalettin Tuğcu'nun En Önemli Romanı Hangisidir?

Kemalettin Tuğcu’nun en çok bilinen eseri “Ayşecik” kitabıdır. En ünlü eserinin bu kitap olmasının nedeni kitabın filme uyarlanmasıdır. Film seyirciler tarafından çok beğenilmiş ve birçok devam filmi çekilmiştir. Tüm bu durum da kitabın herkesçe bilinmesine neden olmuştur.

Kemalettin Tuğcu Romanlarının Özellikleri Nelerdir?

Kemalettin Tuğcu'nun romanlarında konular genellikle ölüm, şiddet (fiziksel ve psikolojik), yalnızlık, yoksulluk, kötü üvey anne ve üvey baba figürleri, zulme uğramak, dışlanmak ve hor görülmektir. Romanlarındaki çocuklar yuvanın bekçiliğini yapan, büyüklerin hatalarını tamir eden ve ekmek kavgası veren olgun çocuklardır. Manen yaşadığı acılar ve ayaklarındaki engel nedeniyle yıpranan psikolojisi, yazarın üslubunu ve konu seçimini doğrudan etkilemiştir. Türk çocuk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Olayları acıklı ve melankolik bir tavra yaklaşan bir üslupla anlatmıştır. Fakat her zaman masum olan kitap sonunda hak ettiğini almakta, iyiler kazanan taraf olmaktadır. Eserlerini “Ben yazdığım kadar yaşarım. Bana tesir eden küçük bir olayla içimden geldiği gibi yazmaya başlarım. Heyecanım süresince yazarım. Edebî, ilmî, politik bir iddiam yoktur. Kimseye yazdıklarımı beğendirmek istemedim. Yazarken ne yazacağımı bilmem. Hazırlıksız bir konuşma gibi kelimeler birbirini izler. Esaslı bir konum yoktur.” sözleriyle anlatmıştır.

Kemalettin Tuğcu'nun Sinemaya Uyarlanmış Eserleri

Kemalettin Tuğcu’nun sinemaya ve televizyona uyarlanmış olan 10 adet eserleri aşağıda listelenmiştir.

Ayşecik: 1960 yılında siyah beyaz şekilde yayımlanan aile-dram filmi Ayşecik'in yönetmeni Memduh Ün'dür. Filmin başrolü Zeynep Değirmencioğlu'dur. Film Kemalettin Tuğcu'nun 1959 yılında Yeşilçam’a verdiği eserinden uyarlanmıştır. Türk sinemasındaki çocuk yıldızlar döneminin ilk karakteri bu filmdeki Ayşecik'tir. Film büyük beğeni kazanmıştır ve aynı isimle birçok film çekilmiştir.
Kolsuz bebek ("Talihsiz Fatoş" romanından uyarlanmıştır.):
Yüz Karası:
Baba Evi:
Mercan Kolye:
İki Arkadaş:
Küçük Besleme (TV Dizisi): Kemalettin Tuğcu'nun eserinden uyarlanan dizi 19 Mayıs 1999 tarihinde Star TV'de yayımlanmaya başlamıştır. Dizinin yönetmeni Tunca Yönder'dir. Oyuncuları ise Tomris Oğuzalp, Kuzey Vargın, Gökhan Eğilmezbaş, Esmeray ve Nur Kulakoğlu'dur. Dizi üç sezon boyunca devam etmiştir.
Hırsızın Oğlu (TV Dizisi): Tunca Yönder’in yönetmenliğinde çekilen dizinin türü dramdır. Kemalettin Tuğcu’nun eserinden uyarlanmıştır. Oyuncuları: Nilüfer Aydan, Muhlis Asan, Suna Dizdar, Necmi Yapıcı ve Özgür Ozan'dır.
Üvey Baba (TV Dizisi): Kemalettin Tuğcu'nun eserinden uyarlanan dizi 1998 yılında Star TV'de yayımlanmaya başlamıştır. Dram türündedir. 1998 yılında aynı isimle filmi de çekilmiştir. Dizinin yönetmeni Tunca Yönder'dir ve dizi 6 sezon sürmüştür. Oyuncuları: Seda Çetin, Şemsi İnkaya, Burçin Abdullah ve Betül Aşçıoğlu'dur.
Canım Annem (TV Dizisi)

Kemalettin Tuğcu Hangi Dönem Yazarıdır?

