- Ürün Özellikleri
-
Dilimin Kök Hücresi Kısa Özet
Okula varınca ilk işim öğretmenimi ziyaret etmek oldu. Tam annemin dediği şekilde, *Öğretmenim,* dedim, *babama gölükle kuşluk götüreceğim, son derste bana izin verir misin?* Hiçbir şey anlamamış olacak ki, *Ney lan, neyle ne götüreceksiiin?!* dedi. Çok şaşırmıştım; kulaklarım uğuldamaya başladı. *Bir daha söyle bakayım.* Aynı cümleyi bir daha tekrar ettim. O hâlâ hiçbir şey anlamamış olacak ki orada, ayakta, bir kitap ya da dosyayı incelemekte olan Sezai öğretmene, *Yahu, Sezai, gelsene!* diye seslendi, *Ne diyor bu çocuk? Bir dinlesene!* Aynı cümleyi bir de ona tekrar ettim. Katıla katıla güldüler. Sanırım, *gölük* kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyor olacaklar ki ikisi de ısrarla gölüğün ne olduğunu sordular. Sonunda söylemek zorunda kaldım; *Şey, eşek, öğretmenim! . . .* Öğretmenim; *Allah Allah, daha neler duyacağız! . . .* diyerek, olanlara Sezai öğretmeni de ortak eden bir dille söylenip duruyordu. Ben hâlâ bekliyordum. Öğretmenim; *Git oğlum,* dedi, *neyle ne götüreceksen git, götür!* Orasını iyi hatırlayamıyorum; ama herhalde terin suyun içinde kalmıştım. Neyse, sonunda öğretmenimden izni kopardım.
-
2. Hamur