Ali Lidar İle Röportaj
13 Kasım 2020

Ali Lidar İle Röportaj

Hocam hoş geldiniz öncelikle. 10 parmağında 10 marifet birsiniz. Şair, yazar, öğretmen daha ne desem bilmiyorum ama bir de sizden duyalım. Ali Lidar Kimdir?

Merhabalar. Eyvallah çok teşekkür ederim iltifatınız için. Açıkçası şair ya da yazar ünvanlarını hiç kullanmadım bugüne dek. 22 yıldır Eskişehir Anadolu Lisesi'nde felsefe grubu öğretmenliği yapıyorum. Dolayısıyla kendimden bir meslekle bahsedeceksem elbette öğrtemen Ali Lidar derim. Kitapları ve küçük hobileriyle kendi kendine eğlenen, arada şiirler ve öyküler karalayan bir felsefe öğretmeni dersem kendimi gayet güzel anlatmış olurum.

Sizin Eskişehir de dünyaya geldiğinizi biliyorum ancak Eskişehir aşığı olduğunuzu yeni öğrendim sayılır. Sizin gibi usta bir kalemden edebi bir Eskişehir hayranlığını anlatacak birkaç kelime duyabilir miyiz?

Eskişehir benim çocukluğumun, gençliğimin ve şimdi de orta yaşlılığımın şehri. Fiziken Eskişehir benim için sadece bir sehir değil aynı zamanda birlikte büyüdüğüm ve birlikte değişip dönüştüğümüz bir arkadaş. Hayatımın şehri Eskişehir’den başka bir yerde yaşamam gerekse nasıl yapabilirim hiç bilemiyorum. Ruhen soruyorsanız, hepimiz bu dünyanın mültecisi değil miyiz? Erkan Oğur ağabeyin dediği gibi “Bir ömürlük misafiriz” hepimiz. Misafirlik sona erince çekileceğiz ebedi istirahatgahımıza.

Kitap yazma kararını nasıl aldınız? Çünkü sizleri ilk bloglar ve dergilerde yazarken gördük. Hazır olmayı mı beklediniz?

Yazmaya ne zaman başladığımı hatırlamıyorum. İlkokul yıllarında eski defterlerden kendime günlük yapıp onlara ufak ufak yazdığımı biliyorum ama. Yazdıklarımı kamuya açma işi ise açtığım blogla oldu. 2009 yılında başladım yani yazdıklarımı insanlarla paylaşmaya. Kitap fikrim yoktu uzun süre. Blogu takip eden yayınevinden arkadaşım Burak Albayrak'ın ıısrarı ve teşvikiyle çıktı ilk kitap. Sonra olaylar gelişti, mevzu buralara kadar geldi.

İlk kitabınızı elinize aldığınızdaki heyecanı, son kitabınızda da yaşadınız mı?

Açıkçası ilk kitabın heyecanı çok farklıydı. Sonrasında 9 kitabım daha yayınlandı ama ilkinde duyduğum heyecanın yanına bile yaklaşamadım diğerlerinde.

Üniversite’de felsefe okumanız ve felsefe öğretmeni olmanız yazım dünyanızı etkiledi mi?

Doğrudan bir etkisi var mı çok emin değilim. Ama hiç etkisi yoktur da diyemem tabi. Sonucta yirmi yıldan daha uzun süredir felsefe öğretmenliği yapıyorum. Sadece yazdıklarıma değil yaşantımın her noktasına etkisi vardır muhakkak.

Yazılarınızda ve şiirlerinizde bir melankoli ve kaygı havası var. Ne olursa Ali Lidar artık daha umutlu olur?

Açıkçası umutlu olmak için pek bir neden göremiyorum. Dünyanın da ülkenin de gidişatı ortada. Hal böyleyken keyifli, umutlu şeyler yazamıyorum. Umutlu olmaya dair de pek umudum yok açıkçası. Hayrolsun diyorum ne diyeyim başka.

Hocam sıkıldığınızı biliyorum ama ismi gibi sizden küçük bir açıklama alabilir miyim? Küçük Prens, Ali Lidar için ne ifade ediyor?

Gerek hikayesi gerek bende bıraktığı tesir gerekse de içerdiği mesajlar bağlamında Küçük Prens'in benim hayatımdaki rolü çok önemli. Farklı dil ve lehçelerde basılmış Küçük Prens’leri topluyordum uzun süredir. Ayrıca 1953 yılından itibaren Türkçe basılmış tüm kitapları da topluyordum. Hayli kitap oldu elimde, bir sürü de obje birikti. Ayrıca benim dışımda Mehmet Sobacı ve Yıldıray Lise'nin de Küçük Prens kitapları koleksiyonu yaptığını biliyordum. Onların da tamam demesiyle birlikte koleksiyonlarımızı birleştirip böyle bir müze açmaya karar verdik.

Yazmak bir doluluk işi gibi gelmiştir bana hep. Boşu doldurmak için de okumak gerekir, izlemek gerekir, gezmek gerekir diye düşünüyorum. Siz yazıları ile kabul görmüş ve sevile bir yazar olarak, yazar adayı arkadaşlara nereden başlamalarını önerirsiniz?

Valla tavsiyelere hiç inanmam. Yeter ki okusunlar. Ne okuyacaklarına nasıl okuyacaklarına kendileri karar versinler.

Yeni kitap ne zaman hocam?

11. kitap şiir kitabı olacak. Kış ortası gibi çıkar diye düşünüyorum.