Tükendi
Gelince Haber Ver*Ben de yalnızım; gel kahve içelim.
Sen oradan yudumla, ben hissederim...*
Üzdüler seni değil mi, kırdılar, canını sıktılar. Bırakıp gitmek istedin ne varsa, *Allah belasını versin* dediğin zamanlar oldu mutlaka. Gözyaşın aktı, annenin öpmeye kıyamadığı yanaklarına.
Çıkmak istemedin evden bazen, sarılıp yastığa kimsede hissedemediğin *sıcaklığı* aradın yatağında. Üstüne üstüne geldiler, anlamını yitirdi sevdiğin ne varsa.
Yaklaş bir şey söyleyeceğim kulağına; boş ver, aptal onlar halden anlamazlar.
Sen iyi bak kendine. Dikkat et yemene içmene; sıkı giyin, çorapsız basma yere.
Gördün işte kimsen yok senden başka. İçindeki çocuğun ellerini hiç bırakma ve sımsıkı tutun inandıklarına.
*Tabii bir de kendini bir şey sananlar var.
*Şey* ne demek peki?
Hiçbir şey!
İsimsiz, tanımsız, anlamsız!
Sıfırın, *sözelci* olanı!*