Felsefeye Başlangıç Kitapları
Artık felsefe kitapları eskisi kadar ön yargıyla okunmuyor. Değişen çağla birlikte felsefe okumanın toplumda ne kadar büyük saygı gördüğü, kişilere yaşam ve anlam konusunda farkındalık sağladığı aşikar. Psikolojik danışmanlık gibi felsefi danışmanlık yapan uzmanlar var.
BKM Kitap Blog olarak felsefeye ilgi duyan, iyi bir felsefe kütüphanesi oluşturmak isteyen, felsefe okumaları yapmaya heves eden kitap kurtları için okunması ve kavranması kolay, ilgi çekici ve günümüzde karşılığı olan felsefe kitapları ile ilgili faydalı bir okuma listesi oluşturdu. İşte düşünce tarihinde kronolojik bir sıralamayla size felsefenin büyüleyici dünyasını açacak kitaplar:
Platon’un siyaset felsefesini anlattığı ve ideal devlet tasarımını özetlediği bu eseri, ünlü düşünürün olgun çağlarında kaleme aldığı bir eser olarak da dikkat çekiyor.
Metafizik, bir metafizik kitabı değil. Zira Aristoteles’in “İlk Felsefe” adını verdiği bu eseri, metinleri derleyerek kitap haline gelmesini ve belki de bize ulaşmasını sağlayan kişiler tarafından Metafizik adını almış. Aristoteles’in Fizik’ten sonraki bu ikinci kitabı “fizikten öte” yani “metafizik” anlamını taşıyan iyi bir başlangıç eseri.
Üçüncü sırada kronolojiye uygun olarak birçok alıntının ve ileride de başka filozoflara alıntı kaynağı olacak bir eser var. İtiraflar, felsefe tarihini anlamak için okunması gereken bir yapıt diyebiliriz.
İlk varoluşçulardan biri olan Fransız filozof René Decartes’ı “Düşünüyorum öyleyse varım” önermesinden hemen anımsayacaksınız. Meditasyonlar eseri Fransız düşünürün “Yöntem Üzerine Düşünmeler” eseri gibi değerli bir kitap olarak bilinmekte.
Leviathan, J.J.Russo’nun toplum sözleşmelerinin çıkışına ilham olan bir eserle devam ediyoruz. Thomas Hobbes, ilerleyen yüzyıllarda da pek çok filozofun eleştirdiği, atıfta bulunduğu, kaynak gösterdiği bir filozof.
Mutlaka okunması gereken eserler arasında felsefenin yapıtaşı eserlerinden biri de Spinoza’nın Etika adlı kitabıdır. Spinoza ile tanışıklık kurmak için de son derece ideal.
Ünlü filozof John Locke’un felsefe tarihinde yer etmiş ve döneminden sonraki filozofların da başucu kitaplarından biri olmuş İnsan Anlığı Üzerine eseri, onun felsefesini ortaya koyan bir metin. Bu metin felsefe merdiveninde önemli bir basamak olarak bilinir.
Çağının dehalarından biri olan matematikçi ve filozof Leibniz, “monad” kavramının da bulucusu ve savunucusudur. Monadoloji, tam da bu kavramın ne olduğunu anlatan bir eser olarak okunmaya değer.
Hume – İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma
İşte karşımızda aklı, yaşamın ve anlamın temellendirilmesinde kullanan çağının rasyonalistlerinden biri olan filozof Hume… Onun İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma, akıl üzerine okumalar yapmayı seven kitap kurtlarının kütüphanesinde olması gereken bir metin.
İtiraf edelim ki anlaması zor bir kitap olabilir. İyi haberse bu sadece sizin için geçerli değil ? Pek çok insan - ki bu insanlar arasında felsefeciler de var – Hegel’i anlamak ve yorumlamak da zorlanmaktadır. Belki de bu nedenle felsefe tarihi boyunca kendinden sonra gelen filozofların çoğunun mutlaka bir Hegel eleştirisi bulunmaktadır.
Schopenhauer – İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
Mutlaka okunması gereken bir filozof varsa o da Schopenhauer’dur. Bu nedenle kütüphanenizde yerini alsa iyi olur. Felsefe okumalarında elinizin altında duracak, arada açıp karıştırmanız gerekecek bir eser olan İsteme ve Tasarım Olarak Dünya dil olarak da anlaşılır.
