- Ürün Özellikleri
-
Gezilerim Düşüncelerim Hayatım Kısa Özet
*Antalya’daki yeni evimize yerleşmemiz sırasında, bende iz bırakan bir olay yaşamıştım. O güne kadar, kitaplarımı koyduğum rafların duvara monte edilmesi işlerini hep ben kendim yapardım. Bu yeni evimizde de, matkapla duvarı deleceğim yerlerin ölçüm işlemlerini yaparken birden aklıma, *Kırk yaşını geçmişim, bunlarla niye uğraşıyorum ki? Çağırayım bir marangoz gelsin yapsın.* düşüncesi geldi. Aklıma geleni de yaptım.
Bir iki saat içinde bir marangoz, iki yardımcısı ile birlikte çalışma odamdaydılar. İlk olarak benim ölçü aldığım duvardan başladılar. Biraz sonra marangoz; *Abi, senin aldığın ölçüler yanlış olmuş. Ölçü tavana göre alınır. Yerleri değiştiriyorum, bilgin olsun.* dedi. Dedim, *Hiç bilgi verme, yap. Usta sensin.*
Aldıkları yeni ölçüme göre deldiler duvarı, rafları monte ettiler. Yamuk oldu. Marangoz geldi; *Abi, senin aldığın ölçüler doğruymuş. Şimdi ona göre monte edeceğiz. Kusura bakma.* dedi. Dedim; *Kusura bakmam. Siz çalışın.* Benim aldığım ölçülere göre taktılar, oldu ama duvarda da onların yanlışlıkla açtıkları bir sürü boş delik kaldı. Öteki duvara geçtiler. Ölçtüler, biçtiler, deldiler, taktılar, o da yamuk oldu. Marangoz geldi; *Abi, bu raflar yamuk oldu. Merak etme şimdi düzeltiriz.* dedi. *Düzeltme, öyle kalsın.* dedim. Şaşırdı. Ona kızdığımı zannetti. *Kızmadım…* dedim. *Sadece hayatımda bir şeylerin yamuk olmasına ihtiyacım var. Bırak öyle kalsın.* Ve çalışma odamdaki kitap gruplarından birisi, o evde oturduğumuz sürece yamuk durdu. Simetri hastalığım hiç olmamıştı ama *mükemmeliyetçilik* adında bir hastalığım vardı. Bu yeni şehirle birlikte artık tedaviye başlamıştım..
-
2. Hamur