Kemalettin Tuğcu, Cumhuriyet Dönemi yazarıdır.

Kemalettin Tuğcu Sanat Anlayışı Nedir?

Kemalettin Tuğcu, sanat toplum içindir anlayışını benimsemiştir.

Kemalettin Tuğcu'nun Edebiyat İçin Önemi Nedir?

Kemalettin Tuğcu, eserlerinde "çocuğu" temel özne olarak ele almıştır. Bu yönüyle de edebiyatımızda çağdaşları arasında ayrı bir yer kazanmıştır. Eserlerinde adalet duygusunu vermeyi başarmış, yoksulluğu sınıf sorunu olarak görmemiştir. Düzeni sorgulamamış, yoksul çocukları dürüstçe mücadele ettirerek refaha kavuşturmuştur.

Kemalettin Tuğcu Aldığı Ödüller?

Kemalettin Tuğcu'nun aldığı ödüller aşağıda listelenmiştir.

1991 yılında Çocuk Vakfı tarafından Çocuk Edebiyat Ödülü
1992 yılında Son 40 Yılda Çocuk Dünyasına Hizmet Ödülü
1993 yılında Tüyap Kitap Fuarı’nda, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından verilen, Çocuk Edebiyatı Ödülünü almıştır.

Kemalettin Tuğcu Sözleri

Kemalettin Tuğcu’nun eserlerinde yer alan sözlerinden 20 tanesi aşağıda listelenmiştir.

"İnsan kusurunu bilirse kendi kendisini yener, ahlâkını düzeltir."

"İnsan ancak kendini yetiştirdiği yerin insanı, kendini yetiştirdiği bahçenin çiçeğidir."

"Zaman geçti, yaşlandım. Anladım ki üzüntü ile güceniklik çok boş. İnsanlar ölüp giderler. Toprak sakat, sağlam, Arap, beyaz diye bir ayrım yapmaz. Hepsini yok eder. Geride kalan insanların anıları ve izleridir."

"Çekinme, ağla. Buradaki ince duyguyu herkes anlamaz. İnsanın ağzından çıkan her sözün büyük bir değeri vardır."

"İnsanları ihtiyaçlar birbirlerine bağlar. Arkadaşlık, yardımlaşma, bilgilerden faydalanma gibi. Bütün bunlar ortadan kalkınca arkadaşlık da sona erer."

"Her istediğinin yapıldığını gören, buna alışan bir çocuk büyüdüğü zaman bir müşkülâtla karşılaşırsa çok mutsuz olur. Herkese normal gelen engeller onlara felaket gibi görünür."

"Allah çeşit çeşit insan yaratır. Kimi kazandığı ile yetinir, kimi elin fukarasını yarı aç çalıştırıp onların sırtından para kazanır."

"Kimi odasında bir demet gül, kimi karanfil ister. Ben çiçek yerine bayrak alırdım."

"Sana duvar ördüysem, tuğlasını sen verdin."

"Bu sarkaç bizim ömrümüzün hesabını tutuyor. Dünyada bir iz bırakmadan gelip geçenler bunun farkında olamazlar. Hâlbuki dünya, yiyip içilecek ve gece yatılacak bir otel değildir."

"Bir insan en ağır ve en acımasız bir mahkûmiyete düşer ve ölünceye kadar bu hayatı sürdürmeye mecbur kalırsa artık kimseden af dilemeye de gerek duymaz sanıyorum."

"Bir çocuğu en iyi eğitmek ancak onlarla arkadaşça konuşmakla elde edilir."

"Ne yaparsan yap, istersen kötü adam ol, serseri ol, fakat oku. Bilmek, öğrenmek bir silahtır."

"Toplumda garip bir alışkanlık vardır. İnsanların yaratılışları ile alay eder gibi konuşurlar."

"İnsanlar bir avuç buğdaya benzerler, düştükleri toprağa göre verimli olurlar. Çorak yere düşen kavrulup kalır, sulak yere düşen boylanır çok başak sağlar."

" -Anne, en iyi şeylere, en fazla insanı eğlendiren, mutlu eden şeylere ayıp diyorsunuz. İşte bu yüzden ortaya bir gizlilik çıkıyor. Kaçamak eğlenceler çıkıyor. Anayı, babayı aldatmalar çıkıyor."

