Tükendi
Gelince Haber VerYetim bir Rasul’ün yetim bir ümmetiyiz biz.
Onun ahlakı ile ahlaklandık; çünkü onu Rabb’i terbiye etti.
*Beni Rabb’im edeplendirdi, ne de güzel edeplendirdi.* diyerek yetimlerin velayetini Allah-u Zülcelal Hazretleri’nin üzerine aldığını bildirdi bize.
Biz de yetim bir ümmet olduk onun için. Rabb’im bizi de terbiye et; zira biz de yetimiz, diyebilmek için.
Nerede bir yetim görsek, onun elinden tutan Rabb’imizi ve Rasulünü görür gibi oluruz.
Biz de tutarız elinden, tutmalıyız da.
Biliriz ve isteriz ki; havz-ı kevserde iki parmağın birbirine yakınlığından daha yakın olacağız en sevgiliyle.
Yetim olmak aç olmak, susuz olmak değildi yalnızca.
Çıplak bir ayak, yırtık bir elbise demek değildi. İman olmayan her kalbi yetim bildik biz. Secdeyle kavuşamayan her alnı da.
Ümmetin her yetimini bir emanet bildik o yüzden. Aslında sadece elinden tutmak için değil yetimin, kalbine girebilmek için bu 40 kalem. Ve nihai amaç bu…
40’lara karışmış her düşünce, her kelime, her mana bir yetimin gönlüne girebilmek için…