Tükendi
Gelince Haber VerÇolaktı, sol kolu bileğinden iki defa kırılmıştı, kilosu da fazla yoktu. Ama onda akıl almaz bir kuvvet, güreş zekâsı, irade, çalışkanlık ve insanlık hasleti vardı. Sırtı hiç yere gelmedi, Koca Yusuf’u yalnızca o yendi. Adalı Halil’i üç defa yendi, Kurtdereli’ye de meydanı dar getirdi. O bütün güreşlerini ‘galibiyette mağlubiyete ulaşmak’, kendisini egosunun esaretinden kurtarmak, gerçek güzelliğe, ebedi saadete ve sevdiceği Aslıgül’e kavuşmak için yaptı. Tımrışlı Ahmed Ağa Mümin Pehlivan’a döndü: *Kızım, ‘Ben bir deli kızım. Rodoplarda deli kızlıkta üstüme yoktur. Mümin, madem ki pelvandır, o da pelvanlıkta tek olmalı. Osmanlı’nın başpelvanı olduktan, herkes Mümin Pelvan’ın bir numara olduğunu kabul ettikten sonra razı gelirim, düğünümüzün yapılmasına.’ der. Eğer, bu şartını kabul edersen, bu akşam misafirimiz olursun. Ne dersin?* Deli kızın ‘güreşte tek olması şartı’, Mümin’in hoşuna gitti. Deli kıza böyle bir şart yakışırdı.