"Bir işe başlamak, orda tutunmak kolay mı? İş, tıpkı bir fidan dikmeye benzer, onu koruyacaksınız, sulayacaksınız, toprağını kabartacaksınız, gözünüz üstünden eksik olmayacak."

"Gurur, fazla kıskançlık, kibir, inat ağaçların fazla olan dalları gibidir. Bunlar budanmayınca ağacın iyi meyve vermediği gibi, insanlar da fazla duygulardan sıyrılmış olamazlar."

"Şehirden köylere bir şey gelmez ama köylerden şehirlere dağdan kurt iner gibi içleri ümitle dolu insanlar gelir."

"Her şey ol, ama çocuklara karşı zalim olma."

Kemalettin Tuğcu Nerelidir?

Kemalettin Tuğcu, Safranboluludur.

Kemalettin Tuğcu'nun Babası Kimdir?

Kemalettin Tuğcu’nun babası Galip Bey’dir ve 1911’de tabur komutanı olarak Çanakkale’ye gönderilmiştir. Galip Bey Sarıkamış'ta yaralandıktan sonra ordu dairesinde çalışmaya başlamıştır ve aile ile birlikte İstanbul’a yerleşmiştir.

Kemalettin Tuğcu Çocukluğu Nasıldır?

Kemalettin Tuğcu'nun çocukluğu Abdülhamit, Abdülmecit ve Vahdettin döneminde geçmiştir. Ayakları sakat olduğu için çok fazla dışarıya çıkamamış, yaşamak istediklerini hayal dünyasında yaşamış ve melankolik bir çocukluk dönemi geçirmiştir.

Kemalettin Tuğcu Eğitim Hayatı Nasıldır?

Kemalettin Tuğcu, ayaklarındaki sakatlık nedeniyle okula gidememiştir. Okula gidemeyişini “Sakatlığım yüzünden okula gidemiyordum, arkadaşlarla oynayamıyordum. Gezmedim, eğlenmedim; parklarda, kırlarda sevişmedim. Herkes okur, sınıflarını geçer, meslek tutarken ben köşkte annemle yalnız kalırdım. Mahrumiyet beni ağlatırdı. Benim kadar ağlayan genç pek azdır sanırım. Ağladığımı sezen annem hemen bir defter aldırırdı. Mütareke yıllarında başlayan bu yazı yazma hastalığı beni melankolik bir insan yaptı. Bütün o hayatı, çocukluğu ve gençliği yazarak yaşadım." sözleriyle anlatmıştır.

Kemalettin Tuğcu Nasıl Bir Yazardır?

Kemalettin Tuğcu, bazı eserlerinde taşrayı anlatmış olsa da İstanbul yazarıdır. Duygusal romanlarında dağılan aileler, kimsesiz çocuklar, yaşlılar ve yoksul ama onurlu kahramanlar vardır. Yazarlığını “Ben Aya çıkıyor, Dünya’yı oradan seyrediyorum. Aya çıktığım vakit bütün kıtaları görüyorum. Benim dünyam bambaşka.” sözleriyle anlatmış, “Ben bir satır yazarken ikinci satırın ne olduğunu bilmem.” demiştir. Yazar yazılarını yaşar gibi yazmıştır. Hatta yazı yazarken zaman zaman yazıya ara verip dışarıya baktığı ve yüzünün karmakarışık bir hal aldığı bilinmektedir. Yazarı görenler o anda roman kahramanının kötü bir durumda olduğunu anlamakta, yüzü güldüğünde de roman kahramanının zorluktan kurtulduğu anlaşılmaktadır.

Kemalettin Tuğcu’nun eserleri üç dönem içirişinde incelenmektedir. 1.Dönem: 1930’a kadar olan ön hazırlık dönemidir. 2. Dönem: 1930- 1955 yılları arasında yetişkinlere ve çocuklara yönelik romanlarının dergilerde tefrika edildiği dönemdir. 3. Dönem: 1955 ve sonrasında çocuklar için eserler kaleme aldığı dönemdir.

Kemalettin Tuğcu Evlendi Mi?

1941’de bir aile dostlarının manevi kızı Beyhan Hanım ile evlenmiştir.

Kemalettin Tuğcu'nun Çocukları

Gül Tuğcu ve Yaman Tuğcu adında biri kız biri erkek iki çocuğu vardır. Çok ilgili bir babadır. Çocuklarına elleriyle oyuncaklar yapmış ve onlarla birlikte oyunlar oynamıştır.