Tükendi
Gelince Haber VerDerinden derine büyüyen uçurumdan uçuruma büyüyen Baykuş nöbetli bir sevgiyi kaybetmişim ben. O kahvenin dibindeki telve gibi hissettiğim ac›y›, damaklar›mda diş etlerimde hissettiğim s›z›y›, saç diplerimde kaş›nt›yla başlayan t›rnak yaralar›yla hissettiğim ağr›y› kan›ksam›şt›m.
Oysa hayata başkas›n›n penceresinden bakabilmekti aşk. Çoğalma arzusu, kök salmaya haz›rlanmak, bir bedende bir ruhta. Ne çabuk bitiverir güzel şeyler. Çocukken emdiğim horoz şekerlerinin k›rm›z›s› gibi şen kahkahalarla da güldürebilmeli. Arkadaşlar›m›n mutluluk dolu sözleri de dillerindeki boyalar kadar sahiciydi...
Bayramlar›n ç›kars›z, kirletilmemiş planlar›... Kardeşlerle yaşanan k›skançl›klar, küçük çekişmeler. Cenaze törenleri bile yap›lmam›ş Yitik Aşklar, küllenen aşklar, cesur ayr›l›k sözleri, kaybetme cahilliğinin ilk ad›mlar›, benlik savaşlar›, yaral› kalplere tan›k eş dost tavsiyeleri...
Doğa gibi aşk›n da mevsimleri var deyip ölümü normalleştirmek inan yapamad›ğ›m bir şey ben eşyayla, insanla
birlikte geçirilen zamanla zihnimle kavr›yorum dünyay›. Kaybolan eşyalar›m için ne kadar üzülürüm bilirsin. Hele bir insan›n hayat›mdan kopuşunu izlemek ne hüzünlü. Köksüz bir Ağaç değiliz ki. Melih ile Sinem kadar sevdik birbirimizi. Iss›z bir adakt› planlad›ğ›m›z aşk. Vapurda başlamam›şt› ama var›ş yeriydi belki. Divriği Ulu Cami’de fark›na vard›ğ›m affetme konusundaki beceriksizliğim, Tasmal› Güvercin’in takla at›ş›ndaki maharetini affedemeyen bir kad›nla; kocas›n› sürekli affeden Dört kad›ndan birinin hayat›n› yaşamamak içindi.
Postac›n›n götüreceği mektuplarla ulaşt›rmaya çal›şt›m sana sesimi. Tam Zaman› deyip seninle birlikte çoğalmay› istediğim zamanlar, senin bebeşini taş›mak istediğim zamanlar oldu hep. Bölünme yaşatt› bunlar bana. ‹ntikam Kad›n› gibi oldum sonunda. Senden soğumad›m ama Durgun Bir Göle dönüşmem an meselesiydi. Çocukluk korkular›ma, Sars›nt›l› gerçekler eklerken ‹stanbul ki sitemliydim ona da... Her şeye rağmen yazmaya başlad›m...
- Hülya Akay Tamkan