Tükendi
Gelince Haber Ver*Bir olay yazılınca zaman kaybolur ve canlanmak için okuyanın bakışını bekler...*
12 Haziran 1915 günü Nevşehir’de, bir bozkır sabahı: İğde kokuları içindeyiz, serinlikten ürpererek gözlerimizi ovuşturuyoruz. Yaşam olağan akışındadır, ölüm bu dünyaya yakışmaz görünmektedir. Oysa her şey koşup gelecek birazdan. On gün içinde devran değişecek. Hiç kimse o sabahtan sonra eskisi gibi olamayacak.
Gürsel Korat Unutkan Ayna’da insanlığın soluğunu tuttuğu ve bakışlarını Anadolu’ya diktiği bir zaman parçasını anlatıyor:
*Unutmanın* bazen *her şeyi eksiksiz görmek* anlamına geldiğini söyler gibi.
*Bana bak* dedi Mayreni, iyice kızmıştı, *Önümüzde kaç gün var, onu bile bilmiyoruz. Belki mezarımız bile olmayacak. Belki bu çocuklar birbirinden muradını alamayacak.* Mayreni’nin gözleri, ne söylediğini o an anlamış birinin şaşkınlığıyla doldu, yüzü dehşetle gerildi, sesi giderek boğuklaştı: *Belki en sevdiklerimizin ölüsünü elimize alacağız.*