Che Guevara, 9 Ekim 1967’de, dokuz ay süren amansız bir takipten sonra, bir CIA ajanı tarafından öldürüldü. Öldürülüşünden otuz yıl sonra da, 1968 kuşağının yine gözdesi, gençliğin yine kahramanı. Che ve yoldaşlarının, Bolivya dağlarında izlenmeleri, mkatledilmeleri ve olayın ardından doğan kargaşa, şimdiye dek, tüm ayrıntılarıyla anlatılmadı. Çalkantılarla, sıçramalarla dolu bir tarih bu. Medyanın yönlendirilmesi, şantajı, işkence ve cinayetleriyle örülü ilmik ilmik bu süreç. İtalyan yayıncı Feltrinelli, bu konuda yazmak istediği kitap için malzeme toplarken öldürüldü. Tüm dünya, casuslukla suçlanan Rejis Debray’in, adalet maskaralığından başka bir şey olmayan bir mahkeme tarafından otuz yıl hapse mahkum edilişini hala unutmuyor.... CIA, Che’yi saf dışı edebilmek için olağanüstü askeri güçler seferber etmişti. Böylesi korkunç bir kıyam neyle açıklanabilir? Bu soruların yanıtı, yakıcı güncelliğini hala koruyor.Kitabın yazarları, Adys Cuupull ve Froillan Gonzalez, Che Guevara’nın yaşamı konusunda uzmanlaşmış, Kübalı gazeteciler. Latin Amerika’nın dört bir köşesinde, Che ile ilgili konferanslar veriyor ve televizyon programlarına katılıyorlar.