Tarihi roman, tarihi kişi ve olaylardan hareketle kurmaca bir dünyayı yansıtan türdür. Tarihi gerçeklerden izler bulunabilir ancak yansıtılanlar yazardan bağımsız düşünülemez. Yazarın öznel görüşleri tarihi romanın yolunu çizer.
Tarihsel romancı, anlatılan tarihi konuyu çekici sevimli hale getirir. Toplumsal analizler, ruh tahlilleri, tarih hikâyeciliği yapar. Bunda o kadar başarılıdır ki sosyolog, psikolog, tarihçi tarafından kıskanılır. Büyülü bir şekilde tarihi konuyu işlemeyi başarır. Ne söyleyeceğinden daha çok nasıl söyleyeceği üzerinde durduğu için romanın içine okuyucuyu çekmeyi başarır. Tarihsel romanlar okuyucunun elinden bırakamadığı bir türdür. Okur tarihi romanın içerisine öyle bir girmiştir ki büyülü gizemli bir dünyanın içerisinde yer almak ona zevk ve mutluluk verir. Bazen sarsılır, bazen üzülür, heyecanlanır, coşar. Okurun tarihi maceraları derinden hissetmesini sağlayan tarihi roman önerilerimizi sizin için derledik.
Devlet Ana eseri, Kemal Tahir’in en çok bilinen romanıdır. Bu romanda Osmanlı Devletinin kuruluş dönemini, insanların özlemlerini, güçlü ve adaletli bir devlete duydukları ihtiyacı ve onların yaşantılarına yakından tanıklık edeceksiniz. Beylikten Devlete geçiş sürecinin anlatıldığı Devlet Ana romanından devrin sosyal ve siyasi olaylarını öğreneceksiniz. Kayı Beyliğinin gelenek ve göreneklerinin, Ahilik teşkilatının Osmanlı toplumsal yapısına katkılarını göreceksiniz. Osmanlı’nın “adil” ve “kerim” devlet anlayışının nasıl yeşerdiğini bu kitapta bulacaksınız. Osman Bey, Orhan Bey, Akçakoca, Bacıbey, Çelebi gibi roman kahramanlarının fedakârlıklarını okuduğunuzda gözleriniz dolacak.
Fedailerin Kalesi Alamut – Vladimir Bartol
Hasan Sabbah, ölmek ve öldürmek için emrini bekleyen binlerce fedaisi ile birlikte Alamut Kalesinde hüküm sürdü. Bugün İran olarak adlandırılan bölgede, 11.yüzyılda ise Selçuklu topraklarında devlet adamlarına karşı suikastlar gerçekleştirdi. Hiçbir yeri ele geçirememesine rağmen yaptığı faaliyetler, Selçuklu Devletini yıprattı. Haşhaş ve cennetle beraberinde olanları kendisine adamayı başaran Hasan Sabbah tarihçilerin ve edebiyatçıların ilgisini çeken bir kişilik olarak tarihte yerini almıştır. Bu gizemli örgütü Vladimir Bartol’un Fedailerin Kalesi Alamut kitabını okuyarak keşfedebilirsiniz.
2010 yılında, yazıldığı günden itibaren kısa sürede çok satanlar listesinde yer almayı başaran İskender Pala’nın Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail arasında geçen rekabeti ve mücadeleyi anlatan romanı. İskerder Pala’nın romanlarının özelliği okunmasının kolay ve anlaşılır olması. Şah ve Sultan romanıyla tarihte yolculuk ederek sürükleyici bir macerada bulacaksınız kendinizi.
Şu Çılgın Türkler – Turgut Özakman
Ciddi bir araştırma ve çalışmanın ürünü olan Şu Çılgın Türkler romanı, Turgut Özakman’ın 50 yıllık birikiminin sonucudur. Kurtuluş savaşının anlatıldığı bu roman araştırma ürünü olmasına rağmen okuyucuyu sıkmayan sürükleyici bir üsluba sahip. Kurtuluş savaşını, Büyük Taarruz’u okurken sizde aynı çoşkuyu duyacaksınız.