Onu hep Kapital eseriyle adı geçen bir ekonomist olarak bildik, okuduk. O belki de arkadaşı ve kendinden sonra eserlerini derleyeni Engels nedeniyle hep ekonomist tarafı ön plana çıkan bir filozof oldu. Oysa Karl Marx bir siyaset filozofuydu ve 1844 El Yazmaları gibi güçlü başka bir eseri de vardı.
Nietzsche – Ahlakın Soykütüğü Üzerine
El yordamı ile felsefe okuması yapmak isteyenler ilk olarak gidip Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabını almakta olsa da Nietzsche’nin Ahlakın Soykütüğü Üzerine eseri onun etik kavramını ortaya koyan bir eser olarak çok değerlidir.
Kierkegaard – Korku ve Titreme
“Kork ve titre…” Günümüzde espriyle halen kullanılan bu iki emir kipinin kökeni Danimarkalı filozof Kierkegaard’a dayanır. Hakikaten de korku ve titremeyi anlam üzerine değerlendiren eşsiz bir eseri de geleceğin felsefecilerine miras bırakmıştır.
Felsefe kütüphanesi kuruyor ya da kronolojik bir okuma yapıyorsanız atlanmayacak bir eser olan Yaratıcı Tekamül’ün sizi derinden etkileyeceğini ve hiç de yormayacağını söyleyebiliriz.
Husserl – Fenomenoloji Üzerine Beş Ders
Felsefede çığır açan bir filozof daha… Fenomenolojinin ortaya koyucusu Husserl, kendinden sonra gelen varoluşçuların en sevdiği filozoftur. Öyle ki Heidegger onun öğrencisi olarak hocasının övgüsünü kazanacak kavramları felsefeye katmıştır.
İşte listenin yıldızlarından biri… Böylece 20. yüzyıl felsefesi de başlamıştır diyebiliriz artık. Zira Heidegger’in başyapıtı olan Varlık ve Zaman, tam da varoluşçuluk damarının atmaya başladığı varlığı zaman ve mekan düzleminde değerlendiren bir eser.
Varoluşçuluk Alman filozofların elinden çıksa da Fransız filozoflarının bu konudaki düşünce emeği yadsınamaz. Adından da anlaşılacağı üzerine Alman filozof Heidegger’in felsefesinden son derece etkilenen Fransız filozof Sarte, başyapıtı Varlık ve Hiçlik’te kendi varoluşçu felsefesini ortaya koyar. Bu eser okunmadan geçilemeyecek kadar belirleyicidir.
Merleau-Ponty – Algının Fenomenolojisi
Yine bir başka Fransızla felsefe kronolojimiz devam ediyor. Sartre’ın da arkadaşı olan ve birlikte dergi çıkaran genç filozof Merleau-Ponty, kendi düşüncelerini bu eserinde sunmuştur. Dili ise diğerlerine göre daha büyüleyici. Bu arada fenomenoloji, bireylerin dünyayı ve kendi gerçeklerini nasıl yorumladıklarını ele alır.
Wittgenstein – Felsefi Soruşturmalar
Filozoflar sadece birbirlerini eleştirmezler. Kendi kendilerini de eleştirirler. Wittgenstein de böyle bir filozof işte. Felsefi Soruşturmalar kitabında Wittgenstein tam da bunu yaparak önceki metinlerinden hareketle itiraflar, özeleştiriler, yan adımlar, geri adımlar, düzeltmeler, öteye geçmelerle dolu bir okuma sunar.
Felsefe tarihi ilerliyor. Her yeni gelen filozof öncekilerin taşlarının üzerine taş ekliyor. İlham alsa da, itirazlarda bulunsa da her şey felsefeyi ilerleterek düşünceyi yüceltmek… Artık 20. yüzyılın ikinci bölümüne gelinir ve sahneye post-yapısalcılar çıkar. Bunlardan biri de Derrida’dır. Oldukça ilginç bir metin olan Gramatoloji bu bakımdan da önemlidir. Ama biraz ağır bir dili vardır.
Foucault – Hapishanenin Doğuşu
Fransız filozof Michel Foucault da bir post-yapısalcıdır. Dile önem verir ve edebiyat, sinema, tiyatro ve benzeri metinlerle felsefeyi bütüncül olarak ele alan bir anlayışa sahiptir. Hakkında okumalar yapmak, eserlerini değerlendirmek bu bakımdan önemlidir.
Çağdaş filozoflardan biri olması, post-modernizmde felsefe, dil gibi konuları ele almak ve bilgi sahibi olmak bakımından okunması gereken bir filozoftur.