Sanayiyle, (şehrin futbol kulübüne de adını veren) Demir Çelik’le özdeşleşmiş bir yer, Karabük. Bir işçi şehri–muhafazakâr bir işçi şehri. Ali Karatay, son derece ayrıntılı, analitik değeri de yüksek incelemesinde, işte bunun, *sağcı, köylü ve muhafazakar* bir işçi şehrinin hikayesini anlatıyor. Karabük’ün mikro-evreninde, son yüz yıllık tarihimiz ve dönemlerin ruhu bir resmigeçit yapıyor...
Karabük isminin etimolojisinden başlayan milliyetçi tarihyazımı... Askeri kaygılarla belirlenen sanayileşme kaderi... Bir *işletme* etrafında şekillenen bir şehir... 1980 öncesinin kanlı provokasyonları... İthal ikamecilikten neoliberalizme değişen iktisat politikalarının yine kader çizen ve bir ara *kapanma* tehdidine varan etkileri... Taşra siyasetinin seyri... Bir ayağının hep köylülükte kalması gözetilen bir işçi sınıfı ve hep *kontrol* altında tutulan bir işçi hareketinin serencamı... Mükemmel bir şehir hikayesi...