Edebiyatımızın klasikleri arasında yer almış ölümsüz bir eser. Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı eserlerin bir araya getirilerek tek kitapta basıldığı eser Bozkurtlar, Göktürklerin çökme aşamasında olduğu bir dönemi anlatarak başlar. Bozkurtların bağımsızlığını kazanmasıyla kitap sonlanır. İlk kitaptaki kahramanların ölümüyle ikinci kitapta onların yerlerini çocukları ve torunları alır. Bozkurtlar okunması kolay ve zevkli bir romandır. Görktürler Devletine ışık tutan bu kitap tarihi gerçekleri de yansıtır. Kırk arkadaşıyla birlikte Çin sarayını bağımsızlık için basan Kürşad’ın, binlerce Çin askerini öldürerek vuruşarak ölmelerini ve hayaletlerinin yıllarca Çin üzerinde korku yarattığı serüveni Bozkurtlar romanında heyecanla okuyacaksınız.
Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar
17. yüzyılda İstanbul Galata’da “kara para” ile sonsuzluğa ulaşmaya çalışan Efendi Ebrehe ile dünyayı tanımak için evini terk ettikten sonra türlü maceralar yaşayan Bünyamin adlı genç arasındaki mücadeleleri konu edinir. Gerçek ile kurgunun birbiri içine girdiği Puslu Kıtalar Atlası romanının üslubu eleştirmenler ve okuyucular tarafından çok beğenilmiştir. Büyülü bir dilin cazibesine kapılmak için hemen, elinize, Puslu Kıtalar Atlası’nı almalısınız.
Benim Adım Kırmızı – Orhan Pamuk
Orhan Pamuk’un dünyada en çok satan romanıdır. Osmanlı padişahı 3. Murad’ın saltanatında geçen tarihi romanda İstanbul hakkında birçok bilgiyi öğrenebilirsiniz. Doğu Batı kıyaslamaları ve Batılılaşma problemi kitabın diğer bir temasıdır. Doğulu nakkaşlarla Batılı ressamların eserleri incelenir. Kitabın sorduğu önemli sorulardan biri: neyin gerçek ve değerli olduğu, insanın âlemde ne kadar ve ne önemde yer işgal ettiği sorunudur.
İstanbul öyküsü olduğu kadar yanan bir imparatorluğun resmini de çizmiştir, Ayşe Kulin Veda romanında. 1920 yılında İtilaf Devletleri tarafından işgal edilen İstanbul’un tarihi ve siyasi özellikleri hakkında bilgi bulacaksınız. Osmanlı aydınları, milliciler, saray taraftarları. Geçmiş ve gelecek. Ayşe Kulin’in kalemiyle bu dönemi sürükleyici bir şekilde okuyacaksınız.
Amin Maalouf gerçek tarihi olay ve kişilere romanlarında yer verir. Ömer Hayyam, Hasan Sabbah, Nizamül Mülk. Gerçeklere yer verdiği kadar krmaca da kitaplarında yer alır. Romanındaki kurmaca, birçok yerde mit ve gerçekle karışır hale gelir, anlatısında gerçek ile düşü ayırmak güçleşir. Kuşkusuz Semerkant konusu, kişileri ve taşıdığı tarihsel romana özgü nitelikleriyle tarihsel romanın tüm özelliklerini taşır.
Yaban – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Anadolu bambaşka bir açıdan anlatılır. Ruhsuzluk, fakirlik, çaresizlik, umutsuzluk. Anadolu insanının İstanbul’un işgal edildiği, Kurtuluş savaşının başlama safhasında hissettiği duygulardır bunlar. 1. Dünya savaşında kolunu kaybeden Ahmet Celal’in gözünden anlatıldığı roman tarihi ve dönemi yansıtması açısından başarılıdır.