30,00 TL
23,40 TL
%22 indirim
Kazancınız
:
6,60 TL
Yaşama Sanatı Hakkında Bilgiler
Türü: Estetik Felsefesi Kitapları
Sayfa Sayısı: 175
ISBN: 9789755392714
Kapak: Ciltsiz
Kağıt Tipi: 2. Hamur
Basım Tarihi 2000
Crispin Sartwell
Crispin Sartwell
Daha fazla bilgi Yazar Profili
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Yaşama Sanatı Kısa Özet

    "Dünya, bencilliğin ve kabalığın karanlığında yolunu bulmaya çalışıyor. Bilgi kötü bir vicdana satılmış, iyilik fayda adına yapılıyor. Doğu ve Batı, bir öfke denizinde kafalarını tokuşturan iki ejderha gibi hayat cevherini yeniden elde etmek için nafile uğraşıyor. Büyük felaketi tamir etmesi için yeniden bir Niuka’ya ihtiyacımız var; o büyük yeniden doğuş günün bekliyoruz. Bu arada, bir yudum çay içelim..."Monet’nin bir resmini gün ışığında görebilir misiniz, evirip çevirebilir misiniz onu? Peki sudan yansıyan ay ışığında nasıl görünürdü acaba? Bilemiyoruz, çünkü Batılı anlamında sanat, ancak kuyrukta beklediken sonra içine girebilidiğimiz, taş zemininde topuklarımızı tıkırdattığımız, bir ucundan öbür ucuna yürüyene dek ayaklarımıza kara suların indiği, "müze" denen binalara hapsedilmiştir. Biz bir Monet resmini, ancak, o da eğer yeterince "kültürlü" ve yeterince seçkinsek, "doğru" ışık altında ve "doğru" açıdan görebiliriz. Oysa, Crispin Starwell, bize Batı dillerindeki "sanat" sözcüğünün antik Yunan, Çin ve Hint kültürlerindeki karşılığının, "yaptığına kendini vererek ve maharetle yapmak" nosyonuna denk düştüğünü anımsatıyor. Yani Batı-dışı kültürlerde sanat, kişinin dünyayla arasına bir mesafe koyarak dünyaya bir çerçevenin ardından bakması değil, dünyayla bütünleşmesi, kendini dünyaya açarak onunla bir olması demektir. İşte bu yüzden, Japon kültüründe avlanmak bir sanattır; Navajo kültüründe sağaltım bir sanattır.Yaşam kendini dünyaya açmak ve çevreyle bütünmeşmek demek olduğu için, bütün dünya tinsel geleneklerinde, yaşamak bir sanattır.Sartwell, Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik’te kendimizi olana açmayı, kendimizi gerçek olarak yaşamayı önermişti bize; acılardan kaçarak değil, kendimizi akışa bırakarak acılara katlanmayı; bedenimizi ve aklımızı aşka teslim etmeyi... Yaşama Sanatı’nda da bir sanat olarak yaşamayı öneriyor. Konfüçyüs’ten Heidegger’e uzanan bir düşünce geleneğini izleyerek, kendimizi yaptığımız işe vermenin, yaptığımızla bir olmanın ve böylece kendimizi bilmenin yollarını gösteriyor bize. Sanatı, müzelerden çıkarıp gündelik hayata iade ediyor; akılla duyguyu, teknolojiyle doğayı barıştırıyor. Sanat ve zanaat ayrımının aslında Batı düşüncesinin bir kuruntusu olduğunu gösteriyor; çay ustasını, çömlekçiyi, ressamı, blues şarkıcısını ve fırıncıyı kaynaştırıyor. Böylece, bu dünyanın bir parçası olduğumuzu, dünyadaki şeyler arasında bir şey olduğumuzu hatırlıyoruz. Yeni yetme bir heyecanla, yaşama sanatını keşfediyoruz.Hepimiz birer sanatçıyız. Öyleyse, birer yudum çay içelim...
  • 2. Hamur

Yaşama Sanatı Hakkında Yorumlar

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.